İKİLİ İNTİKAM

4. YALANLAR VE GERÇEKLER

Bu kitap tamamıyla kurgudan ibaret olup her ayrıntısıyla bana aittir.

Bölümleri eklenen müziklerle okumanızı tavsiye ederim.

Oylamayı ve yorum atmayı unutmayın.
Seviliyorsunuz . ❤️

Bölüm müziği:
Paris Paloma - Labour

Keyifli okumalar...

Hayat her insana farklı bir zorluk çıkarırdı. Yeri gelir sizin zorluğu yenmenize göz yumar yeri geldiğinde ise sizi bütün gerçeklerden uzaklaştırıp sizi olayların en ücra köşesinde hapsedip size mahkum üniforması giydirirdi. Ne zaman ki içinizde küçücük bir umut kırıntısı köklerini yaşam toprağına köklerini çıkartıp salmaya kalkışsa hayat sizi ikinci bir darbeyle yerle bir ederdi. Bu darbe de sizden tüm açıklığıyla ama bir o kadar da bütün samimiyetsizliği size gösterdiği gerçeklerdi. Öğrendiğiniz zaman uzay boşluğundan daha geniş olan bir boşluk çukuru sizi bir bataklık gibi öldürücü yavaşlığı ile yok ederdi.

Gece boyunca Gamze ile kampüste geçirmiştik. " Ne geceydi ama " diye içimden geçirmeden edemedim o an. Bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum ve nedenini bilmediğim bir şekilde zihnimden bir komut gibi bunun babamla ilgili olup durduğunu her fırsatta anons ediyordu. Konuşulan konu hakkında fazla detay yakalayamamıştım . O an grupta oturan benim yaşlarımda olduğunu tahmin ettiğim uzun , kızıl renkli saçlı kızın beni fark etmesi ve konuyu kapatması yüzünden elimde konu hakkında fazla detaya sahip değildim. Bu konunun neden beni bu kadar eşeleme isteği uyandırdığı konusuna da kafamda herhangi bir yanıta rastlamamıştım. Orada ne konuşuluyordu da beni fark ettikleri anda konuşmayı aniden kesmişlerdi? Kafamda kurduğum bilmem kaç tane düşünceye ev sahipliği yapıyordu zihnim hiç bir fikrim yoktu. Aklımdan tüm bunlar geçerken kulaklarıma gelen gürültülü bir ses ile soluma döndüm. Gamze uyuyakaldığı masadan kafasını kaldırmış, kirpi gibi havaya kalkmış saçları ile yüzündeki göz makyajını umursamadan gözlerini ovuşturuyordu. Gamze' ye dün geceden bu yana çok sinirliydim. Dün gece karşıma çıkan keskin çene hatlarına sahip, keskin ve bir o kadar insanı cezbeden gülüşü, karanlık da olsa fark edebildiğim o mavi gözlerin yüzünü mesken eden çocuğu henüz aklımdan çıkarabilmiş değildim. Bana Elf Kızı diye hitap eden o çocuğun adını öğrenmek istediğimde Gamze' nin adımı bağıran sesleri kulağıma iliştiğinden ve beni bulamayınca yaygara koparmaması için yanına doğru gitmeme kalmadan bir de çocuğun ortadan kaybolması şokunu yaşamıştım. O an Gamze' ye karşı büyük bir sinir duygusu bedenimi kontrol altına almış olsa da onu da anlıyordum. Benim haber vermeden ortadan kaybolmalarıma alışık değildi. Üstelik Gamze her zaman korumacı tavrı nedeniyle de sürekli olarak ön plana çıkıyordu o nedenle bu davranışlarına çoktan alışmıştım ancak bir yanım da o an sırası mıydı korumacılık iç güdülerinin diye de düşünmeden edemiyordu.

İnsanlar sizi sadece bir konuda değil mimikleriyle, ses tonuyla, davranış ve sözleriyle de etkilerdi.
Ve ben dün sadece karşımdaki yakışıklı genç adamdan değil onun sözlerinin de etkisi altında kalmıştım. Gün boyu aklımdan çıkmayacağını bildiğim düşüncelerden beni, uçurumdan kurtulması için uzatılan bir yardım eli gibi Gamze de beni çekip çıkarmıştı kendi uçurumumdan.
" Elfida iyi misin? Seninle uzun süredir konuşmama rağmen bana hiçbir cevap vermiyorsun. Seni böylesine düşüncelere boğan şey de ne? " Hayattaki en büyük şansımdan biri de Gamze' ye sahip olmaktı. Şansımdan biri demiştim çünkü benim en büyük şansım da her şeyiyle mükemmel bir anneye sahip olmamdı. Bana nasıl olduğumu soran birilerinin olması insanı bu yaşam adı verilen zindandaki hayatını biraz daha katlanılabilir kılıyordu.

" Dinlemediğim için kusura bakma Gamze. Şu sıralar senin de bildiğin gibi fazla yoğun bir dönemdeyim ve kafam çok dolu ama halledeceğim . Merak etme iyiyim ben. "