Merhaba ben Akemi, Japonya'nın Osaka isimli şehrinde doğdum ve hâlâ burada yaşıyorum. Ailem beni çok küçükken başka bir aileye verdi, şimdi neredeler ve ne yapıyorlar hiç bir fikrim yok, ama beni büyütüp benimle ilgilenen ailemide çok seviyorum. Onlar öz ailem olmayabilir, ama benim için öyleler. Sadece okulda bu sorun oluyor. . . Neredeyse herkes ailem beni terk ettiği için, ailem öz ailem olmadığı için dalga geçiyorlar. Bir gün telefonuma bir bildirim geldi, açtım ve merakla okumaya başladım.
Gelen bildirimde yazanlar: "Daruma-San nasıl mı çağrılır ? Gece vakti saçınızı tararken veya yıkarken sürekli 'Daruma-San neden düştün ?' diye tekrarlarsanız 24 saatliğine hayatınıza girer. Sizi o 24 saat içinde sürekli takip edecek, yapmanız tek gereken şey dikkatli olmak ve ondan kaçabilmek. Eğer sizi yakalarsa bu sizin sonunuz olur. Sizin yerinizde olsam bunu denemezdim."
Bildirimi okudum, inanmadım. "Madem denememizi istemiyorsunuz neden anlatıyorsunuz o zaman ?" Birden çok fazla uykum geldi, saat kaç diye baktım, saat gecenin 02:00'siydi. Artık yatsam iyi olacaktı. Banyoya gidip dişlerimi fırçaladım, fırçaladıktan sonra saçımı taramaya başladım. Aklıma o bildirim geldi gene, inanmıyorum dedim ama denemek istiyordum, denemeli miydim ? Saçımı taramayı bırakıp düşünmeye başladım. Düşündükten sonra bi' karar verdim. Deneyecektim, korkuyordum ama bu bile denememe engel olamıyordu. Derin bir nefes aldım, saçlarımı tekrar taramaya başladım ve sürekli "Daruma-San neden düştün ?" diye tekrarladım. Işıklar yanıp sönmeye başladı, sesler duyuyordum, bu kalbimin korkuyla daha hızlı atmasına neden oluyordu. Sesler gitti, ışıklar durdu. Etrafıma baktım, kimse yoktu, sanırım düşündüğüm gibi yalandı.
Odama geçip yatağıma yattım, pijamalarımı çoktan giyinmiştim. Gözlerimi kapadım ve uyumaya çalıştım. Bi' süre sonra uyuyabildim. Sabah olmuştu, saat sabahın 10:00'uydu, birazcık daha yatmak istedim sonuçta cumartesiydi. Tam uyuya kalacakken odaya birisi girdi, kardeşim Ren. O onların öz çocuğuydu, ama kardeşimi seviyordum. "Ablaa!" diye girmişti odama. Gözlerimi ovaladım, ona baktım, "Ne oldu bakalım, küçük fare ?" dedim ve gülümsedi, "Annem bizi kahvaltıya çağırıyor." Yatağıma tekrar yattım, bi' 5 dakika daha yatabilirdim değil mi ? Kolumdan tutup beni yataktan çekmeye çalışıyordu küçücük boyuyla "Ya abla hadii." zorlanarak olsada kalktım, "Tamam tamam geliyorum." Onu kıramazdım. Yatağımdan çıktım ve yatağımı topladım, Ren ile birlikte odadan çıktık, annem ve babam bizi bekliyorlardı.
Sandalyelerimize oturduk, annem bana baktı ve konuşmaya başladı "Akemi, gece ne yapıyordun ?" gece mi ? Annem beni duymuş muydu yoksa ? Tekrar sordu "Ne yapıyordun ?" yutkundum, anneme baktım ve cevap verdim "Sadece saçlarımı tarıyordum." başını evet anlamında salladı. Babam ve kardeşim anlamamış bir şekilde bize baktı, sonra kahvaltımızı yaptık. Kardeşim dışarı oynamaya babamda işe gitmişti, normalde cumartesi günleri çalışmıyor ama bugün mecbur gitmeliydi. Biz de annemle masayı topluyorduk. Annem bana baktı ve dedi ki "Daruma-San kim, kızım ?" endişelendim, yoksa duymuş muydu ? Benimkide soru mu duyduğu kesin.. Anneme baktım "Şey anne..." derin bir nefes aldım ve gerçeği söylemeye karar verdim "Anne dün bana bir bildirim geldi, Daruma-San nasıl çağrılır diye ve çağırmamız hakkında uyarı yapıldı..." dedim ve annem bana şok içinde baktı. "Sen de denedin mi ? Neden yaptın bunu ? !" sanırım kızmıştı, haklıydıda. "Peki ya sonra ne oldu ?" anlattım olanları, kimse gelmediğini öğrenince rahatlamıştı.
Odama geçtim, kulaklığımı taktım, en sevdiğim müziği dinliyordum. Birden bir ses geldi, "Ben buradayım, Akemi." diyordu, etrafıma baktım ama kimse yoktu. Bu sefer daha korkutucu bir sesle "Ben buradayım, Akemi." diyordu. . . Korkmaya başladım, hemen odamdan çıktım annemi gördüm, "Kızım neredesin sen, deminden beri sana sesleniyorum." anneme baktım "Duymamışım, müzik dinliyordumda üzgünüm." gülümsedi "Sorun değil, tatlım."
Akşam olmuştu, yemek yiyorduk. Tekrar sesler duymaya başladım. Masadan kalktım "Anne baba ben masadan biraz erken kalkacağım, sizin için sorun olmazsa tabii." ikiside sorun olmadığını söylediler ben de odama geçtim. Yatağıma uzanıp düşünmeye başladım, birden üstüme birisi atladı, çığlık attım ve hemen kalktım. Kimsecikler yoktu, odaya annem, babam ve kardeşim gelmişti. Babam konuştu "Akemi iyi misin ?" titriyordum, babama baktım ve başımı evet anlamında salladım. "Emin misin ?" dedi, tekrar başımı evet anlamında salladım. Dışarı çıksam iyi olurdu, belki temiz hava iyi gelecekti. İzin aldım izin verdiler. Evden çıktım ve yürümeye başladım, etrafta kimsecikler yoktu. Yürürken bi' yandanda müzik dinliyordum. Birden bir ses geldi "Akemi, beni neden çağırdın ?" diye sorguladı. Etrafıma baktım "Bırak peşimi, lütfen bırak!" diye korkuyla bağırdım, arkama baktım ve orada biri vardı. Elinde bir bıçak, bana doğru yaklaşıyordu hemen kaçmaya başladım, arkama baktım ve bana yaklaşıyordu. Daha hızlı koşmaya başladım, yardım için bağırmaya başladım, "Kimse yok mu ? ! Yardım edin lütfen!" artık dayanamıyordum, çok yorulmuştum. Çıkmaz yola gelmiştim, arkamı döndüm, yaklaşıyordu. Bıçağı tam bana saplayacakken çığlık atarak uyandım. Odamda mıydım ben ? Bunların hepsi bir kâbus muydu ? Annem girdi odaya "Akemi iyi misin ? !" diye sordu "Evet anne iyiyim, sadece bir kâbus gördüm."
Daruma-San gelmemişti sonradan, ben de hayatıma tabii ki devam ettim. Ama bunu bir daha asla denemeyecektim.