Başındaki yarısı parçalanmış ve kan sıçramış miğferini sağa, elindeki resmen kanla yıkanmış bronz kılıcı ise sola doğru savurarak attı Sungchan. Ölü ve ağır yaralı insan yığınlarının arasında tacıyla bakışan, krem renkli kaftanı kana bürünmüş Shotaro'nun yanına ilerledi ağır adımlarla. Onu fark eden Shotaro, Sungchan'a "Sanki seni bir yerlerden gözüm ısırıyor" bakışları atıyordu kafasını tacından kaldırmış. Bakışları anlamak için çok bir çaba sarf etmesine gerek kalmayan Sungchan "Kendi toprağında bile yabancı bir kralsın sen. Beni tanıdığını söylemeyi geçtim beni tanıdığını iddia bile edemezsin." diyerek geri döndü ve yine ağır adımlarla sağa sola fırlattığı kanla yıkanmış bronz kılıcını ve yarısı parçalanmış miğferini yerden almak için eğildi. Yarısı kırık ve kan lekeleriyle dolu miğferini başına taktı, kanla yıkanmış kılıcını eline bulaşan kan lekelerini umursamayarak kınına koydu ve arkasına bile bakmadan ağır adımlarla yürümeye devam etti yoluna. Shotaro, Sungchan gözden uzaklaşıncaya kadar baktı arkasından.Tanıdığına adı kadar emin olduğu savaşçının dedikleri çok aklını karıştırmış olacak ki tacını yere düşürdü savaşçı gözden kaybolunca.
Ne zaman tam yazarım bilmiyorum ama böyle bir başlangıç yapmak istedim. Severseniz devam ederim. Seviom sizi çiçeklerimmmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Toprağında Yabancı Bir Kral || SungTaro
FanficSiz bile kendi ülkenize yabancıyken ben size nasıl tanıdık gelebilirim ?