13 KAR TANESİ

374 19 1
                                    

Kar taneleri düşerken,sessizliğin dansını izlemek ruhu dinlendirir...

BERAT AYBERK ÖZDEMİR

Kar taneleri camıma çarparken elimdeki kupa ile karın yağışını izliyordum. Aklıma uzun zaman önce anneannemin anlattığı hikaye geldi.

Gökyüzünde yaşayan küçük kar taneleri kış geldiğinde yer yüzüne inmeye hazırlanırlarmış. Her seferinde bir melek gelir ve onları sırayla yeryüzüne gönderirmiş. Aşağıya inen kar taneleri, tüm kötülükleri temizledikten sonra buharlaşarak geldikleri yere geri döner ve tekrar aşağıya inmek için sıralarını beklerlermiş.

Kar tanelerinin içinde öyle bir tanesi varmış ki bu kış, diğerlerinden çok daha hevesli ve çok daha heyecanlıymış. Çünkü geçen kış yeryüzüne indiğinde genç bir adama aşık olmuş ve bu sefer ona aşkını itiraf etmeye karar vermiş. Neredeyse hiç bir arkadaşı ona şans vermemiş ama o yine de vazgeçmemiş, ne olursa olsun yakışıklı genç adama aşkını fısıldayacakmış.

Aşık kar tanesi sevdiği adamın olduğu yere düşebilmek için günlerce meleklere yalvarmış, yakarmış. Öylesine umut dolu ve istekliymiş ki melekler halini görünce dayanamamışlar ve onu sevdiği adamın yanağına düşürmüşler. O an mutluluktan ölmek üzereymiş neredeyse, hemen "Seni seviyorum." diye fısıldamış sevdiğinin kulağına. Genç adam "Saçmalama!" diyip elinin tersiyle atıvermiş zavallı kar tanesini yanağından, ayaklarının altında çiğnemiş. Çünkü genç adam; ne sevmeyi ne de sevilmeyi bilen, bencil ve kalpsiz biriymiş.

Arkadaşlarının halini gören ve çok üzülen diğer kar taneleri hızlıca adamın üzerine yağarak genç adamı uzaklaştırmayı başarmışlar ama arkadaşlarını kurtaramamışlar. Sevgisi küçük kar taneciğinin sonu olmuş. O günden sonra her kış, hızlı hızlı yağmaya başlar ve arkadaşlarının öcünü almak isterlermiş diğer kar taneleri. Arkadaşlarını andıktan sonra da yavaşça yağmaya devam eder ve tüm yeryüzünü süslerlermiş.

Kar tanesi misali bende tutulmuştum. Ama bizim sonumuz mutlu bitecekti inanıyordum. Kahvem bitince komodinin üzerine koydum kupayı ve dışarıyı izlemeye devam ettim.

Kapım tıklatıldıktan sonra Ecrin yavaşça içeriye girdi. Sırtımdan bana sarılarak çenesini omzuma koydu. Yanağıma küçük bir öpücük bırakıp doğruldu.

Uçak bileti almıştım ama gece ansızın bastıran kar ile uçuşlar iptal edilmişti. Bizde bahara ertelemeye karar vermiştik.

"Madem kar yağıyor o halde kayak yapmaya gidelim."dediğimde çok düşünmeden kabul etti.

"Dığerlerinide alırız Doruk, Aslı,Musa,Aylin."

"Olur ararım ben onları hem kapmta yaparız."

***

Kamp yapacağımız yere geldiğimizde kar boyu dizimize geliyordu. Çam ağaçlarının sıklığı dolayısıyla kaybolmak çok kolay olurdu burada.

"Şebeke çekmiyor burada."diyen Musa telefonunu havaya kaldırıyordu.

"Daha güzel işte doğa ile iç içe oluruz."dedi Aylin. Musa ona ters ters bakmaya başladı. Aylin bakışlarına aldırış etmeden ileriye doğru yürüdü.

"Ee çadırları nereye kuracağız."diyen kişi Doruk'tu.

"Kaç çadırımız varki?"Aslının sorduğu soru ile gözlerimiz Musa ya döndü.

"Musa bizde üç tane vardı sende üç tane gectirecektin değil mi?"dedim. Musanın gözleri kocaman açıldı.

"Ehehehe ne olmuş canım çiftler halinde yatarız."

EFULİM (BERAT AYBERK ÖZDEMİR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin