17. BÖLÜM

97 13 5
                                    

Yemek masasında tüm gözler Taehyung'da iken o umursamaz bir şekilde yemek yiyordu. Soo Bin,başının ağırdığını bahane ederek bugün kafeye gitmemişti fakat başka şeyler olduğunu düşünmedenduramıyordum. Uyuz civciv ile bir problem yaşadığını düşünüyordum. Yine de şu an gündemimizTaehyung olduğu için bunu sonraya sakladım.

"Biz seni biraz daha geç bekliyorduk?" Soo Bin, suratını buruşturarak konuştuğunda Kang Joon daonu onayladı ama Taehyung'un umurunda değildi ve yemek yemeye devam ediyordu.

"Niye tatile gitmedin sen?" Kang Joon, gözlerini kısarak konuştuğunda Taehyung sonunda kafasınıkaldırdı ve bakışları önce Kang Joon'a sonra da bana döndü. Sesli bir şekilde yutkunduğunda ise birboklar yediğine dair inancım artmıştı.

"Ne yaptığını söylemezsen seni döverim." Bay Min'den öğrendiğim soğuk ifademle konuştuğumdaTaehyung zoraki bir şekilde gülümsedi. "E söylersem de döveceksin?"

Derin bir nefes alıp sakin kalmaya çalıştım. " Önce söylemediğin için dayak yiyeceksin sonra benyediğin boku öğreneceğim ve bir de o yüzden döveceğim. Anlat ve tek seferde kurtul. Ben deyorulmamış olurum."

Taehyung, elindeki çubukları bırakıp arkasına yaslandı ve genişçe gülümsedi. "Seni çok sevdiğimi veher zaman minnettar olduğumu bil. Gerçekten bana çok iyi bakıyorsun ve hiçbir şeyden gerikalmamam için elinden geleni ya-"

"Taehyung! Yıkama yağlama kısmını geç! İşe yaramıyor, daha önce defalarca denedin." Soo Bin,bıkkın ifadesiyle konuştuğunda onu kafamla onaylamak ile yetindim ve bu sefer nasıl bir sorun ilekarşı karşıya olduğumu düşünmeye başladım. Üniversite döneminde bir erkek kardeşiniz varsa teksorumluluğu sizdeyse hayat çok zor oluyordu.

"Ben tatile gidecektim ama paramı çaldırdım." Taehyung, dudaklarını büzerek konuştuğunda buifadesinin kendini acındırmak için olduğunu bildiğimden düşmedim.

"Nasıl çaldırdın? Polise gittin mi?"

Taehyung, yavaşça kafasını iki yana salladı. "Gidemedim."

"Çünkü?" Kang Joon, sabırsızlıkla devam etmesini beklerken ben duruşumu dikleştirip saldırıkonumuna hazır hale geldim.

"Yani şöyle." Taehyung'un bakışları masadakilerde gezdi. Ardından kafasını eğdi. "Dün gece eve birkadın geldi işte eğlendik falan detaya girmiyorum. Ben de parayı çekip cüzdanıma koymuştum bugüntatile gideceğiz diye. ATM falan uğraşmak istemedim. Kadın parayı alıp gitmiş." Taehyung, ağlamaklıses tonuyla konuştuğunda sesli bir şekilde güldüm.

Şaşkın bakışları beni bulduğunda ayağımdaki terliği çıkarıp tam alnının ortasına fırlattım. "Paraylakadınlarla mı beraber oluyorsun sen?!" Taehyung, alnını ovalayarak oturduğu yerden kalktığındadiğer ayağımdaki terliği de alıp ayağa kalktım. "O yüzden de polise gitmedin değil mi?" Avazım çıktığıkadar bağırırken Taehyung salona doğru kaçıyordu.

"Ben o paraları sana parayla karıları becer diye mi yolluyorum. Şerefsiz köpek!" Taehyung, kaçarkenben de peşinden terlikle kovalıyordum ve yakaladığım an canına okuyacaktım.

"Şerefsiz, alçak puşt." Taehyung koltuğun diğer tarafında dururken koltuğun üzerinden atlayıp terliğikafasına geçirdim. Ben kendimi toparlayana kadar o yine kaçmıştı.

"Abla bir dinle ya. Erkeğim ben sonuçta ne yapayım."

"Ay bir de konuşuyor! Ses tellerini koparacağım senin. Pislik." Banyoya doğru kaçan Taehyung'unpeşinden koştum fakat ben yetişemeden kendini banyoya kilitledi. Sinirle banyo kapısınıyumruklamaya başladım.

"Taehyung! Çık bak yoksa daha çok döverim!"

"Her türlü daha çok dövüyorsun."

Ağlamaklı bir ses çıkarıp arkamda duran Soo Bin ve Kang Joon ikilisine döndüm. "Hala konuşuyor?Duyuyorsunuz değil mi?" Elimdeki terliği sallayarak konuştuğumda ikisi aynı anda kafasıyla benionayladı.

"Geri zekalı! Embesil yaratık! Öldüreceğim seni! Cesetini bile bulamayacaklar!" Kapıya bakarakbağırarak konuştum. Ardından tekrar arkama döndüm. "Ya ben bu çocuğu niye adam edemiyorum?Gitmiş parayla karı sikmiş bir de tüm parasını kaptırmış! Bu çocuk kime çekmiş?"

"Bence evden atalım. Sürünürse aklı başına gelir." Kang Joon'un ortaya attığı fikir ile gözlerimi kısarakbanyo kapısına döndüm.

"Aslında oldukça mantık-"

"Kang Joon, arkadaşım var eşcinsel. O da şu an Kore'de!" Taehyung, Kang Joon'u kendi tarafınaçekmek için ortaya bir teklif attığında göz devirdim. Kang Joon buna kanar mıydı ya?

"Haru, bebeğim. Sen dün gece eve gelmedin ya yorgunsundur." Kang Joon'un elini omuzumdahissettiğimde şaşkınlıkla ona döndüm. "Gel biraz dinlen, sinirin geçsin. Sonra konuşursunuz!"

Şu an resmen daha görmediği bir adam için beni satıyordu!

"Ay pes! Yılansın sen ya." Omuzumu kendime doğru çekip Kang Joon'un elinden kurtuldum. "Ayrıcaben sakinleşmek istemiyorum." Elimdeki terlikle banyo kapısına üst üste vurdum. "Ben bugeri zekalıyı öldürmek istiyorum. Taehyung çık oradan!" Son cümlede fazla bağırdığım için boğazımbiraz acımıştı ama sorun yoktu.

"Haru, bırak şu salakları." Soo Bin, elini omuzuma koyarak beni kendine doğru çekti. "Geç odanabiraz dinlen. Ayrıca ben de o gerizekalıyı öldürmeni istiyorum ama kardeş katili olup vicdan azabıçekmene gönlüm razı olmaz. Tamamen seni düşündüğümden." Soo Bin, odamın kapısını açıpbenimle birlikle odaya girdi ve kapıyı kapattı.

"Ya ben anlamıyorum Soo Bin. Her istediği oluyor. Bu çocuk niye böyle savurgan umursamaz?" Bıkkınifademle konuştuğumda Soo Bin, yatağa oturmam için omuzumdan hafifçe bastırdı.

"Biraz salak ondan." Soo Bin, beni sakinleştirmeye çalıştığını düşünüyorsa yanılıyordu. Ben daha çoksinir oluyordum. "Kafası henüz beş yaşında bir çocuk gibi ondan."

"Ya ne beş yaşında çocuk gibi? Eve kadın getirmiş hem de parayla yani. Kim parayla sevişir ki? Budevirde var mı hala ya? Üstelik sen gençsin yani." Elimle alnıma vurdum. "Amına koyayım sevgilin demi yok? O kadar beceriksiz mi ya?"

Soo Bin, gülerek kafasıyla beni onayladı. "Çok yakışıklı bir kardeşin olduğu inkar edilemez amakadınlar artık sadece yakışıklı istemiyor. Biraz ağır başlı olması lazım."

Gözlerimi yumarak kendimi yatağa attım ve bıkkın bir nefes verdim. "Yoruldum. Gerçekten çokyoruldum." Soo Bin'in elini saçlarımda hissettim ama gözlerimi açamadım. "Biliyorum arkadaşım amaçok az kaldı. Taehyung da biraz daha büyüyecek ve sorun çözülecek. Üzülme."

Dudaklarımı birbirine bastırarak kafamla onu onayladım. "Uyuyacağım." Cenin pozisyonu aldığımdaSoo Bin'in dudaklarını saçlarımda hissettim. "İyi dinlen." Soo Bin odadan çıkıp gittiğinde derin bir iççektim.

Her şeyin güzel olacağına inanmaktan başka şansım yoktu yoksa kafayı yerdim.

GRUMPY PARTNERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin