(P'O)13

181 39 146
                                    

Oy ve yorum 🧡
•••

Öncelikle, tamamen görev amaçlıydı her şey. Bunu belirtmek istiyorum.

"Yine birlikte-"

"Sus. Kapa çeneni psiko. Şu an görevdeyiz."

Koluna vurup duvarın kenarından Seungmin'i izlemeye devam ettim. Telefonum Minho itindeydi ve Minho iyi hiçbir yerdeydi. Resmen toz olup uçmuştu. Hayır yani kendisi bir de kırmızılı. Görmemem imkansızdı mesela tıp zaatlarını orman felan derken gözden kaçırabiliyordum, hatta biri hareket edince doğanın gazabı ayağa kalktı zannetmiştim ama meğersem yerde yatıyormuş gerizekalı, ama bu kırmızıydı yani! ÇOCUK YOKTU VE BEN BU YÜZDEN BU GRİLİYLEYDİM.

Çığlık atıp kaçmak istiyorum ama Chan'ı rezil etmek ve Seungmin'in kızarışını görmek daha önemli şu an. Aaah~ Pembe takımıyla kızarmış bir Seungmin~

"Belkide shuhua'yı bırakıp Seungmin'e yanaşmalıyım. Hem sende beni sevmiyorsun zaten. Çocukların psikolojisini de düşünmek gerek."

"Ben mi seni sevmiyorum. Daha az önce sana değer-"

"Ups tünele girdim. Duymuyorum. Aha hareket ediyor. Gel."

Kolundan tuttum ve yavaşça peşinden ilerlemeye başladık. Ortak alandaydık şu an. Ben her yerde gezinen yeşiller gibi yeşil Changbin ise direk griydi. Grinin sonuçta yokluğu ile varlığı bir. Bu yüzden de dikkat çekmiyorduk. Pembe Seung ise tatlı tatlı geziniyordu. Kiyooo.

Arkasını dönecek gibi olduğunda gözlüklüyü kendime çektim ve duvarın kolonun arkasına girdim. Ah. Şeker şey habire arkasına bakıyordu. Sanırım çakmaya başlamıştı bazı şeyleri. Benim sevdiceklerim zaten zeki-

"Felix."

Dibimde ki sesle etrafa bakmayı kesip önünde, beni duvarla arasına almış suretiyle duran Changbin'e baktım. Oldukça yakındı. Hayır. Direk dibimdeydi. Öyle ki burunlarımız değiyordu.

"Üç diyince sapık var diye bağıracağım." Kısa bir nefes aldım. "Üç. SA-"

Ağzıma konan elle gözlerim büyüdü. WTF! Ağzına etmeme ciddi anlamda son üç kalmıştı bu varlığın.

O sırada Seungmin'in sesini yakından duymamla bir şey yapmaktan vazgeçip öylece durdum. Şu an uslu olmak değildi amacım. Aksine. Seung gittiği an avcunun içini ısırıp koparıp tükürecektim. Hak ediyordu kereta.

"Hm? Chan, dersimin üçte başladığını bilmiyormuş gibi konuşma."

Uuu demek ders programını da biliyor. Gerçi Chan'da öyle bir tip vardı zaten. Ders saatlerini öğrenip sürpriz yapacak felan. Ögk. Midem bulandı. Kesin sevgilisine ayıcık alanlardandır bu.

Bir dakika. Seungmin'in odasına ayıcık vardı.

"Tamam geliyorum. Üçüncü kattaki şu bilgisayar odası değil mi? Hm. Evet. Neyse. Görüşürüz."

Ağzımdaki eli elimle çektim ve fısıldadım. "Ondan önce gitmemiz gerek."

Kaşlarını çattığında reddedeceğini biliyordum ama en azından telefonunu vermeliydi. Gerçi dur. O ortak olursa Chan bana bir şey yapmak istersen cezayı ikiye bölerdi. Mantıklı. Onunda alet edip cezayı indirgemeliydim. "Bunun oldukça kişisel alanı ihlal edici bir dur-"

"Kişisel alanını sikeyim Changbin. Yürü."

Ortak alanın iki merdiveni olduğundan Seungmin'in tersi yönde olan merdivenden gitmek daha mantıklı ve rahat olurdu. Bu yüzden onu da sürekleyerek koşmaya başladım. Üçüncü kat. Bilgisayar odası. Tamda her zaman boş olup genelde kilitlenebilen bir yerdi. Hiçbir yerde şaşmazdı bu durum.

Payoff •Changlix•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin