Şu anda kullanmadığım, daha doğrusu kaybettiğim hesabımda kestane hikayesini yazmıştım.
Çook şey değişti yazalı.. Ve şimdi devamını yazıyorum.
Neler oldu anlatıyorum; Hira, bizimle iletişimi kesti yani bir anda takipten çıktı. Aslında yakın değildik fakat biz birbirimizi tamamlıyorduk, tölere ediyorduk hatalarımızı.
Asya, bir dönem belirli anlaşmazlıklar oldu fakat unutuldu. (Ya da unutmak istedik), aynı liseye gidiyoruz, belki de hayatımı yeterince katlanılabilir dershane dönemime o enerjiye girmeme yardım ediyor. Asyayla veda ederken yabancı fakat huzurlu hissettim, ikimiz için de buruk bir sarılma..
Su, suyla kafam her zaman uyuşuyordu şuan yakınız ve o gün veda ederken ondan uzaklaştığımı hissetmedim fakat hayatın akışına kapılıp eski alışkanlıklarımızı unutacağımı biliyordum. Bu yüzden ona sarılırken mutlu hissettim, sanki tekrar görüşeceğiz gibi.
Selin, maltepeye taşındı. Dershanenin son gününde aslında yaprak dökümünü önsezdiğim için ağlamıştım. Çünkü selin taşınacağını söylemişti, hira biz bir olmadığımız sürece kafalarımızın uyuştuğu bir insan olmadığı için gideceğini biliyordum. Asyayla o dönem aramız iyileşme sürecindeydi ve suyun evi bize uzaktı.. Seline veda ederken mutsuzdum çünkü bunun gerçek bir veda olduğunu anlamıştım.
Hiraya gelecek olursak, biraz yabancı fakat içten bir sarılmaydı fakat hepimiz aramızın açılacağını biliyorduk ve biz buna izin verdik, belki de o buna kırıldı..
Son kez zurna yedik, ilk kez gibi hissettirdi biraz da farkındalıkla dolu, son kez diyorum ya. veda.. aslında geç kalmıştık(m). Çünkü son anda vazgeçtim anı defterini onlara imzalatmaya, yetişmezdi.. biraz da buna ağlamış olabilirim.
Zurna yedikten sonra insanlara baktım, sarılan vedalaşan hatta gözü dolan. Üzüldüm hatta pişman oldum nefret ettiğime, oysa hayatımın en güzel günleriydi. Bu kadar özleyeceğimi bilsem daha yavaş olurdum. Zamana teslim olmazdım..
İŞTE VEDALAŞMA ANI
Herkes son kez olduğunun farkında, içli içli sarılıyor güzel dilekler diliyor. Fakat ben durgunum, kabul etmiyorum yediremiyorum. Aslında biraz da kızıyorum(kendime)
Herkesle vedalaştık, selam verdiğim fakat bir kez bile konuşmadığım o kızla da vedalaştım. Çünkü o birdaha burada olmayacaktı. neyse
Bizimkilerin yanına gittim, aynı bakıyorlardı. bu kez kavga etmeden,.Ve ben kendimle verdiğim savaşı kaybettim ve ağladım. Biliyorum çünkü birdaha biraraya gelmeyeceğiz hatta ismimi unutacaksınız fakat ben sizi hep kalbimde saklayacağım. Unutkan olsam da
Zor da olsa veda ettim fakat selinle birlikte gidiyorduk bu yüzden ona bir kez daha sarılabilcektim. Şanslı hissetmiştim
Yol boyunca ağladım, selin beni sakinleştirmeye çalıştı fakat gözlerinin dolduğunu görmüştüm. O çok güçlü bir kızdı. Evinin önüne geldik, evine girmesini bekledim ve sonra son kez baktım. Her gün baktığım gibi.. Fakat bu kez farkındalıkla doluydu. İnsanlar neden veda ederken değerini anlıyor? Keşke demek geliyor içimden.
Şimdi ise her gün geçtiğim, fakat gözden kaçırdığım yerlere tekrar bakıyorum, unutmamak için, kaybetmemek için..
Selin, duvarımızı boyamışlar, Asya, kasaya abi gelmiş. Su, eti baktı. Hira marul iyi(aynı sınıftayız)..
Evet hikayemiz bu kadar. Mutlu ya da mutsuz hatırlayacağım bir hikaye..
Eğer bunu içinizden biri okuyorsa ne yaşanmış olursa olsun, sizi seviyorum
Görüşmek üzere
nehir.