14. Bölüm

157 7 0
                                    

Medya: Baki Komutan

"Kardeşlik, asla kırılmaz, yıllar geçse de değişmez ve küsseniz bile kalbinizin bir tarafı hep onun için atar."

Bölüm Şarkımız;

Duman ~ Öyle Dertli

14. Bölüm 

"Kesik saçlar."

-- BUSE -- 

Görevden dönmüştük, Ahves Komutan ve Yaşar'ın ilk müdahalesi yapılmıştı. İyilerdi, yarın time geri döneceklerdi. Biz ise antrenman yapıyorduk. Melih, bana karşı yakın davranıyordu. 

Barfiks çektikten sonra yorulduğum için kenara geçip sırtımı duvara yaslayarak soluklanmak istemiştim. Yanıma gelen Melih de elini elimin üstüne koymuş beni konuşturmaya çalışıyordu. 

Derken içeride olan timdekileri odadan çıkardı Umut Komutan. Ben de çıkacağım sırada, "Kapıyı kapat ve içeri geç Buse." dedi Umut abim, hemen arkasında Baki abim, Berat abim, Mustafa abim ve Soner abim duruyordu. 

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz?" dedim dalgınlıkla. Berat abim sakince arkadaki duvara yaslandı ve izlemeye başladı.

"Neydi o hâller?" Melih'ten mi bahsediyordu? 

"Hangi hâller?" 

"Senin elinden ona ne? Ne diye dokunuyor kızım sana?" dedi Umut abim. 

Evet, abi moodu açılmıştı onlarda anlaşılan. 

"Hangi sıfatla soruyorsunuz bu soruyu? Kardeşini bırakan abilerim olarak mı? Belki hoşuma gitti dokunması. Size ne? Size mi soracağım insanlar ile muhatap olurken?" dedim sakinlikle. 

"Buse!" dedi dişlerini sıkarak Umut abim ve Baki abim aynı anda. 

"Abi!" dedim onlarla aynı tonda. 

"Melih ile bu şekilde muhatap olma." 

"Bu ne yüzsüzlük ya." 

"Biz senin..." demeye kalmadan kestim. "Bir zamanlar abim olan nefret ettiğim insanlarsınız. Dönüp 'kardeşim iyi mi' demeyen insanlarsınız!" dedim sesim yüksek şekilde. Duraksadılar o an. Yutkunamadılar belki de, bilmiyorum. Lakin o an sarsılmış gibilerdi. 

"Siz, tekrar abim olmaya çalışıyorsunuz ya... Yara var bende, canımı acıtıyor. O yarayı siz açtınız, bir kez olsun da kapatmaya gelmediniz." dedim hâllerini gördüğüm hâlde duraksamadan. 

O an, Baki abimin gözünden bir yaş aktı. "Yapma..." dedi. Alayla güldüm dediğine karşı. 

"Yapma mı? Ne yapıyorum ki ben?" dedim, ağlamaya başlamıştım. "Siz yapmadınız mı her şeyi? Her şeye rağmen gelebilirdiniz..." 

Deli gibi bağırıyordum, yılların hesabını sormak istiyordum. 

"SUSMAYIN YA NE OLUR SUSMAYIN!" 

O an gözlerinin dolduğunu gördüm ya da ben uyduruyordum. Elimi sertçe Umut abimin ve Baki abimin göğsüne vurmaya başladım. "Bir sebebim vardı deyin, seni bu yüzden aramadık deyin! Bir şey söyleyin ya! SUSMAYIN!" diye bağırdım sesim çıktığı kadar. Ben vurdukça timdekilere karşı duran duvarlarını yıkmışım gibi geriye doğru sendelediler birkaç kez. 

Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin