Kavga

39 2 0
                                    



Annemin yatağımı sarsmasıyla gözlerimi zor da olsa açmayı başarabilmiştim. "Jungkook baban geldi, seni bekliyoruz uyansana." Şu kadının babam olmayan herife sanki babammış gibi hitap etmesine aşırı sinir oluyordum ama yapacak bir şeyim yoktu, katlanmam lazımdı. Bir keresinde bile yüzünü görmemiştim o adamın. Çoğu zaman annem o adam ile başka bir evde kalırdı ve bu evi de ben kullanırdım. Tabi arada annemden gizlice evde parti vermeyi de unutmuyordum.

Yüzüstü bir biçimde yatıp kolumun tekini de yataktan aşağı sarkıtmıştım. Annemin ciyaklamasıyla yüzümü buruşturup gözlerimi sıkıca yumup anneme baktım. "Oğlum mal mal bakmasına suratıma, sana diyorum!" Annemin beni dürtmesiyle kendime gelmiş ama yataktan kalkmak için kılımı bile kıpırdatmamıştım. Sonuçta bana ne ki? Ne yaparlarsa yapsınlar ama beni katmasınlar yeterdi benim için. Kapanan kapı sesi ile annemin gittiğini anlamıştım. Ve tabi ki gözlerimi tekrar kapatıp keyifli bir şekilde ağzımı şapırdattım, yarım kalan uykuma devam edecektim.

Uyandığımda saçlarımda hissettiğim ellerle yutkundum. Gözlerimi hafifçe aralayıp etrafa bakınmaya başladım, hâlâ aynı pozisyondaydım. Tam başımın önünde duran siyah pantolonun bir erkeğe ait olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Büyük ihtimalle şu an üzerime doğru eğilmiş bir şekilde duruyordu. Kıpırdamadan öylece bekledim ve gözlerimi kapattım, beleş masaj işte amına koyayım daha ne?

Biraz daha bekledikten sonra kapanan kapı sesiyle yatakta oturur pozisyona geldim. "Bu kimdi lan?" Hızlıca yataktan fırladığım gibi üstümü değiştirip aşağı indim.

Amerikan mutfağımızda oyalanan hizmetliye hafif bir baş selamı verdikten sonra salonda koltuklarda oturan iki bedenle duraksayıp onlara doğru döndüm. "Oğlum bu baban, Taehyung." Annemin eliyle gösterdiği kişiye dönmüştü bakışlarım.

Koltuğa yayılmış ve kafasını yan yatırmış bir şekilde sırıtarak bana bakıyordu. Nedensizce sanki beni tanıyormuş gibiydi. "Oh, öyle mi?" dedim ve kendimden emin bir şekilde adımlarımı bana kafasını yan yatırmış bir şekilde bakan adama yönlendirdim ve elimi uzattım. "Jungkook, Jeon Jungkook." dediğim şeyle dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve gözlerini gözlerimden çekmeden elimi kavrayıp baş parmağıyla elimi okşadığında seslice yutkundum. "Memnun oldum Jungkook, Jeon Jungkook." Sesi gerçekten kalındı ve bu içimi ürpertmişti. Elimi geri çekeceğim sıra hemen bırakmamış, az daha oyalanmıştı.

Boğazımı temizleyip anneme döndüm. "Anne benim bizimkilerle işim var geç gelirim haberin olsun." dedikten sonra göz ucuyla yanmdaki adama da baktım, çok derin ve anlamlı bakıyordu bana. Sanki suratımı hafızasına kazımak istiyor gibi bakıyordu. Ardından tekrar gözlerimi anneme doğru çevirdim ve vereceği cevabı bekledim. "Hayır Jungkook, en son seni karakoldan toplamadım mı ben? İyide serseri oldun başımıza." Çapraz bir şekilde sırıttım ve tek elimi koltuğa attığım gibi koltuğun arkasına doğru atladım. Koltuklarımız salonun tam ortasında olduğundan bir yere çarpmamıştım. "Anlaşıldı, ben çıkıyorum. Dediğim gibi geç gelirim!" dedim alaycı bir tavırla. Annemin konuşmasına izin vermeden hızlıca dışarı çıktığım gibi ara sokağa girip bizimkilere mesaj attım.

Travesti Hoseok

Jungkook
oğlum bu annemin kocası mıdır
nedir ne taş adammış lan öyle
ağzımın suyu aktı

Jimin
Ulan senin kadar yavşak
görmedim ben

Hoseok
ben de amk
ayrıca şu grubun adını
değişin amk mesaj gelince
travesti hoseok grubundan mesaj
var diye bildirim geliyor geçen
annem gördü ne mal adamsınız aq

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sweet Trouble / TaekookWhere stories live. Discover now