Sahi ne zaman büyüdük biz
Küçük oyunların büyük adamları olurduk
Saatlerce koşturmaktan yorulurduk
Terleyip soğuk sulardan içerdik, aldırmadan
Annelerimizin bitmeyen öğütlerine.
Oyun zevkliyse hava erken kararırdı
Güneş, ekmeğe giden bedenlere doğardı.
Sonra geleceği düşler olduk
Dert istedik, yeni yıllar kutladık
Ânı yaşamadan anılar düşledik
Hayat da bize makus talihler üretti
Eğer şimdi burada değilsen
Gelecek seni ummadığın yerde yakalar
Geçmiş boynuna iplik iplik dolanır
Kesip atasın gelirde atamazsın, hele bir de
Yaşanmışlıklar gönlünde patika yapmışsa,
Geçmiş geçmez gelecek karabasan olur
Gönül kirledi mi, o lekeyi tiner bile çıkarmaz
Eğer geçmiş gerçekten geçseydi,
Gelecek ona yan gözle bile bakmazdı.