"Anlatabiliyor muyum memur bey?"
Tamı tamına.. Bir dakika kaç saattir buradaydım ben? Aklımın elimde tuttuğum son iplerini de kaybediyordum ve bu adam bana yardım etmemekte oldukça ısrarcı gibiydi."Son kere söylüyorum memura benzer bir halim mi var?" Onu yanıtsız bırakmak gelmemişti içinden. Oysaki konuşacak halim bile zor vardı.
"Hayır yok tabii ki de."
Evet. Evet tam da öyle bir hali vardı.
"Biten viski şişelerini alıp sikeceğim artık."Bir saniye. Bunu dışımdan mı söyledim ben?
"Evet tanrı aşkına. Aynen öyle yaptın. Siktiğimin taksisi nerede kaldı?"
Hassiktir. Uçmuşum ben be. Bir dakika bu ne olduğu hala muammada olan adam ne taksisinden bahsediyordu? "Taksi durağına mesaj çekmedin mi velet?" Anan velet. 21 yaşındayım ben. Ve sarhoşum. Bir dakika taksi durağı mı dedi bu? "Yok ben arkadaşıma mesaj att-"
Evet tam da şu an sikecek gibi bakmaya başlamıştı. Neden böyle bakmaya başlamıştı? İşime gelirdi gerçi ama ürkünçtü. Bakmasındı böyle.
"Tamam lanet olsun ona da tamam. O nerede kaldı bir saat oldu neredeyse."
"Ne nerede kaldı yakışıklı memur bey?" Hayır böyle demeyecektim ki ben. Kafamı sürteceğim şimdi bar tezgahına."Yolunu yordamını siktiğimin arkadaşı!"
Sesini aniden yükseltmesiyle yerimde sıçramam bir gelişen şeylerdi ama tek gelişen şey olduğu da söylenemezdi. Kaşlarımı yavaş yavaş çatmaya başlamıştım ben de. Oldukça sinirleniyordum çünkü. Kafam yerinde olmasa bile böyle davranamazdı bana."Anlayışlı olabilirsin değil mi? Beyninizdeki son kalan hücreleri her defasında aşağılarınız için kullanmak zorunda değilsiniz. İnsanlarla iletişim için mesela."
Çok güzel şimdi de susup bakmaya başlamıştı. Güzel de kurmuştum bu kafaya rağmen cümlelerimi. Yazık olmaması lazımdı bunların. Emeklerim söz konusuydu. Devam etmeyi tercih ettim bu yüzden.
"Kullansan diyorum."
Cevap tekrardan vermemişti. Ben de ilkokul çocuğuna anlatırmış gibi sabırla açıkladım.
"İletişim için yani.
Spor yapıyor musun bu arada? Sağlık ve gelişim için çok önemli."
Sabır diler gibi kafasını salladı. Ama konuşmadı. Beni ciddiye mi almıyordu? O zaman almalıydı.
"Bakmasana aval aval yer tozlansa silemeyecek gibisin. Yazık."
Şu durumda karşımdaki barmene bunu demem benim sahiden aklımın yerinde olmadığının en büyük kanıtıydı ve neyse ki ben bunu kabul ediyordum. Lan memur değil miydi bu?
"Seni almaya gelmiyor mu?" Konuşmaya karar verdikten sonraki ilk cümlesinin bu olması tatmin etmemişti beni ama sesi sakin çıkmıştı zorlamaya lüzum yoktu. "Sormadım ki.""Bu gece ya ben katil olacağım ya da kendimi keseceğim."
"Tam da nerde kaldı bu sokak ağzın diyordum ben de."diyip gözlerimi devirmiştim. Buna gerek yoktu gerçi. Gözlerim sürekli kayıp duruyordu zaten.Üstten attığı bakışlarıyla beni süzmeye başlamıştı çok uzun sürmeden de devam etti.
"Bu saatte daha taksi de bulamayız. Bak burayı kapatmam gerekiyor. Bir an önce gidip dinlenmek daha sonra biriyle de düzüşmek istiyorum. Anladın mı?"Mahreminin beni ilgilendirdiğini düşünmenin sebebi tam olarak ne?"
"Senin tam olarak burdan bir türlü gidemeyişin. Altıma girmek isteyen sen misin yoksa? Sabahtan beri burdasın hayırdır."
Güldürmüştü bu beni. Saklamadım ondan da zaten bunu. Kafam yerinde olmayabilirdi ama ağzım benleydi sonuçta altta kalmazdım yani.Öyle de oldu.
"Üstte olanın sen olacağından eminsin yani? Bunu sana tam olarak düşündüren şey nedir? Kuzeylerin mi? Yoksa güneylerin mi?"
Atışmamıza devam ettirmedi. Ancak bana ufak bir sırıtış bahşetti.
"Evinin adresini ver ve seni evine bırakayım bir an önce. Bir çocuğu sokakta bırakacak kadar vicdansız değilim." Şüpheyle devam etti. "Kafan yerinde değil ama anlıyorsun değil mi?"Onayladım onu. Hırçın tavırlarıma ara vermek istedim o an. Midem dehşet bulanıyordu. Çaktırmamaya çalışsam bile aklıma dolanan bazı hususlar vardı.
Mesela o biriyle yatacaktı.
Düzenli geldiğim barda bir aydır çalışmakta olan bu adam dikkatimi çekmekte başarılıydı ve ben onun sınırlarına kendimce karakterime oldukça zıt bir şekilde girmiştim. Bunun da ötesi hiçbir zaman ilk adımı atan ben olmazdım. Vize ve finallerin yorgunluğundan olsa gerekti.
Yeterince derdim vardı üstelik o bana biriyle yatmaktan bahsediyordu. Normal şartlar altında bu kadar takmazdım ama şu an pek normal şartlarda olduğum söylenemezdi. Hayat cidden bir yerden alıp bir yerden veriyordu.
"Biriyle yatmasan?"
Sanki çok garip bir şey demişim gibi bana kıstığı gözleriyle bakmaya başladı. Ciddili sinirleniyor gibiydi. Ben de içimden geçen asıl şeyi söylemek için, üstelik az önce aksini savunduğum bir durumu dile getirmek için dudaklarımı bağımsız kıldım.
"Benimle yatsan?"
*
Devam edecek... belki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mazur
FanfictionÜflemesen dudaklarıma soğuk nefesini. Gözlerine işlemeden önce ruhuma karışıp benliğimi hiç etmesen. Gözlerinin söylediğiyle dilininki bir olsa. Yüreğini dağlamasan bana bu kadar. Sence de güzel olmaz mıydı? Biz yani. Biz güzel olmaz mıydık?