Bölüm 39

484 23 7
                                    

Kanımın çekildiğini hissettim.

"Deniz!"

Bana şeytanın ta kendisiymiş gibi baktı.

"Deniz burada değil."

Siktir. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Koşup kaçmalıydım. Ama lanet olası kapının önünde duruyordu.

"Sen kimsin?"

Cevap vermesine fırsat tanımadan banyoya doğru koştum. Sonunda banyoya ulaştığımda kafamın içinde 'Twisted Nerve' çalıyordu. Kapıyı kilitledim.

Ağır adımlarla kapının önüne geldiğini hissettim.

"Kaçamazsın, Nil."

Kapıyı ağır ağır tıklatıyordu.

"Sen..." dedi hızla bir soluk alıp. "Sen benim varoluşuma bir tehditsin. Ortadan kalkmalısın."

Tam sekiz kez kapıyı tıklattıktan sonra nihayet durdu. Titremeye başlamıştım. Alnımdan soğuk terler akıyordu.

Sonra bir şey oldu. Serra'nın tiz sesi kulaklarımda yankılandı.

"Güzelim, duşta mısın?"

"Kaç Serra!" Sesim çıkmamıştı. Zayıf bir fısıldamaya söylemiştim bunu. Deniz'in adım sesleri gelmeye başlamıştı. Hayır.

Hızla kalktım. Kapıya ulaşıp kilidini açtım. Serra'ya zarar vermesine izin vermeyecektim.

Odada kimse yoktu. O sırada yüzüme vuran temiz havayla penceremin açık olduğunu fark ettim. Lanet olsun. Kaçmıştı.

"Nil, iyi misin?"

Pencereye ne kadar daldım bilmiyorum. Serra'nın sesiyle kendime geldim ve yere yığıldım.

&

"Aç gözünü. İyisin."

Bir çığlık attım. İstemsizce gözlerim açıldı. Deniz, sakin bakan gözleriyle karşımdaydı.

"Geçti güzelim." Şaşkınlığım ağzımın açık kalmasına neden olurken Deniz beni kaldırdı. Yatakta doğruluğumda hala yatak odasında olduğumuzu fark ettim. Kabus mu görmüştüm?

Sonra onun arkasında endişeli gözlerle bana bakan Serra'yı fark ettim.

"İyiyim." dedim sesim titreyerek.

"Bir yerini çarptın mı?" dedi Serra gergin bir sesle.

Deniz'in elleri hızla vücudumu kontrol etmeye başladı. Bir şeyim yoktu. Aklımı kaybetmek üzereydim yalnızca.

"Hayır, iyiyim."

"Ne oldu öyle? Yüzün kireç gibi bembeyazdı. Sonra da yere yığıldın."

"Kabus görmüştüm."

Kabus değildi. Yalan söylüyordum. Deniz'e döndüm. Olanları farkında olup olmadığını anlamaya çalıştım. Bana şaşkınlıkla bakıyordu yalnızca.

"Kafanı çarptın mı bir yerlere?"

"Hayır, iyiyim ben. Serra bizi biraz yalnız bırakabilir misin?"

Serra hızla yatağın ucundan kalktı. "Mutfaktayım ben."

Deniz hala şaşkınlıkla beni izliyordu. Serra odadan çıkınca konuştum.

"Numarayı bırakabilirsin, ne olduğunu gördüm."

"Ne?" Gerçekten hatırlamıyor muydu yoksa numara mı yapıyordu anlamak güçtü.

"Buraya nasıl geldiğini hatırlıyor musun?"

Ellerini saçlarına götürüp düşünür gibi yaptı.

Güneş BatıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin