1.55cm(femdom)

12

Alevin bakış açısı.

Dün gece evden gelen çığlıklarla pencereyi kirmam an meselesiydi ama onun iyiliği için yapamazdım. Böyle de iyiliği olmadı ama... neyse ölmesinden iyidir. Zaten o piçi elime geçirdiğinde yapacağımı biliyorum ben.

Evden gittiğini görünce pencereye tirmandim. Efe pencereyi açınca içeri girdim. Ağlamaktan konusamiyordu bile. Ona sarıldım.
"Shh buradayım...ağlama"

"K-kendimden n-nef..n-nefret e-ediyorum"

"Öyle söyleme senin suçun değildi..."

Ağlamaktan kırmızı olmuş gözleri ile bana baktı.
"D-daha...u-uzun...v-ve belkide...g-güçlü biri...o-olsaydim... böyle olmazdi...o-o zaman sen bile beni daha fazla s-severdin"
Başını omzuma koyup dağa fazla ağlayınca iç çektim.

"Hayır,sen bu halinle mükemmelsin... burada asıl suçlu benim... dün gece senin için gelemedigim için özür dilerim."

Saçını okşadim.
"Sen iyi bir çocuksun... Seni o işlere hoc katmamam gerekirdi,hadi gel şimdi burdan çıka-"

Bir anda kapı açıldı ve içeri Atahan girdi.
"Hmm hani şahsi mülkiyete dokunmak yasaktı?"

"Siktir git Atahan! Çocuğu ne hala koymuşsun,onu senden alacağım ve sana hiç unutamayacağın bir ders vereceğim!"

Cebimden silahı çıkardım ve ayağına doğru tetiğe bastıktan sonra efeyi kucağıma alarak pencereden atladım. Ve kaskı bile takmadan motora oturdum.

"H-hani satmıştin?"

"Yenisini aldim"

Onu arkaya koymakla uğraşamazdim bile gaza bastım ve sonsuzluğa doğru yürümeye başladım. Burdan en uzak olan yer yeterliydi.

Onu korumak için herseyi yapacağım...

"Sıkı tutun efe düşeceksin"

Bana daha sıkı sarılıp başımı göğsüme koyduğumda gulumsemeden edemedim. O atahan şerefsizini getirmek için adamları göndereceğim zaten.

Yaklaşık 3km gittikten sonra bir ormanın içine girdim ve gozukmeyecek bir yerde durdurdum motordan inip efeyo bir ağacın kenarına koydum. Ve diz çökerek ona baktım.

"Acıyor mu?"

Kafasını salladı. Saçını okşadim.
"En çok neresi acıyor?"

"B-bileklerim..k-kelepce ile bağlı o-olduklari için...d-direnince çok acıttı..."
İç çektim.

"Bileklerini ver"

Bileklerini bana uzatınca sinirim daha da arttı. Mos mor olmuş bazı yerlerde kesikler olusmustu ve kurumuş kanlar vardı. Ama şu anda sinirimi ona Bell edemezdim. Yavaşça sarıldım.

"Özür dilerim... seni kurtaramadim... orada ne kadar acı çektiğini biliyorum,çiçeğim... özür dilerim..."

"Sen... s-suçlu değilsin...a-anliyorum...yapa bileceğin bir şey yoktu.ben... kendimi korumaliydim... ama yapamadım..."

"Ölene kadar bir daha böyle bir şey yasatmayacagim sana... hatta yarın yurt dışına bilet alacağım. Olaylar bitene kadar orda kaliriz tamam mı?

Kafasını salladi.
"Ayy sen ne itaatkar şeysin be"
Yanaklarını sıkmaya başladım.

"H-hey! D-degilim bir kere!"
Yanaklarının kizarmasindna çok şey anlasiliyordu zaten.

"He he aynen"

Telefonumu aldım ve korumam olan lavuku aradim.
"Atahani goturdunuz mu bodruma?"

"Evet abla,yaptık,fazla kan kaybettigi için ölmek üzereydi ama senin isteklerin üzerine yarasını kapattik"

"Tamam geliyorum bekleyin"

Telefonu kapattım ve efeye baktım.
"Gel effecan gidiyoz"

Motora bindim ve o da arkama binince bizim şeker dükkanına doğru sürmeye başladım.

Oraya vardığımda içeri girdik ve bodruma inerek atahanin olduğu yere ilerledik.

"Vay vayy kimler varmış burda,Atahan bey? Yeriniz iyi mi?"

Yerde otururken bileklerinden yukarı sabitlenmis olduğu için böyle dalga geçmiştim.

"Bak.. Alev... bir hataydı tamam mı?... sadece senden olan sinirimi çıkarmak için yaptım... ve... istersen sora bilirsin... fazla... acıtmadım..."

"Şimdi... senin onu sıktığın gibi bende seni öldürene kadar sikmek isterdimde...parmaklarima yazik be atahan,bıçak daha kullanisli olur... ve tamam tamam acitmayacagim"

Sonda ki cümleyi vurgulayarak söylemiştim çünkü o da efeye acı çektirmişti.

"Efe tatlım izlemek istemiyorsan sen yukari cik"

Atahan Bana bakarak söyledi.

"H-h-hayir l-lütfen...y-yapacagini s-söyleme...A-AH!'

~~

Öldüğünden emin olduktan sonra yukari çıktım ve efeye doğru yürüdüm.

"Nasılsın çiçeğim? Özledin mi beni Hmm?"

Koltuğa oturdum ve onunda kolundan çekerek kucağıma düşürdüm.
"N-niye hic bir şey olmamış gibi davranıyorsun?"

Gözleri dolmustu.
Onu daha yanına çekerek sarıldım ve başını göğsüme yasladım. Aynı anne ve bebeğim gibi gözüktüģümüz için belini sivazlayarak söyledim.
"Shh anne burada sakinleş..."

O ise bana daha sıkı sarılıp mırıldandı.
"Anne..."

Ah benim aptal sevgilim...