Jisung'tan:
Sabah uyandığımda karnımı büyük bir heyecan yüzünden kasılmalar sarmıştı. Bugün Minho hyung ile tam tamına 1 aydır sevgiliydik artık. Kesin bana bir sürpriz yapacak. Beni sabah aramasını bekledim ama kimse aramadı.
Uyanmamıştır, dün geç yattı.
🐿
Birkaç saat sonra kahvaltıdan sonra telefonun başındaydım. Gelen mesajla hemen telefona bakmıştım. Minho'nun mesajına cevap verirken gülümsemeyi bırakamıyordum. Hala 1. ayımız olduğu için kutlamadık. Sanırım akşama sürpriz hazırlayacak. Çok heyecanlı!!
Duşa girip iyice süslenip püslenmiştim. Görünüşüme ilk kez bu kadar dikkat ederek Minho'nun dediği yere gitmiştim. Çiçeklerle dolu bir çardaktı burası.
Yürüme mesafesinde olduğu için kısa sürede gitmiştim. Heyecanla oturup etrafı izledim. Birkaç dakika sonra hala yoktu. Kesin hazırlık yapıyor!! Çok mutluyum.
~
Yarım saattir bekliyorum. Mesajlarıma cevap vermiyor. Bir şey mi oldu? Gelirken kaza falan mı yaptı? Milyar kez aradım ama bakmıyor. Umarım başına bir şey gelmemiştir. Çok kötü hissediyorum.
Dakikalar geçmek bilmedi. Çardakta turlayıp duruyordum. Arayıp mesaj atıyordum fakat cevap yoktu. Lütfen başına bir şey gelmemiş olsun. Tanrı'm yalvarıyorum sana.
~
Aktif.
Instagram'da aktif. Mesaj yazdım. Her yerden yazdım. SMS'ten bile yazdım. Fakat bakmıyor. Unuttu mu? Mesajlarımı ve aramalarımı niye görmezden geliyor? Niye beni çağırıp 1,5 saattir bekletiyor? Bir şey mi yaptım?
Aramayı sonunda açmıştı. Sesimin bozukluğunu belli etmemeye çalıştım.
"Aşkım? İyi misin?"
"Ne var Jisung? Milyar kez aramışsın."
Her kelimesi kalbime iğne gibi saplanırken istemsizce titreyen sesimle konuşmuştum.
"Ben bekliyorum hala seni. Ben.. Çağırdın ya beni.. Şeye.. Çardağa. Çağırmıştın.. Unuttun mu? Aşkım niye mesajlarıma bakmak yerine Instagram'da dolaştın?"
Sinirli verdiği nefesi duymuştum. Kelimelerim birbirine giriyordu, konuşamıyordum. Sinirli ve sert bir sesle dediği şeyleri dinledim.
"Çağırmış mıydın Jisung? Gelmiyorsam işim vardır ne bokuna bekledin bu kadar? Evine git artık. Gelmeyeceğim işim var."
"Ama bugün.."
"Önemsiz bir gün daha işte, ne bugünü? Evine git artık mal gibi beklemişsin beni."
"Tamam hyung özür dilerim. İyi günler."
Telefonu kapattım ve sızlayan kalbimin geçmesi için dua ettim. Yutkunamıyordum. Bir anda ne olmuştu böyle? Neye sinirliydi?
Zar zor kalkıp bulanık görüşle eve yürümeye başlamıştım. Eve gittim ve hemen odama kapandım. Hayır, telefonum 2 gün boyunca hiç çalmadı.
~
Günler sonra, pazartesi günü okul için hazırlanıyordum. Minho hyungta ses seda çıkmıyordu. Hala berbat hissediyordum. Okul kıyafetimi giyip aynanın önünde bekledim. Ayrılmış mıydık acaba? Hani bana aşıktı..
Okula gittiğimde direkt olarak Minho hyungu görmüştüm. Hemen yanıma koşmuştu. Bana sıkıca sarıldığında karşılık verememiştim.
Minho:Jisung, bebeğim çok özür dilerim. Sana yazmak istedim ama rahatsız etmek istemedim çok üzgünüm.
Dediği şeyler inandırıcı gelmiyordu. Ama ben aptal gibi sarılışına karşılık verdim. Belki de yaptığım en büyük hatalardan biriydi, kim bilebilir ki?
~
Günün geri kalanında hep Minho hyunglaydım. Güldürüp duruyordu ikimizi. Ona hatırlatmak istemiştim.
Jisung:Hyungcuğum hatırlıyor musun? 2 gün önce bizim 1. ayımızdı.
Minho:Ne? 1. ayımız mıydı? 1. ayımız geçmedi mi?
Jisung:Bilmiyor muydun?
Kalbim acıyla sızlarken gülümsemeye çalıştım. Minho şaşırmış görünüyordu.
Minho:Unutmuşum tamamen Jisung. Pardon.
Jisung:Sorun değil aşkım.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
hayat kısa want so bad dinleyin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hyungcuğum / minsung
Fanfictionjiswq kişisi sizi takip etmek istiyor. ✅️ kabul et ❌️reddet texting/düz yazı