18. BÖLÜM

136 14 19
                                    

Uyuyordum. Çok güzel mışıl mışıl uyuyordum. Ta ki salondan gelen müzik sesini duyana kadar.

Bakışlarım komodinin üzerindeki saate kaydığında saatin sekiz olduğunu gördüm ve yataktan kalkıpsesin kaynağına doğru ilerledim. Salona girdiğimde ise çok da şaşırmadığım bir görüntü ilekarşılaştım.

Kang Joon ve Taehyung twerk yapmaya çalışıyordu. Soo Bin ise mutfaktan müziğin sesini kısmaları ilealakalı bir şeyler söylüyordu ama bu ikilinin asla umurunda değildi.

Taehyung, koltuğun üzerine çıkıp poposunu sallamaya devam ederken beni gördü ve bir anda donupkaldı. "Abla çok özür dilerim." Ellerini havaya kaldırarak dudaklarını büzdü. "Haklısın yine aptallıkettim. İstediğin kadar döv."

Göz devirip ona arkamı döndüm ve mutfağa doğru ilerledim. Soo Bin'in hazırladığı şeylerden ayaküstü atıştırırken Soo Bin'in Kang Joon ve Taehyung ile ilgili olan şikayetlerini dinledim.

Odama girip üzerime siyah ince askılı bir atlet giyip altıma da koyu mavi bir kot şort giydim. Odadançıkmadan hemen önce deri ceketimi de aldım. Bay Min, herhangi bir şey söylemediğine göregündelik giyinmemde sıkıntı yok diye düşünüyordum.

Salona geçtiğimde tüm bakışlar bana döndü. "Gece mi çalışıyorsun sen?" Taehyung, merakla banabakarken bakışlarımı ondan çektim. Şu an onunla konuşmuyordum. Bir süre daha konuşmayacaktım.

"Aferin bu sefer güzel giyinmişsin." Kang Joon, beni beğeni ile süzüp sırıttı. "Bay Min bunu beğendi."

"O ne alaka ya?" Taehyung'un sorusu Soo Bin'in Kang Joon'un kafasına vurması ile havada kalmıştı."Sokma kızın aklına şöyle şeyler. Sonra saçmalıyor."

"Sokarım sokmam. Demek ki onun da içinde var yani."

"Ben kaçtım." Kang Joon ve Soo Bin kavga ederken hızlı adımlarla evden kaçtım. Oturup onlarınkavgalarını izleyecek halim yoktu. Ayrıca Kang Joon tamamen saçmalıyordu benim içimde falan yoktuyani.

Geç kalmayacağım için rahat rahat otobüs durağına yürüdüm ve bay Min'in evinin yakınından geçenotobüse bindim. Akşam olduğundan olacak otobüste çok fazla insan yoktu ve ben rahat rahatoturuyordum.

Kulaklık ile müzik dinlerken bir yandan da bugün olanları düşünüyordum. Bay Min, asistanımınhesabına atarsınız demişti parayı. Paranın tamamı benimdi değil mi? Eğer öyleyse zengin sayılırdımve şu an için kendimi bununla teselli edip mutlu olabilirdim. Böylece Taehyung salağının yediğibokları düşünüp üzülmezdim.

İneceğim durağa yaklaştığımda orta kapıya doğru yürüyüp düğmeye bastım. Bakışlarım yanımdaduran uzun boylu adama kaydığında bir süre yüzünü incelemiş ve sonra tekrar önüme dönmüştüm.Bunu neden yaptığım ile alakalı bir fikrim yoktu. Sadece bakma ihtiyacı duymuştum.

Otobüs durup kapı açıldığında yanımdaki adam ile aynı anda hareketlendik ve birbirimize çarptık.Bakışlarım adama döndüğünde gülümseyerek geri çekildi ve eliyle kapıyı gösterdi. Hafifçe tebessümedip hızla otobüsten indim ve bay Min'in evinin sokağına girdim.

Bu saatte neden geliyordum bilmiyordum ama geldiğime değeceğini düşünüyordum. Ağır kapıyızorlanarak açtığımda çatlak komşuya kapının yağlanması gerektiğini söylemeyi aklımın bir kenarınanot ettim. Bay Min'e söyleyemezdim çünkü yağımı çıkarır kapıya sürerdi. Ama çatlak komşu birazdaha ilgili ve bu konularda yetkili merci gibi gelmişti gözüme.

Ağır ağır merdivenleri çıkarken üç katlı bu apartmanda alt katta oturanı merak ettim. Hiçkarşılaşmamıştık. Belki de kimse oturmuyordu.

Çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı yavaşça açtım ve çantamı kapının girişinde bulunan portmantoyaastım. Deri ceketimi de çıkarıp astıktan sonra yine sessiz adımlarla salona ilerledim. Bay Min'inuyuduğunu düşünerek sessiz hareket ediyordum fakat bay Min, salonda deri koltukta oturmuş kahveiçiyordu.

GRUMPY PARTNERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin