Minho balkonun canımdan içeriye baktı ve kendisine doğru gelen ve gözlerini kaşıyan Jisung'a baktı ve sessizce tatlı dedi.
"Jisung uyandın mı"
"Evet"
"Daha çok ayaktan uyuyormuşsun gibi"
Jisung "Ya Minho! " Diyerek Minho'nun omzuna vurmuştu ve az önce Minho'nun oturduğu yere doğru yürümeye başlamıştı.
"Balkonun ne kadar güzelmiş benim balkonum yok evimde"
"Ben de çok seviyorum balkonumu"
Jisung etrafta gözlerini gezdirip konuştu
"Belli oluyor çok güzel dekore etmişsin"
"Ekstra fazla uğraştım"
Minho konuşup Jisung'un yanına oturmuştu tek kişi oturması gereken yere iki kişi oturdukları için biraz sıkışsalar bile sıkıntı yoktu.
"Minho sence tekrar yağmur yağar mı? "
"Bilemem ki ama bulutlarda yağmur yok gibi"
Jisung kafasını sallayıp başını Minho'nun omzuna koyup derin düşüncelere daldı.
Jisung için hayatında iyi bir arkadaş çevresi olmamıştı ama bu sene başından beri her şey iyi gidiyordu hayat bir başka güzeldi. Özellikle Minho açısından onu hiç bırakmak istemiyor hep hayatında olsun istiyordu her onu görmek istiyor Minho'nun kendinden emin ve kültürlü konuşmasını çok seviyor ve hep konuşmak istiyor aynı zamanda kendine hayret ediyordu Jisung genel olarak kimseyi sevmez herkese mesafeli yaklaşırdı.
Aklına Minho ile bir tiyatro oynama fikri geldi ve bunun üstüne hayal kurmaya başladı. Minho ile ikisi sahnede birbirlerine aşk ile bakıyorlar ve aşk sözcükleri kullanıyorlar.
Sonra kafasını yukarı kaldırıp biraz daha düşünürken Minho Jisung'u dürtmüş ve konuşmaya başladı.
"Yemek yiyelim çünkü karnım içine doğru çekiliyor"
Jisung karşı çıkmadan ve ses çıkarmadan mutfağa yürüdü içinde bir duygu karmaşası vardı ve aynı bir kaç şeyle asla ilgilenemezdi bu çocukluğundan beri böyleydi. Bu durgun halini Minho fark etmiş ve üzüldüğü bir şey varsa daha fazla üzmeyelim dıyerek bu konu hakkında konuşmamıştı ama Yarın Jisung ile birlikte bildiği bir nehirde piknik yapmaya götürmeyi planladı. Lavtasını bulursa belki kavga bile çalardı.
Jisung ve Minho sessizce yemek yemiş ve ayağa kalkmışlardı Jisung bulaşıkları halletmeyi teklif etse bile Minho kabul etmemiş ve bu işi Jisung gittikten sonra yapmak adına ertelemişti. Jisung gideceğini söyleyince karşı çıkmamış dışarıdan çok net bir şekilde belli olan onun bu düşünceli ve dalgın hali için endişelenmiş ve birlikte gitmek için teklifte bulunmuş ve kabul olması ile montonu hızlıca üstüne geçirdiği gibi kapının önünde bekleyen Jisung ile yürümeye başlamıştı.
Jisung Minhonun cebine koyduğu elinden dolayı kolu ve gövdesi arasında kalan boşluğa elini soktu.
Jisung'un evinin önüne vardıklarında Jisung ve Minho sarılmıştı.
Kısa bir vedalaşmanın ardından Jiaung evine girmiş Minho ise evine geri yürümeye başlamıştı. Yolda giderken Jisung ile arasında ne olduğunu anlamaya çalışıyor kendi duygularını düşünüyordu. Yürüyüşün kendisine iyi geldiğini bilen Minho ev yolunu uzatmış ve yakın olan sahil şeridine doğru çevirmişti yolunu o yürüyen telefonu çalmış arayan kişiye baktığımda bunun Jissung olduğunu görmüş ve zamaan kaybetmeden açmıştı.
"Jisung önemli bir şey mi oldu geleyim hemen"
"Yok önemli bir şey olmadıda Minho sen eve vardın mı merak ettim de"
"Hayır biraz yürümek ve hava almak için sahile geldim yürümek çok iyi geliyor biliyor musun"
"Hı hım o zaman eve gidince mesaj at ya da ara merak ederim"
"Tamam eve gidince arar ya da mesaj atarım"
Jisung başka bir şey demeden telefonu kapatmıştı garip diye düşündü Minho.
Jisung telefonu kapatığ baş ucuna koydu ve yatağında yatarken tavanı izlemeye başladı. Minho dan hoşlandığının filhakika farkına vardı ve hayatında ilk defa birini sevdiği-aşk anlamında- için kendini garip hisetti içi bir garip oldu.
Sonra hayal kurmaya başladı zaten hayal kurarken uyukalmış.
Jisung mışıl mışıl uyurken Minho eve gelmiş Jisung'un uyumuş olacağını düşündüğünden mesaj atmanın daha iyi bir çözüm olabileceğini düşünüp mesaj atöı ardından yatağa uzanıp beynini kurcalayan konunun bitmesi için uyumaya çalışırken daha bir çözüme ulaşamamış beyni uyumak için direniyor ve Jisung'a karşı be hissettiğini bulmaya çalışyordu ama elde var sıfırdı. Minho beyninin dediği şeylere yine beynini kullanarak karşı çıkıyor ve böylece elde hiç bir cevap olmadan başa dönüyordu. Beyni artık düşünmeyi ve yorgunluğu kaldıramayıp kendini kapatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Küpler Minsung
Fantasiaonu sadece çok az bir zaman görecek ama daha çok görmek için bütün ömrünü verebilir.