15.bölüm

27 3 1
                                    

Denizden sonra eve geldiğimizde duş almış salonda oturuyordum.
Jin hyung birisiyle yazışıyordu bir anda fırladığında korkmuştum.
"Noldu hyung" dedim telaşla
"Bil bakalım hyung'un kimi tatilimize davet etti ve oda kabul etti" dedi heyecanla meraklanmıştım umarım anlaşabileceğimiz birisidir diyordum içimden.
"Kim bu şanslı kişi" dedim merakla
"KİM YU-Rİ" dedi bağırarak Hatice'yi davet etmişti ben şoklardaydım neden davet ettiğini anlamamıştım.
"Ne neden onu sen davet ettin gerçekten kabul ettimi etmez diye çağırmamıştım." Dedim neşeyle en yakın arkadaşım geliyordu ve artık kopmaya hazırdım.
"Ne alaka dur adı neydi heh Yu-ri" dedi içeriye giren Yoongi hyung.
"Çağırmak istedim size ne" Jin hyung çıkıştığında "sen üzerine alınma güzelim" dedi bana dönüp.
Gülüp Tae'nin elindeki kahveyi kaptığımda "hey sen şe-" onu dinlemeden kahveyi içtiğimde midem bulanmıştı şekersiz kahve içiyordu ve bu iğrençti yüzümü ekşittiğimde "ıyyy ne içiyorsun sen böyle" dedim."Senin beğenmeyeceğini söyleyecektim ama dinlemedin kahve bardağını ona uzattığımda bana kahve bardağının ağız kısmını gösterip "bu ne sevgilim" dedi bende kıkırdayıp yanımdaki peçeteyle orayı sildim. "Ruj bulaşmış canım büyütülecek bir şey değil" dedim telefonuma yönelerek."Aayyy benim karnım acıktı ya ne yemek var" dediğimde gerçektende acıkmıştım. "Evin kızına bak 7 erkekten yemek bekliyor" dedi Junkook bu çocuk beni gıcık etmek için doğmuştu resmen ama çok seviyordum ne yaparsın,"sana burdan bir Osmanlı tokadı atarım görürsün dünya kaç bucak" dedim. Beni anlamamıştı ve bön bön bakıyordu "bu varya 2 dil biliyo diye bize küfür ediyo" jk konuştuğun saçlarımı savurup "ben iki dil değil ana dilim hariç 4 dil biliyorum İspanyolca,ingilizce,Korece ve Fransızca yeterlimi?" Dediğimde hepsi şaşkına dönmüştü evet bunlara zamanında ihtiyacım vardı ve zorda olsa öğrenmiştim.
"Abi ben bu kadar dil bilsem idol mü olurum?" Dedi Yoongi hyung ona dönüp "hıh siz belki unuttunuz ama ben bir kızım ve best bir Army olduğum için aynı zamandada sizi gözetliyorum valla görsel şölen odalarınıza dikkat edin kamera olabilir." Diyip kahkaha attığımda Hoseok hyung ellerini kendine dolayıp "korkuyorum bu kızdan" dedi."lan hanginiz onun yanında çıplak dolaşıyo" dedi Jin hyung "sen?" Dedim herkes ona bakarken "ne,ne zaman gezdim" dedi ona pis pis sırıtıp "hahayt geçen gün markete gittiğimi sanıp daha ben mutfaktayken evde dolaşıyordun bende şimdi yalan olmasın baktım yani bizimkide göz sonuçta" dedim.Saçlarımı toplarken."Ne ben sana yetemiyor muyum ne demek ti şimdi bu?" Dedi Tae yalandan ağlama taklidi yaparak bende yüzsüzlüğüme devam ederek "ooohoo ben hepinizi çıplak gördüm" dedim hepsi bana sapıkmışım gibi baktığında "Nee siz evde bir kız çıplak dolaşsa 'ay dur ayıp bakmayalım' mı diyeceksiniz bu arada bir tek Namjoon hyung'u görmek nasip olmadı henüz" dedim."Kim kimi kesiyor ya" diyen tanıdık sesi duyduğumda arkamda valiziyle beliren Hatice'yi gördüm.

"Hello ben geldim" diye salona atlamasıyla Jin hyung ayağa kalkıp bir anda Hatice'yi sarılmıştı kız donup kaldığında hepimiz Jin hyung'un neden benu yaptığını düşünüyorduk Hatice geri çekilip "merhaba hepinize Jin davet edince bir değişiklik olsun...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hello ben geldim" diye salona atlamasıyla Jin hyung ayağa kalkıp bir anda Hatice'yi sarılmıştı kız donup kaldığında hepimiz Jin hyung'un neden benu yaptığını düşünüyorduk Hatice geri çekilip "merhaba hepinize Jin davet edince bir değişiklik olsun dedim" dedi hafif utanarak "ç-çok iyi yaptın iyi ki geldin" dedi Jin hyung Tövbe içine bir şey girdi herhalde.Jimin gereksiz bir soruyla atlayıp.
"Sen kaç yaşındasın?" Dedi Hatice'ye "Noona dersen anlaşırız Jin'ciğim" dedi. Çünkü 30 yaşındaydı "Jin'ciğim ne ya 50 yaşında mısın?" Hatice'nin gözleri büyüdüğünde "öh 30 be o kadar yaşlı mı duruyorum?" Dedi "Noona yapma yaşlı değilsin" dedi Junkook "ay bune be şu hayatta kimin aklına gelirdi Jk'in Noona diyeceği." Dedi koltuğa otururken "ay benim canım sıkıldı hazır Noona'da gelmişken bir şeyler içmeye mi gitsek" dedi hobi hyung "evet evet hadi gidelim" dedi Jin hyung "ee Yu-ri sen bir gelsene biz üzerimizi giyinelim."
Dedim onu odama götürürken. Kapıyı kapattığımda "hey noluyo apar topar" dedi heyecanla "sana noluyo Jin hyung çağırınca hemen gelmeler gecelere akmayı kabul etmeler." Dedim ima yaparak içimi bir merak sarmıştı "ne ya arkadaşız biz"  dedi yüzüme bakmayarak.
"Neyse sonra yine konuşacağız üzerimizi giyinelim de aşağıya inelim çok içme bu arada sonra ne olacağını biliyorsun."

JİNA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

JİNA

Yu-ri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yu-ri

"Heyy sen bununla dışarıya mı çıkacaksın." Dedi Tae-hyung gözlerini kıyafetime dikerek.
"Oran buram açık milyonlarca insanın karşısına çıkmam normalde bumu tuhaf" dedim havalı bir şekilde.
"Offf çok açık giyiniyorsun keşke erkek olsaydında beni anlasaydın" dediğinde aslında başka bir şeyi kastetmişti ama Jin hyung dalga geçerek "senin ne gibi fantazilerin var lan" dedi Tae yüzünü kapatıp "yaa ben onu mu diyorum çok şükür sağlıklı bir erkeğim" dedi.

                                🌌

Gece bar gibi bir yere geldiğimizde Yu-ri yine fazla içmeye başlamıştı.
"Dur artık fenalaşacaksın" dedim elindeki bilmem kaçıncı tekilayı alırken başıma bela oluyordu sonra."kolay mı sarhoş olur?" Dedi Jin hyung "evet tek shotta sarhoş olduğunu biliyorum." Hepsi şaşkında bizi uyandıran Yu-ri'nin masaya düşen kafasıydı "Hey iyi misin?" Dedi Jin hyung telaşla.
"Seni anlamaz şuan idrak edemiyor benim mal arkadaşım." Diyip.
"Hatice kalk annem pişi yapmış kahvaltıya bekliyor." Dediğimde hızla kafasını kaldırıp bana baktı "Nerede hani lütfen ben yiyeyim Beyza Allah aşkına" dedi heyecanla.Sonra etrafına baktı ve Hobi hyung'u gözüne kestirdi.
"Aaa ben seni tanıyorum güzel gülüşlü çocuk birde senin bir arkadaşın vardı böyle yakışıklı geniş omuzlu hehehe" diyip salak salak güldüğünde "benden bahsediyorsun sanırım" dedi Jin Hyung egosunu daha fazla dizginleyemezken. "Ağğ sende mi buradaydın ama senden 5 tane var burada hangisi bilemedim." Dedi yamuk yumuk bir şekilde.
"Evemi gitsek ya birazdan dans etmeye falan başlayabilir rezil oluruz şimdi." Dedim endişeli bir şekilde. "Siz keyfinize bakın ben onu eve götürürüm." dediğinde çok sevinmiştim onlar eve gitmek için yola koyulduklarında biz biraz daha kalmaya karar vermiştik.

Yu-ri'den

Eve geldiğimizde bir kahve içmiştim ve daha iyiydim en azından Jin'i artık tek görüyordum ve dengemi kurabiliyordum.
"Ee daha iyi misin?" Dedi Jin aslında ne yaptığımı tam hatırlamadığım için biraz korkuyordum.
"Daha iyiyim umarım barda saçmalamamışımdır."dedim.
"Hayır çok doğru noktalara parmak bastın" dedi çok tatlı bir şekilde gülümseyerek.
"Yaa ne demezsin kesin öyledir."dedim utancımı saklamaya çalışarak.
"Utanmana gerek yok sadece biraz yakışıklılığımdan bahsettin." Derken hafifçe üzerime doğru eğildi.Kendimi geri çekemiyordum sanki mıknatıs gibi çekiyordu beni.
"Hı öyle mi yaptım hahah" diye yalan bir gülüş bıraktığımda hızlı bir şekilde gülüşüme bir buse kondurdu.Geri çekildiğinde gözlerim fal taşı gibi açılmıştı çok utanıyordum."bu gülüşü kaçırsaydım yazık olurdu sencede öyle değil mi?" Diyip pis pis sırıttığında bende onu gülüşünden öpüp koşarak odama çıktım.




Heyyo bacımsular ben geldim baya uzun bir bölüm ve artık biraz entrika arıyorum her şey çok güzel biraz heyecana ihtiyacımız var neyse

Kendinize iyi bakın hasta olmayın BTS ile kalın 💜💜💜💜💜💜

BTS'in 8. üyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin