Yapbozumun Eksik Parçası mıydın Sen?

8 1 0
                                    

Ben yağmur ailevi sorunlarından kurtulamayan 15 yaşında ki bir kızım kısıtlayıcı ailem olmasıyla birlikte insanlarla anlaşamama gibi sıkıntılarımla ne kadar yaşayabileceğimi test ediyoruz bugün günlerden 12 Şubat 2020 ailem sürekli anlaşamamızlıklardan kavga ediyor bu kavgalar beni fazlasıyla etkilese de görmezden gelmeye çalışıyorum, düzgün bi aşk hayatım yok, güvenebileceğim bi arkadaş ve ya kardeşimde tek başıma kaplumbağam ve her bir tarafı çiçeklerle kaplanmış koyu yeşil odamda saatlerimi geçiriyorum, hayat bana göre fazlasıyla zor. Örneğin; diğer insanlar yazın Raf dinleyip tatillere eğlenmeye giderken ailen yüzünden evde oturmak zorunda olduğunu bilmek üzüyor bazen ya da sınıf arkadaşlarımın Toprak Yağmura şarkısıyla sevgililerine battaniyeler örmeleri biraz kırsa da alışıyorsun aslında:)
Uyandım her şey çok yolundaydı evde bi ölüm sessizliği vardı anlayamadım başta, nası seslerin susmadığı bi ev bi sabah bu kadar sessiz olabilirdi? Pek takılmadım çünkü çok bunalmıştım artık gürültülü bi evden böyle bi günü de mahvedemezdim. Odama geçip kulaklıklarımı taktım "Bilmediğim bir boşluktayım" adlı albümümü açtım biraz ergence geliyo biliyorum fakat içinde ki şarkıları açınca durduramıyorsunuz, olmasından en mutluluk duyduğum eşyam kulaklığım sanırım, neyse akşam oldu babam işten geldi çok sinirli ve stresli gözüküyordu yine içmişti her zaman ki gibi anneme ve en çok da bana laf söyledi, yaptığı şeylere alıştığım için pek umrumda olmamıştı fakat bu sefer çok farklı hissediyordum babama karşı içimde en ufak bir his bile yoktu babamı silmiştim kafamdan ve artık ondan korkmuyordum, o gece saat 04:24 sıralarındaydı karar verdim artık bu evde durmayacaktım daha doğrusu durmam için bi sebebim kalmamıştı hazırlandım, kulaklığımı taktım telefonumun şarjı 13'tü o anlık kararla hızla şarjımı da alıp babamın almamak için binlerce laf söylediği eski tip kahverengi ceketimi alıp çıktım, evden çok uzaklaşmıştım şarjım 8'e düşmüştü telefonumu daha fazla kullanmamam gerekti ve bulduğum ilk parka oturdum, saat 6'ya gelmişti Şubat ayında olduğumuz için hava hala zifiri karanlıktı ve çok soğuktu, kirli beyaz ayakkabılarım, altımda ki bol paçaları yağmur da ıslanmış pantolonum ve donmama sebep olan ince kazağım vardı üstümde orda kalmak zorundaydım sabah olmuyordu bi kaç dakika sonra parka 16-17 yaşlarında bi çocuk geldi korkmuştum annem hep bu saatlerde içmiş ve genç kızlara zarar verdiği söylenen adamlar dolaştığını söylerdi sokaklarda, bulabildiğim en uzak banka oturmuştum, fark etmişti korktuğumu daha net bakmıştım ona 1.80 boylarında, esmer, kombinimle aynı denebilecek kadar benzediğimiz bi kombini vardı yanıma geldi uzaklaşmak için kalkıyordum kolumdan tutup "korkmana gerek yok bu saatlerde parkta ki  bi kızın evden kaçtığını tahmin edebiliyorum" dedi sesi çok kalındı arkamı dönüp o korkuyla "bana zarar vermenden korkuyorum" dedim çok korkmuştum "istersen seni dinlerim bende evden uzaklaştım" diyerek devam etti bi banka oturduk hala hava aydınlanmamıştı ismini sordum "adım Toprak 17 yaşındayım peki ya sen" yaşını sormadan söylemesi garipti fakat bunun dışında garip olan bir şey daha vardı işte o şarkı hikayemizi başlatan o şarkı "Toprak Yağmur'a" bunu fark etmem uzun sürmedi "Adım Yağmur yaşım 15" dediğimde ise yüzünde bi şaşkınlık ifadesi vardı, belli ki o da bu şarkıyı biliyordu, çok uzatmadan "evden kaçtım evet, ailemle aramda sorunlar var ve artık dayanamıyorum ya sen sen niye bu saatte buradasın?" diye devam ettim sohbete "ailenle aranın böyle olmasına üzüldüm, ben bu dönem kafamdakileri susturamıyorum biraz hava almak için dışarı çıktım" diye yanıtladı sorumu, bu saatte hava almak için dışarı çıkmak garipti detaya girmek istemedim bi kaç dakika sessizlikten sonra telefonunu çıkarıp ekranı bana yönlendirdi Toprak Yağmur'a şarkısını açmıştı, göz göze geldik sonrasında telefonun ekranında şarjın %10 olduğuna dair bir görüntü ve birde ses geldi, ekrana baktık "seninde şarjın bitiyor evlere dönmüyorsak telefonları nadir kullanmamız lazım" dedim, gülümseyerek "haklısın" dedi saat 07:32 olmuştu hava hala çok soğuktu ikimizde çok uykusuzduk ve yağmur yağıyordu hava aydınlanana kadar orada kalmak zorundaydık yarım saat geçtikten sonra yağmur çok daha hızlı ve fazla yağmaya başladı Toprak ceketini çıkartıp omuzlarıma bıraktı, soğuktan kıpkırmızı olmuş burnum ve donmuş bembeyaz tenimle gözlerine bakıyordum "neden böyle bir şey yaptın hava çok soğuk sen üşütüceksin" dedim titreyen sesimle "belki bir gün sen benim için böyle bir şey yaparsın" dedi, anlayamamıştım neydi bu böyle, saatler önce tanıştığım bi çocuk benimle bi gelecek mi düşünüyordu? "uyuman lazım çok yorgunsun ben burada kalacağım korkmana gerek yok" diyerek devam etti haklıydı fakat her ikimiz de çok yorgunduk, boynumu omzuma doğru yatırdım hiç bir şey söylemeden, biraz dinlenmek istemiştim sadece, uyuya kalmışım uyandığımda sarılıyorduk korkup hızlıca doğrulmuştum olduğum yerde o da uyuya kalmıştı uyandırmak için elimi omzuna attığımda bir anlık kararım değişti benim için uyumamıştı ve o da benim gibi çok yorgundu biraz izledim onu çok tatlı uyuyordu nası bu kadar kısa sürede bağlanmıştım ona? Yani bağlanmış mıydım? Eğer bağlandıysam ne yapmam gerekiyordu? Ya o benim için aynı şeyleri hissetmiyorsa? Ne yapacaktım? Onu tam olarak tanımamıştım bile sadece yaşını ve ismini biliyordum ancak uyumam için yaptığı davranışla kalbimi almış gibi duruyordu aşık olmuştum ona, aşık mı olmuştum? Aşık olmuştum evet, çok plansız bi şekilde sarılmıştım ona napıyordum ben? saçmaladığımı fark ederek geri kalkmaya adım atmıştım, hala uyuduğunu düşünüyordum fakat beni kendine çekti göğsüne yatmıştım istemsizce, bana sarıldı ve "aşık mı oldun bana?" diye başladı cümlesine duymuş muydu neler söylediğimi içimden konuşuyordum oysa, kesin anlamıştı sarılmamdan, kıpkırmızı olmuştu yanaklarım hemen kalkıp "ne alakası var nerden çıkardın bunu?" diye yanıtladım "ne kadar sorsam da siz kızlar hep bunu inkar edersiniz öyüzden sormayacağım ama farkındayım ufaklık" diye yanıtladı sorumu cevap vermemiştim ikimizde oturuyorduk telefonumun şarjı %6 olmuştu onun ki de %8  saat 11:00 olmuştu hala hava yağmurlu ve karanlık bulutlarla kaplıydı orda oturup düşünmeye devam ettik ve bir soru "senden hoşlandığımı nerden biliyorsun?" nasıl sormuştum böyle bir soru boşluğuma mı denk gelmişti resmen itiraf etmiştim ondan hoşlandığımı "çok güzel ve içten sarıldın bana ordan anladım" dedi "itiraf etmek ister misin bahane sayamıyoruz bunu" diye devam ettim "pekii, yemedin madem bende senden hoşlanıyorum çünkü" ne yani o da benden mi hoşlanmıştı o an ne düşünüceğime karar veremedim hoşuma gittiği çok belliydi beyaz tenim yüzünden kızardığım her yönden belliydi çok utanmıştım ve hoşuma gitmişti, anlamıştı bunu, ikimizde sessizdik, uzun bir sessizlikten sonra her ikimizde evlerimize dönme kararı aldık. Numaralarımızı almıştık birbirimizden konuşucaktık. Eve gittiğimde evde kimse yoktu, Topraktan bir mesaj gelmişti 'Evde misin?' 'evet peki ya sen?' diye bir konuşmaydı aramızda geçen, akşam olmuştu herkes evdeydi kimseyle konuşmuyordum Topraktan gelen 'İyi geceler' mesajını okumuştum üstten, soğuktu, birbirimizden hoşlandığımızı biliyorduk fakat soğuk konuşuyorduk. Mesaja girip 'İyi geceler' yazmıştım mesajıma bi kalp ifadesi bıraktı bu kadar kısa sürede bağlanmıştım ona, gece uyurken bile onu düşünerek uyuyordum sabah kalkarken onu düşünerek kalkıyordum, bu his tek taraflı gibi geliyordu bi yandan, 01:45 di saat uyumam gerekti çalışma masamın üzerinde ki küçük masa lambamı söndürüp yattım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İNTİHAR GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin