• • 𝕄𝕪 ℂ𝕙𝕚𝕝𝕕 • •
•
•
On
•
•
Önümüzdeki günlerde hiçbirşey olmadı. Tıpkı, Sukuna'nın sana emrettiği için tapınakta kalmış, oyun oynamıştın.
Fakat o tuhaf adamın yanınıza geldiği günden sonra, babanın aşırı derecede strese girdiğini farketmiştin. Bunun sana olan aşırı derecede ki, korumacı tavrından olduğunu zannettin ama yanıldın.
Son zamanlarda sahirler, Sukuna'yı öldürmek için ona saldırmaya başladılar. En kötüsü, Uraume senle ilgilendiği için baban onunla beraber savaşmasıniçin onu çağıramıyordu, tek sorun buda değildi. Tapınağın yanında bazı şamanlarla karşılaştı ki, buda senin tehlikede olduğun anlamına geliyordu. O gün tapınağa gelen adam, onu sahirler hakkında uyarmak için gelmişti ama Sukuna kendi mülküne izinsiz girdiği için yeterince sinirliydi.
O adamı dinlemediğine pişmandı ama kendi hayatına feda etmek manasına gelse bile seni koruyacaktı.
Buda, Sukuna'nın dahada dikkatli olmasına ve çoğunlukla dışarda olup, yakınlarda herhangi bir büyücü olmadığından emin olması için teşfik etmişti. Tapınaktan ayrılmanız, hatta arka bahçeye çıkmanız bile yasaklanmıştı. Uraume, Sukuna ona emrettiği için ayrıca katı olmuştu.
Gece vaktiydi ve sen babanın kucağında güvenli şekilde uyuyordun, battaniye ikinizi de örtmüştü. Sukuna, büyücülerin nasıl olurda tapınağını bulduklarını anlamaya çalışırken, düşüncelere dalmıştı. 'Tapınağımın, Y/N'yi güvende tutması için özellikle gizlemiştim. Nasıl oldu da buldular?' Alt kollarından birinin yumruğunu sinirle sıktı. Kendi hayatı umrunda değildi, önemli olan seninkiydi. Ölüm gibi korkunç bir kaderle yüzleşmek için daha 5 yaşındaydın. Senin acı dahi çektiğini görse, çıldırırdı.
Evinin güvenliği bile onu güvende hissettirmiyordu. Büyücülerin sana kesinlikle yaklaşmayacağından emin olması gerekiyordu. Senin ve yerini nasıl öğrendiklerini bulması gerekiyordu. O anda aklında bir ampul yandı...
"O zayıf lanet..."
Çok geç olmasına rağmen, Sukuna büyücülerin evini nasıl bulduğunu anladı. Büyücüler az lanet enerjisine sahip olsalarda, Haku'yu seni bulması ve yerini tesbit etmesi için dedektör olarak kullanmışlardı. Ve saklandığınız yeri ortaya çıkarmak için çaba sarf ederken, bi yandan planlarını da hazırlamışlardı. Sukuna kollarının arasında hafifçe seni sıkarken, sessizce hırladı. 'Sırf benimle uğraşmak için, kızımın duygularıyla mı oynadılar?! İyi ki o lanetten kurtuldum.' Sakinleşmek için derin bir nefes alıp, verdi.
İçini çekti ve biraz rahatlamak için sırtını duvara yasladı. Gözleri, dünyayı umursamadan rahatça uyuyan sana kaydı. Daha önceden söylediğin sözler kulaklarında çınladı. 'Seni seviyorum, babacığım. İyi geceler...' Onun hakkında kötü düşünmediğini gösteren bu sevgi sözleri onu mutlu ediyordu.
"Yemin ederim, ne olursa olsun seni koruyacağım, sevgili çocuğum." Uykuya dalmadan önceki son sözleri buydu.
•╔════◄░░░░░░ ►════╗•
Ertesi sabah, her zamankinden biraz daha geç uyandın. Etrafına baktın ve odada kimseyi göremedin. "Ha?! Dün gece babacığım benimle birlikte değil miydi?" Ayağa kalkarken, aklında bu soru vardı. Kimononu ve saçını düzeltip odadan çıkmak için kendini düzelttin. Ancak kapı hızla açıldı ve Uraume içeriye girdi. Ona gülümsedin ve ellerini kaldırdım: "Günaydın, Uraume-san!" Cıvıldadın ve kadının nazikçe sana gülümsemesine neden oldun.
"Günaydınız, Y/N-sama. İyi uyudunuz mu?"
Cevap olarak başını salladın. Beyaz saçlı kadın mırıldandı. "Hadi gelin, üstünüzü değiştirelim. Sukuna-sama sizin yanına gelmenizi istedi." Kafanı salladın ve onu odana kadar takip ettin.
Duş alman ve kıyafetlerini değiştirmen pek uzun sürmedi. İşini bitirir bitirmez, Sukuna'nın seni beklediği salona doğru koştun. Kapıyı hızla açtın ve ona doğru koşup, ona sarıldın. "Günaydın, babacığım." Neşeyle cıvıldarken, Sukuna'da sarılmana karşılık kollarını sana sardı.
"Günaydın, Y/N. Umarım iyi uyumuşsundur."
Geri çekildin ve gülümsedin. "Evet! Hepside senin sayende." Sukuna soru sorarcasına tek kaşını kaldırdı. "Nasıl yani?" Dedi.
"Benimle uyuduğunda kötü rüyalar kayboluyor."
Sukuna kıkırdadı ve önüne (favori kahvaltın) kalvaltı tepsisi koydu. Yemeği görür görmez şaşırdın ama babana teşekkür etmeyi ihmal etmedin. Çubuklarını aldın ve ellerini birleştirdin. "Afiyet olsun." Bunu der demez, kahvaltını yemeye başladın. Kahvaltıdan sonra, baban şaşırtıcı derecede seninle oyun oynamayı kabul etmiş ve beraber oyun oynamıştınız. Normalde senle bu kadar çok oyun oynamayı kabul etmezdi. Fakat bunu düşünemeyecek kadar mutluydun.
Fakat babanın gitme zamanı çok çabuk gelmişti.
Dışarı çıkmana izin vermemişti, o yüzden kollarının arasındaki temari topuyla, yüzün asık şekilde salonda oturmuştun.
Bu sırada Sukuna Uraume'yle dışarıda durmuş, birşeyler konuşuyorlardı. "Y/N'nin dışarıya çıkmadığından emin ol. Ayrıca unutma, büyücüler ansızın gelebilirler. Onlarla savaşma, onun yerine Y/N'yi güvenli bir yere götür." Beyaz saçlı kadın kafasını salladı.
"Elbette, Sukuna-sama. Y/N-sama'yı canım pahasına koruyacağım."
Adam cevap vermedi ve arkasını döndü, ormanın etrafındaki büyücüleri bulmak için ormana girdi. Ama nedense, Sukuna göğüsündeki bir histen bir türlü kurtulamıyordu. Bu sefer seni Uraume'ye emanet etmek onu rahatlatmamıştı.
•╔════◄░░░░░░ ►════╗•
+En heyecanlı yerde sınır koyacağım çünkü ben kötü biriyim hihigigigi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
‧₊˚♡𝐌𝐲 𝐂𝐡𝐢𝐥𝐝ღ ᵂⁱᵗʰ ᴿʸᵒᵐᵉⁿ ˢᵘᵏᵘⁿᵃ
Hayran KurguLanetler Kralı, kendisi ile senin aranda olan uzun süreden sonra seni birdaha bırakmayacak. O senin baban ve seni kolay kolay bırakacağını sanıyorsan, yanılıyorsun. ೃ⁀➷Yandere Baba Sukuna x Okuyucu Kız. ೃ⁀➷Kitapta ensest bulunmamaktadır. [Kitabın As...