Jeongin, Changbin'in gelmesiyle lisedeki yaşadıklarını anlatırken Changbin her sözüyle ayağa kalkmış ve isim istemişti dövmek için. Ancak Jeongin, onları bulamayacağını bildiği için Changbin'in en son ellerini sıkı sıkı tutarak kalkmasını engellemişti. Söz dinlemiyordu çünkü küçük bir çocuk gibi. Eh, küçük olduğu yalan değildi.
Bu meseleler üzerine uzun bir konuşma geçmesinin üzerinden iki hafta geçmiş ve Japonya'ya gelmişlerdi. Herkes sakuralar için heyecanlıyken Jeongin ve Changbin çiçekler açana kadar olabildiğince keyfini çıkarmışlardı kaldıkları yerde.
Gezi için gelenler evlerine döndüğünde ise Jeongin, dediği gibi arkadaşlarıyla tanıştırmıştı Changbin'i. Beraber sohbet ederlerken adlarının Minho ve Jisung olduğunu öğrendiği ikilinin sevgili olduğunu öğrenmişti. Daha sonra aralarına katılan Chan ve Seungmin de aynı şekilde kendilerini tanıtmış ve sevgili olduklarını söylemişti.
Hyunjin ve Felix'le daha önceden tanışan grup o akşam uzun sürenin ardından ilk defa toplandığında eski günlere dönmüşlerdi. Birkaç gün kaldıkları zaman boyunca Minho ve Jisung'un evine çökmüş olan grup, sürekli beraber takılmış ve eğlenmişlerdi.
Ve Jeongin eski zamanlarda neyin eksik hissettirdiğini çözmüştü çünkü Changbin'in ortamda sanki hep varmış gibi gelmesinin başka bir açıklaması olamazdı.
Minho'nun "İkiniz çok benziyorsunuz." demesiyle Jeongin, arkadaşının yine annelik moduna büründüğünü anlarken cevap vermeyip seslice nefesini bırakmıştı sadece bıktığını belirtmek için.
Changbin ise Minho'nun dediğiyle gülmüş ve "Değil mi? Jeongin'e bunu söylediğimde bunu duymaktan nefret ettiğini söylemişti ama bak cidden benziyoruz, bir aynaya bak!" diyerek yanındaki bedene dönmüştü Changbin elindekini yemeye ara vererek.
Jeongin ise Changbin'e bir bakış attıktan sonra Changbin'in elinde duran ramen kutusunu alıp kendi yemeye başlamıştı. Changbin böylece konuyu unutup yemeğine odaklansa da "Benim yolumdan geldiğin için tatlısın!" diye söylenmişti.
"Sözlerini geri al çabuk Changbin." diye sahte bir ciddiyetle konuşan Jeongin'le hepsi gülerken Changbin de oyunu devam ettirerek cevaplamıştı Jeongin'i.
"Oh, özür dilerim. Bu hadsiz, laflarını hemen geri alıyor." diyen Changbin, Jeongin'e sırnaşmış ve yanağına sulu bir öpücük kondurmuştu. Jeongin, hissettiği ıslaklıkla "Ya Seo!" diye bağırırken yanağını silmek için elini kaldırmıştı ki Changbin, elini kendisininkine kıyasla büyük olan ele sarmış ve silmesini engellerken bu sefer de dudaklarına bir öpücük kondurmuştu. Jeongin de kısaca karşılık vermişti ki Jisung, Jeongin'in omzuna bir tane geçirmiş ve "Bizim Jeongin'imiz büyümüş de gözümüzün önünde sevgilisiyle öpüşürmüş." demişti alayla.
Jeongin gülerek göz devirirken Changbin de gülmüş ve elini Jeongin'in omzuna atmıştı. "Siz neler yaptınız?" diyerek bakışlarını Chan ve Seungmin ikilisinin üzerinde gezdirdi Jeongin.
"Bu dedeyle kaldım burada. Her gün biraz daha yaşlanıyor." diyerek iç çeken Seungmin'le hepsi yine gülerken Chan alışkın olduğunu belli ederek dilini yanak içinde gezdirmiş ve Seungmin'in ayaklarını tek eliyle kavrayıp kendi bacaklarının arasına yerleştirmişti. Üstüne iyice yerleşip sarılmış ve "Yakaladım seni köpekçik." demişti.
Seungmin, gülerken Chan'ın boynunu ısırmış ve Chan'ın acıyla inleyerek geri çekilmesine neden olmuştu. "Ne yapıyorsun Seungmin!?" diyerek elini boynuna yerleştirmişti.
Seungmin dişlerini göstererek gülmüş ve dudaklarını yaladıktan sonra "Bu köpekçik ısırdı yaşlı adamı." demişti.
Diğerleri gülerek onları izlerken Felix, arkasında oturduğu Hyunjin'in uzun saçlarını örüyordu. Felix, zaten çok da uzun olmayan saçların ön tutamını örmeyi bitirdiğinde kollarını Hyunjin'in boynuna sarmış ve bu hareketiyle Hyunjin'in ilgisini çekip arkasına bakmasına neden olduğunda gözünün önündeki dudaklara bir öpücük kondurup çekilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
neden oldu (JeongBin)
Fanfiction[Tamamlanmıştır (×40)] karşılaşmalar ve karşılaşmalar iyi okumalar,