21. "Melek gibi bir kalbe, şeytani bir akla sahip"

1.2K 104 43
                                    

Bölüm müziği:
Ludovico Einaudi - Run

♤♤♤

Dilara oturduğu koltukta rahatsızca kıpırdandı. Sikerler böyle işi! Kesinlikle bu adamın ona böyle dangalak gibi bakmasını beklememişti. Gerçi... biraz beklemiştide. Sonuçta adama kafasındaki çılgın planın yarısını anlatarak adamın beyninin kısa devre yapmasına neden olmuştu. Şimdiyse zavallı adam neredeyse 2 dakika 45 saniyedir ağzı açık kalmış vaziyette onun söylediklerini sindirmeye çalışıyordu. Havadaki tuhaf gerginlik boktan bir hal almıştı ve sürekli oturduğu yerde gerilerek kıpırdanmasına neden oluyordu. Sanki kıçında sopa varmış gibi tekrar kıpırdanarak boğazını temizledi Dilara. "Şimdi bana yardım edecek misiniz Sör Albert?" diye sordu. Herifi ayağına kadar çağırmış birde pişkin pişkin ondan yardım istiyordu.

Kendinden utanmalısın Dilara. İç sesi sürekli bu cümleyi yüzüne vuruyordu.

Albert gözlerini kırpıştırdı. Oturduğu koltukta o da biraz kıpırdanarak "Siz şaka yapmıyorsunuz," dedi.

Hele şükür bunu anlamıştı.

"Sizce şaka yapar bir halim mi var?" Genç kadın zoraki bir gülümseme takındı.

Dilara şövalye ile yalnız konuşabilmek için kütüphaneyi seçmişti. Salonda oturmuş olsaydılar o çok bilmiş Bay Sebastian konuşmalarından bir şekilde haberdar olabilirdi. Bu riski göze alamazdı. Bu yüzden Jane'i kapıya dikmiş kütüphanede gizlice çılgın planından bahsediyordu.

"Bakın bu gece benim dışarıya çıkmam gerekiyor. Ve bunu kimsenin bilmemesi gerekiyor. Güvenebileceğim tek kişi de sizsiniz."

Albert kaşlarını çatmıştı. "Nişanlınız," diye önce duraksayarak hatırlatmada bulundu. "Ona ne oldu Leydim? Hatırladığım kadarıyla hala hayatta."

Dilara bakışlarını kaçırdı. Adam doğru noktaya parmak basmıştı. Ve yaptığı sivri uçlu şaka onun bir yerlerine batarak baya rahatsız etmişti. Siktir! Sürtük gibi başka adamlardan yardım istiyordu tabii ki de adam laf sokardı!

Josef'in ona bu konuda yardım edeceğinden pek emin olamadığından bahsetmek istemiyordu.

Artı nişanlısı olan adamın daha yüzüne doğru dürüst bakabilir miydi onu bile bilemiyorken gidip ondan yüzsüzce yardım isteyemezdi! Muhtemelen hayır cevabını alırdı. Birde bu yetmezmiş gibi çok sevgili nişanlısı onu asla bırakmayacağını neredeyse tehdit ederek söylemişti! (Gerçi bu durum birazcık hoşuna gitmiş olsada şu an önemli olam bu konu değildi) Şimdi önemli olan şey nişanlısından tekrar yardım isterse muhtemelen bunun nedenini Josef buradan kaçmak için istiyor diye algılar ve tam aksine planına engel olmaya çalışabilirdi. Ona Philip'in kendisini yani Valeria Herold'u öldüreceğini söylemişti zaten. Kaderini değiştirmek için çabaladığını söylerse dahi muhtemelen Josef 'ben seni dükten korurum' diye ona nutuk çeker ve hiç bir şey yapmasına izin vermezdi. Öyle bir potansiyele sahipti sevgili sarışın nişanlısı!

Gerçi kötü fikirde değildi. Josef onu Philip'ten gerçekten koruyabilirdi. Ama yinede Benedict'i yok sayamazdı. Önce ağabeyini bu saçma simülasyonun içinden hiç yara almadan kurtarmalıydı genç kadın. Leydi Cassandra'nın etrafında sadece tek bir erkek cinsiyeti bulunmalıydı ve o erkekte Philip piçinden başkası olamazdı. Daha sonra rahat bir nefes alabilirdi.

"Nişanlımın şu anda çok daha önemli işleri var Sör Albert," dedi Dilara yalan söyleyerek "Kişisel sıkıntılarımla onu yormak istemem."

Albert gülümsemişti. "Nişanlınız kişisel sıkıntılarınızın böyle şeyler olduğunu bilseydi eminim yorulmaktan çok daha başka tepkiler verirdi."

Karanlık Sayfalar +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin