Mesajını beğenip kapatmıştım telefonu. Hemen baş ucundaki şarja taktım ve yatağıma girdim. Günün verdiği yorgunlukla hemen uykuya dalmıştım.
Sabah gözlerimi açtığımda bir kaç dakika tavana boş boş baktım ardından telefonumu alıp saate baktım.
11.50
Uyumak istemiyordum ama hâlâ uykum vardı. Bir saat daha uyusam bir şey olmaz olmaz heralde. Telefonumu yerine bırakıp yan döndüm ve gözlerimi kapattım. Közlerimi kapatmamla kapımın açılmadı bir oldu. Belki uyuduğumu görüp gider diye kalkmadım ama baş ucumda hissettiğim karartı ve kolumun dürtülür adımın sayıklanmasıyla bunun olmayacağını anladım.
"Dilde uyan hadi. Gidiyoruz."
Hamza ağabeyimdi bu. Dün akşam yaptığımız konuşma aklıma gelince kalktım.
"Günaydın ağabey."
"Günaydın." Sesi dün akşamki gibi soğuk çıkmıştı. Ağabeyim odadan çıktığında banyoya girdim. Günlük işlerimi yapıp çıktım üzerime günlük sarı tişört, sarımsı pantolon giydim ve salona geçtim. Hamza ağabeyim ve Harun ağabeyim hazırlanmış salonda bekliyorlardı. İkisinde günaydın diyip mutfağa gittim. Bir bardak su içip tekrar yanlarına geçtim. Harun abimin 'Arabaya geçiyoruz.' Demesiyle evden çıkmıştık.
25 dakikalık bir yolun ardından güzel bir çay bahçesine gelmiştik. Aradan geçen küçük derenin yanında bir masaya oturmuş siparişlerimizi vermiştik. Hamza ağabeyim bana hala ters ters bakıyordu. Neden böyle olduğunu çok merak ediyordum. Acaba bilmeden bir yanlış mı yapmıştım ona karşı.
"Ağabey bir sıkıntımı var. Huzursuz gibisin?"
"Bir sıkıntı yok. İyiyim."
"Hamza ne oldu gerçekten bir şeyler var gibi sende."
"Yok bir şeyim Harun sadece biraz stresliyim."
"Bizde onu diyoruz ya. Belli işte bir şey olmuş anlat."
"Size geçen gün bahsettiğim kız vardıya stajyer olan."
"Eee ne olmuş ona?"
"Staj için başka bir şirketle anlaşmışlar. Gidecekmiş. Bir daha görememekten korkuyorum."
"Agir ağayla konuşalım ağabey. Neden gitmek istediğini falan sorsun?"
"Yok Dilde ben konuştum."
"Neden gitmek istiyormuş?"
"Söylemedi."
"Ben denesem ağabey?"
"Zorla güzellik olmaz güzelim."
"Bakarsın olur."
"Nasıl istersen Dilde'm"
"O zaman bu gün sizinleyim."
"Tamam güzelim." Dedi biraz bekledi ve ardından adımı seslendi "Dilde?"
"Efendim ağabey?"
"Bir daha haber vermeden bir yere gitme tamam mı?"
"Nereye gitmiş?"
"Tamam ağabey."
"Hamza nereye gitmiş?"
"Bir yere değil kapının önüne çıkmıştım saat geç olunca merak etmiş."
"Ne yapıyordun geç saatte dışarıda?"
"Şey ağabey Agir ağa gelmişti karnemi getirmiş. Ben onun çıktım ama 10 dakika sürdü. Sonra hemen eve girdim." Hızlı hızlı kendimi savunmamla Harun ağabeyim başta kaşlarını çattı ardından ise ufak bir tebessümle yüzüme baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük gelin
Teen Fiction--------- ••••••••••••••••••••••• ~~~~~~~~~~~~~~ Seviyordu genç ağa. Ne olursa olsun sevmeye devam edecekti. Dilde sadece 17 yaşında liseli bir kızdı. Ama ona uzun zamandır aşık olan Antep ağasından habersiz. "Binlerce kez beter olsun gece, senin ış...