"Anlayan yoktu , susmayı tercih ettim
Zeze..."
-ŞEKER PORTAKALIBazı insanlar birşeylerden kaçmak ister veya kaçar emin olamayız.Kaçtıkları şey bazen üzüntüleri, bazense isanlar olabilir... Yada benim gibi olanlar vardır mesela anılarından geçmişinden kaçanlar ,kaçmaya çalışanlar.
Ben kaçan insanlardanım ,ben anılarımdan kaçan , umutsuz ve mutsuz olmaktan kaçmaya çalışan fakat beceremeyenim...
Kafamı dağıtmak için herzamanki gibi tatlı yapmaya başladım .Kaçmaya çalıştım geçmişimi gene önüme sürmeye çalıştılar ,fakat ben hatırlamak istemiyordum. Mutlu anıları ,heyecanlı çocukluğu istemiyordum mesela. Saçma gelebiliyor bazen insanlara fakat , geçmiş bana şuanki halimin ne kadar mutsuz ve kimsesiz olduğumu hatırlatıyordu,acı anılar kalıyordu. Mutlu anılar fakat ,bana acıyı yaşatan , bana kimsesizlik hissi veren anılar...
♧♧♧ ♧♧♧♧♧ ♧♧♧♧♧♧♧♧
Tatlıyı fırına verdikten sonra yalnız yaşadığım evimde nasıl devam edeceğimi düşündüm. Ailemle yaşıyordum, fakat annem ben 11 yaşındayken bilmediğim bir nedenle vefat etti. Annemin ölümü hepimizi sarstı ,en çokta babamı eve uğramaz oldu . 11 yaşındaydım annem öldü 2 yaşında kardeşim, babam, ben kaldık . Tüm sorumluluk üstüme kaldı ,bir süre sonra babam sözde mantık evliliği yaptı . Bize bakması, yardımcı olması için ortağının kızı Nejla hanımla evlendi , iyi biri gibiydi ama bana tavrı daha sertti herzaman ,disiplinli ve titiz bir insandı tek iyi yanı azda olsa sıcaklık göstermesiydi bana karşı . 18 yaşıma gelince ayrı eve çıktım kararlarım önemsenmiyordu dayanamadım özgür bi yapım vardı ne kadar bastırılmak istensede...
Ben taşındıktan 1 yıl sonra babam vefat etti . Ve nedeni yine bilinmiyordu, kalp krizi dediler konuyu kapattılar . Çok sorgulamadım aslında çünkü hiç bir dayanağım yoktu ben sadece yönetilen taraftım , hiç yönetmedim. Bana öğretilen tek şey çalış , karnını doyur ,çalış , uyu her gün aynısı tekrarlanıyor du ...
Düşüncelerimi bölen şey zil sesi oldu. Baktığımda Yağız'ım yazısıyla karşılaştım belki şu hayatta tek dayanak noktam kardeşimdi ,birde bildiğim fakat bir türlü hatırlayamadığım çok yakın olan ama sadece lakabını hatırladığım kişi vardı, yüzümü güldüren...
Beklemeden açtım telefonu çünkü beni başı derde girmediği sürece çok sık aramazdı.
"Efendim Yağız'ım" dedim kesin birşey yaptı gene.
"Ablam , canım, ablacım, kraliçem ,sultanım-" bişey yaptı kesin.
"Kısa kes"
"Iıııı... senin biricik kardeşin ufaktan karakolluk olmuş olabilir şuan nezarethanede olabilir" aha dedim.
"Gene naptın ya Allah'ın cezası "
"Abla yaaaa"
"Of of tamam geliyorum. Nerdesin hangi karakol "
"Fırat amcanın mekan "
"Hah bide uğraş dur şimdi Fırat amcayla tebrikler Yağız. Kapat geliyorum" ve kapattı biliyodu çünkü sinirlenicemi ve sinirlendiğim zaman ısınamadığımı evet ısınamadığımı çünkü ben o sinirlenince patlicak volkan gibi gezen insanlardan değilim, ben ürpertici bir soğuğu olan konuşmayan sesizlikte mutlu olan bir kişiliğim...Karakola gelince direk Fırat amcanın yanına geçtim çünkü benim akıllı kardeşim sayesinde ayda 3 kez buradayım. Fırat amca diyoruz çünkü babamın iş arkadaşıydı. Babam komiserdi annem ise hemşire. Bi zamanlar bende hemşirelik istiyordum fakat sonradan vazgeçtim sebebini bende hala kendime açıklayamadım. İçeri giriş yaptım ,önce bana içtenlikle gülümsedi fakat sonra bu buruk bir gülümsemeye dönüştü sebebini çok iyi biliyordum... Annemle babamın karışımı gibi bişeyim, kızıl saçlarım annemden , gri gözlerim babamdan bana verilmiş hazinelerdi. Bu durum Fırat amcayı duygulandırıyordu eski yakın arkadaşlarına benzemek...
"Hoşgeldin kızım , ne işin var demiyorum Yağız gene dimi?"
"Evet amca neyse sen onu halledebilirmisin "
"Tamam kızım bakim ben bir , Yunus ! Koçum buraya bak "
"Efendim başkomiserim"
"Bana Yağız BAYBARS neden burda getir bakim ifadesini gerekli işlemleri başlat çıksın "
Buydu işte benim hayatım, Yağız 'la ilgilen işine bak ve konuşma sessiz kal bazen bu döngü o kadar baydırıyorki beni kendimi asasım geliyor .
Bunu daha önce yapmalıydın biliyorsun dimi ? Kukla gibi yönetiliyorsun ,hayatın senin elinde değil bir iple bağlanmışsın ilerlemiyorsun sık kafana gitsin...
Biliyorum, biliyorum, biliyorum sus artık. Zihnim benimle konuşuyor, bilinçaltım benimle oyun oynuyor...
Ben düşüncelere dalmışken, kapı açıldı ve Yağız gözüktü, mutlu gözüküyodu tabi ablası kurtardı o sevinmicekte ben mi sevinicem.
"Ay benim canım ablam ,güzel ablam, kraliçem-"tam devam ediyorduki bakışlarımı gördü.
"Neyse Bi diyeceğin yoksa biz çıkalım amca biraz işlerim varda"dedim fazla konuştum Allah sonumu hayır etsin uzun cümlelerimden biri burda konuştum.
Tam çıkarken içeri takım elbiseli siyah saçlı , yeşil gözlü fakat hangi tonu belli olmayan bir göz girdi görüş açıma , yüzü tanıdık geliyordu, kısa Bi an bana gözleri değdi ve geri çekti fakat o bakış buzlarımı eritti sandım, bakışları Bi ateş gibi kasıp kavuran türdendi , bi an irkildim, Yağız kaşgöz yapıyordu çıkalım diye en sonunda ondan bakışlarımı çekip baş selamı vererek çıktık.
Onda kesinlikle birşeyler var ve ben Aygı'ysam bunu çözerim ama sessiz bir şekilde çözerim...♧----------------------------------♧
Karakoldan çıkıp direk eve geçtik. Sinirlenmeye çalışıyordum ama o da olmuyordu şuan sessiz bir şekilde karşımda Yağız oturuyordu ,konuşursa benim susucamı biliyordu , bir yerden konuşmaya başlamalıydım.
"Bak bu kaç oldu Yağız daha lise ikinci sınıfsın bunlar siciline işlenirse napmayı planlıyorsun , senin için yaşıyorum sen benim kardeşimsin tamam karakola düşersen toplarım ablanım ben senin fakat sende beni anla başına bir iş gelse haberim olmicak belkide, ya kavgada yaralanırsan naparım ben sonra Yağız , ablanım ben senin ,ailemizden Bir biz kaldık beni anlamaya çalış " gözleri suçlulukla bakmaya başladı , az daha konuşsaydım, ağlamaya başlardı.
İç çekerek"Biliyorum abla , seni anlamaya çalışıyorum tek başına neler atlattın bunun çok net farkındayım çok güçlü bir kadınsın... " şakayla karışık bir şekilde "Ama söz veremem , bir arayıp kardeşiniz hastanede veya karakolda derlerse sen genede şaşırma tamam mı " böyle konuşmazdı normalde ya morali bozuktu yada beni diğer günlere göre farklı olduğumu anlamıştı.
Şu an tek isteğim yatağıma yatıp uyumak ama ben kardeşime aç olduğu için sofra hazırlıyorum neden , çünkü en son Yağız mutfağa girdiğinde bir saatte anca temizleyebilmiştim. Sofrayı hazırladıktan sonra düşüncelerimle odama geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Kuklası
Teen FictionAygı'nın geleceğinde olanda Afraz ;Aygı'nın geçmişinin içinde olanda Afraz...