8

809 51 51
                                    

9. Bölüm : Komadan selamlar....

☆☆☆☆☆

  Yankı bayılınca evde kaos ortamı olmuştu, durup dururken bayılmıştı. Abisi tutmasa valla yeri bile boylayacaktı ama neyse ki yeni bir hasar almadan abisi tutmuştu. Bir süre genç beden kendine gelsin diye kendi çabalarıyla birşeyler yapmaya başladılar. Ancak ne ederlerse etsinler uyanmıyordu, aksi gibi dan diye baygınlık geçirmişti.

Zaman atlaması
Kaya Argun...

   Gölge Kara benim hayatımdı, yaşam sevincim. O gün aslında ölmediğini fark ettiler, görevli bir an öldü sanmış ama mucize bu ya yıkama ânı gelince ölmediği ortaya çıkmış. Şaka gibiydi, düşünsenize sizi öldü diye son defa yikamaya alıyorlar. Bildiğiniz pamuk sokacaklar kurtuluş yok, ölü... Ama Gölge'de öyle olmamıştı, resmen birden bire yaşadığı ortaya çıkmıştı. Yaşama birden bire tutunması bizi şoka sokmuştu, resmen ölüm isteyen Gölge'nin yaşama isteği vardı.

Gölge'm, canım hayatta ama ölüden farksız. 3 ay 3 hafta 2 gündür komadaydı. Erinmedim valla saydım, onsuz geçen günlerimi saydım. Titrek adımlarla hasta yatağında ki bedene yaklaşıp elini tuttum, hemşire uyarmış olsa da umrumda değil. Onu çok özeldim, kömür karası gözlerini görmeye ithiyacım var.

Kaya : Gölge'm uyansana artık, uyan ne olursun.

Gözümden akan yaşla onun solgun yüzüne baktım, kazadan beri çok sular aktı. Kenan denilen herif iyi adammış, çok geldi gitti. Bizimleydi ama dün görev var diye Mardin'e geri gitmişti. Birde sarışın çocuk var, onda nedense Gölge'yi görüyorum. Dokunsam ruhunu görebilecek gibiyim, gözlerinde tanıdık gelen bi bakış var.

Kaya : Sanki ruhun o vücutta varolmuş gibi, aklımı kaybedeceğim be Gölge'm. Uyan ne olursun.

Diyerek anlına dudaklarımı bastırıp uzunca öpmüştüm, sesini çok özledim. Işte o anda kalbinin sesini duyuran makine ötmeye başlayınca doktor diye bağırdım. Birşey oluyor, Gölge ölme lan... Ne olur bu defa pes etme!

Polatlı Ailesi 

   Hastaneye gelmişlerdi çünkü Yankı'yı bir türlü ayıltamamışlardı. Bu nedenle en iyisi doktorun bakması diyerek hastaneye gelmişlerdi, durup dururken bayılması ürkütücüydü. Hem nefes almasa ölü gibiydi, bilinci bile yerinde değildi inanabiliyor musunuz? Ailesi çok korkuyordu, yine bedeni şoka girebilirdi. Yada çoktan girmiş olabilirdi, bunu tam olarak bilemezlerdi. Şuan bir odaya alınmıştı, bilinci dediğim gibi kapalıydı. Aile ona birşey olacak korkusuyla yanıp tutuşuyordu, birden bire bayılırken bayılacak olduğunu fark eden Korkut hemen tutmuştu. Yoksa yere serilecek, ağır darbe almış olacaktı. Haberi alan ve burda olan anne tarafı direkt gelmişti, neyi olduğunu merak ediyordular.

Tahir B : Neyi var bu çocuğun, birden bire ne oldu?

Dedi sitemle, ne olduğunu anlamıyordular. Kunter Bey dirseklerini dizine koyarak başını eğdi. Oğluna ne olduğunu merak ediyordu, durumu kötü olacak diye ödü kopuyordu. O an hastanede bir genç sesi yankı yapmıştı, bu ses Yankı'larını kurtaran genç adama aitti. Evet Kaya onlara ait hastanedeydi, Gölge Kara aylardır bu hastanede tedavi altındaydı. Yanı başlarındaydı.

Erez : Bi baksak mı?

Kunter B : Baksak iyi olur, Yankı'mın hayatını kurtardıydı. Onun sayesinde kaza yapmadan kurtuldu.

Diyip kalktı, kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı. Oğlu şuan iyi gibiydi sadece bilinci kapalıydı, doktor neyi olduğunu anlamak için teste sokmuştu. Sonucu bekliyordular, birden baygınlık geçirmesi hiç normal değildi.

Gölgenin Yankısı! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin