chapter two

92 4 0
                                    

saat gece yarsını geçerken karşısındaki ekrandan kurumuş göz yaşları eşliğinde masumca uyuyan omegasını izliyordu delta, beş yıl önce jungkook'u bıraktığı zamanı anımsadı, nasıl da ağlamıştı omegası, yaptığı bebek sürprizini de mahvetmişti, omegasının hayallerini bir bir paramparça etmişti o akşam ama sadece hayalleri değil güvenini de parçalamıştı. ağlayan eşi ile daha da emin olmuştu taehyung, eşini ve çocuklarını geri alacaktı.

sabahın erken saatlerinde elinde filtre kahvesi ile geziniyor ve birkaç evrağı kontrol ediyordu taehyung, bugün çocukları tekrar görmeye gidecekti, ne derlerse desinler yanlarında olacaktı. "bogum, şu gerizekalıları hallet, çok fazla karşımıza çıkmaya başladılar. yılan'ın başını küçükken ezmek lazım." elindeki dosyayı masanın üzerine attıktan sonra kahvesini de tek dikişte bitirip bırakmış ve adımları dış kapıya yönelmişti. "bu arada çocuklar ve jungkook ne durumda?" diyerek arabasına yerleşmiş ardından bogum'da ön tarafa geçmişti. "şu an herhangi bir durum yok, bay jeon şirkete geçti ve bay mingyu ile toplantıları varmış diye duydum, bu yeni yapılacak avm ile ilgiliymiş son olarak yarım saat içinde yuna ve soobin kreşten çıkacaklar efendim." bogum'un verdiği bilgiler ile kısaca bir düşündü taehyung. mingyu eskiden jungkook'a takıntılıydı ama şu an ne durumda olduklarını pek bilmiyordu ve bu açık olmak gerekirse delirtmesine sebep oluyordu, içindeki delta paramparça etmek istiyordu o herifi. "kreşe gidelim, çocukları görmek istiyorum." taehyung'un son sözleri ile iki araba yola koyulmuşlardı.

kreşe vardıklarında taehyung kapısının açılması ile inmiş, jungkook'un şoförünü görmesi ile yanına ilerlemişti. "bay park giderseniz minnettar olacağım, çocukları ben alacağım ve jungkook'a teslim edeceğim." yaşlı adam tam itiraz etmek için hareketlendiğinde taehyung'un kararan bakışlarını görmesi bile ürkmesine yetmişti, konu ailesi olunca sınır tanımıyordu. uzaklaşan araç ile derin bir nefes alan taehyung sakince çocuklarını beklemeye başlamıştı.

kreşin kapısından en önde heyecanla çıkan yuna gözlerini merakla etrafta gezdirerek bay park'ı arıyordu ama onun yerine yıllardır görmediği babasını ikinci kez görmesi ile şaşırmıştı. "soobin, babam gelmiş..." yuna'yı duyması ile kaşları çatılan soobin hızlıca yuna'nın baktığı yere bakmıştı. yuna taehyung'a doğru çekinerek ilerlerken soobin sessizce onu takip ediyordu, kardeşinin hevesini kırmamalıydı içinden bunu defalarca hatırlattı kendine. "neden geldin buraya ve bay park nerde? bizi her zaman o alır ya da yumi gelir." dün olduğu gibi pantolonunu önemsemeden tek dizi üzerinde çöktü taehyung, "biliyorum soobin beni görmek istemiyorsun, haksızsın diyemem sana, babanı korumak istiyorsun yaşına rağmen ve biliyor musun seninle gurur duyuyorum küçük alfam." soobin hızlıca kaşlarını çattı. "bana sadece babam küçük alfam diyebilir delta." yuna, soobin'in kolundan tutmuştu. "şey... bizi babamın yanına götürür müsün... baba? baba... diyebilir miyim?" yuna istemsizce çekiniyordu, biliyordu karşısındaki öz babasıydı ama çekiniyordu işte, okulda çocukların söylediği şeyleri de çok takıyordu kafasına bu yüzdendi çekinceleri ama bilmiyordu ki küçücük bir baba sözüyle karşısındaki adama dünyaları verdiğini, onu ne kadar mutlu ettiğini bilmiyordu.

"yuna'm... güzel omegam benim, tabiki diyebilirsin, babanım ben senin." soobin'in dudakları arasından alaylı bir mırıltı çıktı ve arabaya ilerledi. "ne baba ama..." kapısının açılması ile hızlıca cam kenarına yerleşmişti, yuna ve delta'nında gelmesi ile küçük yolculukları başlamıştı. "baba, pizza yiyebilir miyiz? ama şey jungkook babamın haberi olmasın çünkü haftada sadece bir kere dışarıdan yememize izin veriyor ve diğer türlü zararlıymış ama ben seninle pizza yemek istiyorum." taehyung duyduğu sözler karşısında yaşadığı mutluluğu kelimelere dahi dökemiyordu, yuna şu an ona resmen dünyaları veriyordu. yuna'nın isteği üzerine üçü birlikte pizzacıya gitmiş güzelce eğlenmişlerdi, tabii soobin hariç kendisi sadece dinleme taraftarı olmuştu kimse ondan direkt taehyung'u sevmesini bekleyemezdi, ne kadar öz babası olsa da...

It's all over | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin