İnsanlar kalplerinde sakladıkları insanları ancak kalpleri atmayı bırakıncaya kadar sever.......
Bazı masallar bir varmış bir yokmuş diye başlar fakat benim masalım hayal kırıklığı ile...
Saat yirmi bir otuzdu.Hava kararmıştı.Ben ise havanın kararmasına aldanmayarak dışarıda vakit geçirmeye devam ediyordum.Hava gerçekten çok fazla kararmıştı,ben ise bu karartıdan rahatsız olmuştum.Zaten krallıkta yaşanan iç savaşlar yeterince karanlıktı.İçimde olan sıkkınlıkla yatak odama doğru ilerledim.Odama vardığımda ise hiçbirşey düşünmeden kendimi yatağa attım.Derin düşünceler eşliğinde uyumaya çalışırken aniden bir patlama sesi yükseldi.Yine başlamıştık.Kendimi hızla yataktan attım.Zırhımı kuşanıp kılıcımı aldım.Bu kadarı artık canıma tak etmişti.Kapıyı açınca muhafızlardan birine komşu krallık prensi olan Arthur'u meydana çağırmalarını emrettim.Koşarak merdivenlere yöneldim.Aynı hızla şatodan çıkıp meydana ilerledim.Meydana vardığımda kılıcını çıkarıp sertçe toprağa batırdım.Çıkan sesle halk bana doğru yöneldi,daha fazla dayanamayarak konuşmaya başladım"Sevgili HALKIMIZ!Biz bazı sinir bozucu olaylardan dolayı artık dayanamıyoruz!Gel gelelim sinir bozucu olaya!Siz artık fazla olmaya başladınız.Canınızı sıkan neyse uzlaşalım!Yoksa benim içim kan dökmeden rahatlamayacak!"diye gürledim.Halk şaşırdı neden şaşırdıklarını anlayamamıştım.Zaten banada bakmıyorlardı.Bir dakika ne?Nereye bakıyorlardı?!.Bir hışımla arkama döndüm ve arkamda kabuslarımın beyaz atlı prensi Arthur'u gördüm.Halk neden bu kadar şaşırmıştı ki?.Evet yıllardan beri iki veliaht olarak birbirimizden hoşlanmıyorduk kabul ama yani benimde canıma tak etti.Bu sorunu sadece ikimiz çözebilirdik.Babalarımızı katmadan.
Halkın arasından genç bir erkek sesi yükseldi"Eğer iç savaşların durmasını istiyorsanız size bir teklifimiz var azizim.Aksi taktirde olacaklardan biz sorumlu değiliz!"Çocuk basbaya dediğimizi yapmazsanız canınızı alırız diye bize tehtidde bulunuyordu!Dur oğlum dur önce iç savaşları durdurucam sonrada burnundan aldığın her bir nefesi!En ciddi halimle çocuğun karşısına dikildim.Hançerimi belimden çıkardım ve oynamaya başladım.Bunları yaparken çocuk yutkunmuştu.Bu gülmeme neden olmuştu.Yine en ciddi halimle sordum"Nedir sevgili halkımızın bizden istediği?"Çocuk ilk başta kararsız kaldı.Ama sonra en kararlı sesiyle"Kralların idamı!"diye yüksek sesle bağırdı.Arthur ve bende duyduğumuz bu istek üzerine ağzımız açık şok geçırmıştik.Ne yani bu fakir züppe bizden babalarımızın katili olmamızımı istiyordu! Sinirle hançerimi kavradığım gibi çocuğun kalbine sapladım."Eğer sizde cehennemin dibini boylamak istemiyorsanız hemen evlerinize dağılın.Aksi taktirde olacaklardan ben sorumluyum!"....
DEVAM EDECEK
____________________________________
Selamlarrrİlk bölümü nasıl buldunuzzz
Biliyorum biraz acemiye kaçtı ama elimden geldiğince kendimi geliştirmeye çalışacağım.Sizden tek bir isteğim var ister hikayeyi okuyun ister okumayın ama benim için hikayeye oy verirmisinizzz
Bu arada ana karakterimiz Lena ve ArthurBu Lena(biliyorum çok ateşli)fkdbfksbdks
Buda Arthurrr
İlerleyen bölümlerde yeni karakterlerin fotoğraflarını koyucam
Şimdilik hoscakakinn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Krallık Oyunları
FantasyAynı topraklarda yaşıyan iki krallık düşünün.Birbirlerine ait bir toprakları yok hepsi aynı alanda,sınırları yok.Tek toprak iki krallık.Krallıklardan birisi halkına dostken diğeriyse düşman.Birgün anlaşılmayacak bir biçimde iki krallıklardada iç sav...