16.Bölüm ..

137 6 0
                                    

...

Bahçenin arka kısmına geldiğimde Elif'in de orda olduğunu gördüm.
Hande ile iyi anlaşmış görünüyorlardı. Birbirine bakıp gülüyor , derin derin sohbet ediyorlardı.
Güzel bir kızdı Elif, sarı uzun dalgalı saçları ve pürüzsüz bir cildi vardı. Durduğum yerde onlara baktığım sırada Korel de yanıma varmıştı.
"Nereye bakıyorsun, neden gitmiyorsun?"diye karşıya bakıp sorar bakışlarla bana dönüp bakarken.
Çok güzel dedim, büyülenmiş bir şekilde Elif'e bakarak. Ardınan çok güzel değil mi? dedim Korel'e dönerek.
Ne saçmalıyorsun kızım sen dedi ve yanımdan ayrılarak orda oturan Elif, Hande ve Mert'e doğru yürümeye başladı.
Ne dedim ki ben şimdi niye kızdı bu..?

Korel onların yanına vardığında Elif oturduğu yerden kalkıp Korel'e doğru yürümeye başladı. Güzel olduğu kadar fiziğide güzeldi. Boyu bir yetmiş üçtü muhtemelen. Üstündeki beyaz fırfırlı elbisesi beyaz tenine fazlasıyla yakışmıştı. Manken gibi bir kızdı. Korel'in aşık olacağı bir kız başka nasıl olabilirdi ki..!

Korelin yanına gittiğinde yanında uzanan Haydut'ta kalkmış onunla birlikte Korel'in yanına gitmişti.
Bu beni biraz üzmüştü. Ben haydut'a hiçbir şey yapmadığım halde beni sevmemişti ama Elif'in yanından da ayrılmıyordu.

Korel'in yanına varan Elif direk Korel'in yanağından öpüp ona sarılmaya başlamıştı. Korel karşılık vermese de ondan uzaklaşmıyordu. Elif'i hala gerçekten sevdiği gözlerindeki hüzünden ve özlemden belliydi.
O zaman niye beni öptü Elif'i hala seviyorken. Şuan olduğum yerde deli gibi ağlamak istiyordum.

İkisine uzaktan bakmak aslında Korel'in hayatında bir yerimin olmadığının göstergesi değil miydi? Gözlerinde ki hüzün aslında onun hala sevdiğinin göstergesi değil miydi?
Bu kadar güzel bir kızı sevmek yerine beni mi sevecekti Korel? Hiç sanmam... Haydut bile Elif'i daha çok sevmişti.
Hala uzakta durmuş onlara bakıyordum.
Korel başını döndüp bana baktığında ben direk onların üzerindeki gözlerimi Hande ve Mert'e çevirdim. Hande gülümseyerek onlara bakarken Mert Korel'e bakıp baktığı tarafa yani bana bakmıştı. Gözleriyle buraya gel diye işaret veriyordu. Bense olduğum yerden geriye doğru gitmek istiyordum. Hiç dedim,  Korel ve Elif'e dönerek hiç bu manzarayı görmek istemiyordum.
Gözlerimi Mert'in gözlerinden ayırarak tekrar Korel'e dönüp baktığımda hala bana bakıyordu. Gözlerimin içine bakarak gözleriyle bana birşeyler anlatmaya çalışıyordu ama anlamıyordum. Anladığım tek bir şey vardı, oda hala Elif'i seviyor olduğuydu. Gözlerimdeki hüzünden belliydi. Hayır bu hüzün değil özlemdi hatta derin bir özlemdi. Madem hala seviyordu Elif'i neden ayrıldılar? Belli ki Elif de hala seviyordu. Ama neden ayırdılar, neden. ?

Yüzüne buruk bir gülümseme ile bakarken yanlarına doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım.

Yanlarına geldiğimde ise Hande direk bana bakıp "iki saattir nereye kayboldun kızım" diye bağırdığında Korel'e hala sarılı olan Elif Korel'den biraz uzaklaşıp bana dönüp baktığında hafif tebessüm etmişti. Ardından Korel'den ayrılıp bana yüzünü net görebileceğim bir şekilde dönüp sağ elini uzatarak "Merhaba Asrın ben Elif dedi, tatlı bir o kadar da naif bir sesle gülümseyerek. "

Elif gerçekten güzel kızdı, yeşili çalan gözleri yakından daha güzel görünüyordu.

Merhaba, memnun oldum Elif dedim bende yapmacık bir gülümsemeyle elimi uzatıp elini sıkarak. Ardından elimi Elif'in elinden çekip Mert'e doğru dönüp, sigaran var mı? diye sordum.

Evet..! Diyip başını sallayan Mert'e doğru yürüdüm. Mert masanın üstünde duran sigara paketine ve çakmağına doğru uzanıp aldıktan sonra bana doğru uzattı. "Teşekkür ederim Mert" deyip elindeki sigara paketi ve çakmağı elineden alıp Korel'e göz teması bile kurmadan Hande'nin yanında boş duran tekli koltuğa doğru yürümeye başladım.

Gece'nin Gölgesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin