"Hangi biri?Yani kim?" dedim."Seni Selin'in yanına gönderiyorum."dedi.Ne!!!Selin mi Selin'den hem nefret ediyorum hemde kardeşim (sanırım )."Başka birine verseniz?"dedim.Kim olursa olsun razıyım ama Selin olmaz!"Neden?Bir sorun mu var?"diye sordu hoca.Ona söylemeli miydim?Tabikii HAYIR!Neden söyliyim ki ona?!Başımı iki yana salladım."Burada bekle,Selin'i çağıracağım."dedi ve ben 'HAYIIIIIIIR' diyemeden gitti.Geldiklerinde Selin çok mutlu görünüyordu.Anlaşılan Demir ona çıkma teklifi etmişti."Evet?" dedi Selin."Neden beni çağırdınız?" Hoca "İpek olaylarını biliyorsundur.Artık ailesi olmadığı için onu senin yanına gönderiyorum."deyince Selin'in yüzündeki gülümseme üzüntü ve kızgınlık arası birşeye dönüştü ve kapıdan dışarı çıkıp gitti,kapıyı çarptı."Siz evinize gidebilirsiniz."dedi.Ben sınıfa gidip "Selin,eve gidiyoruz."dedim.O da eşyalarını topladı ve yürümeye başladı.Yolda hiç konuşmadık.Eve gelince "Eşyalarını almayacak mısın?"dedi,somurtarak."Yarın alırım.Şey..? Ben nerede uyuyacağım?"diye sordum içeri girdiğimizde.O da pencereden dışarıyı göstererek "Şurada bir tane misafir evi var.Gördün mü?"dedi.Kafamı salladım."Onun yanındaki küçük bank varya,orada uyuyacaksın."dedi çantasını yere fırlatırken.Sonra yukarı çıktık."Peki eşyalarımı nereye koyacağım?"dedim.Bana niye bu kadar kötü davranıyordu ki?!Bir bakıma kardeştik sonuçta."Bankın yanına bir yere koyabilirsin."dedi."Neden bana bu kadar kötü davranıyorsun?"diye sordum.Yağmur başlamıştı,çok hızlı yağıyordu."Seni evime aldığıma şükret!"dedi.Bir dakika,eğer biz kardeşsek,annemiz öldü.Babamız ve ablamız emin değilim.E o zaman biz de yanlız kaldık!"Bu evde ikimizden başkası var mı?"diye sordum.Cevap vermedi."Akşam oldu.Hadi git yat!"dedi."Ama hava yağmurlu."dedim."Biliyorum.Kör değilim.Ne yapmamı bekliyorsun?Ey yağmur sana hemen durmanı emrediyorum, mu diyim?"dedi.Bende sustum.Dışarı çıkıp banka yattım.Daha az ıslanmak için çantamı üstüme örttüm.Akşam her yer ıssız ve karanlıktı.Sadece tek bir sokak lambası beni aydınlatıyordu.Sonra evin ışığının açıldığını gördüm.Herhalde Selin susadı diye,düşündüm,ama evden garip sesler geliyordu."Buraya kadar gidip bakacağım" diye düşündüm.Hala yağmur yağıyordu.Sırılsıklam olmuştum.Kapının önüne gidip,kapıyı çaldım.Kimse açmadı.Daha sert çaldım...Tık yoktu.Kapıya ayağımla tekme attım.Kapı kırılmadı.Tekrar ve tekrar tekme attım.En sonunda kızdım "Buraya kadar!"dedim ve gerçekten sert bir tekme attım.Sonunda kapı kırıldı.Birden ışıklar kapandı."Selin,oyun mu oynuyorsun benimle.Ben böyle şeylerden korkmam."dedim,çok ama çok korktuğum halde.Bir ses "İpek,İpek yukarı gel.Sana söylemem gereken şeyler var.Merak etme.Sana zarar gelmeyecek."dedi ve daha alçak bir sesle "umarım."dedi.Yukarı çıktım.Selin'in odasına gittim.Selin yatakta oturuyordu,ağlıyordu."Ne,ne oldu?"diye sordum.Artık şaka olmadığından emindim.Selin "O-o geri döndü... g-ggeri döndü!!!"dedi.Şifreli konuşuyordu."O kim?KİM GERİ DÖNDÜ?!?!?"dedim bağırarak.Selin,arkamda birşey varmış gibi gözlerini kocaman açarak bana baktı.Ve "O...
(Heyecanlandınız mı? Onun kim olduğunu öğrenmek istermisiniz??)
