•••Sana Herkezden Çok Güveniyorum•••

71 5 0
                                    

İkili yemeklerini yemiş eve gitmişlerdi. Elisabeth Tony'in canını sıkan birşey olduğunun farkındaydı. Tony birşeyi söylemek ve söylememek arasında kararsız kalmış gibiydi. "Ne zamandır konuşmanı bekliyorum Anthony, sorun ne?" Tony gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Şakaklarını varken konuşmaya başladı. "Galiba haklıydın, Obadiah çok farklı davranıyor..." Tony'in sözlerini kesen ekranda görünen haberdi. "Bu gece Stark bağış kurulunun verdiği partideyiz. Tony Stark yaptığı son açıklamalar ile bir bomba düşürmüştü. Kendisinin burda olması beklenmiyor." "Jarvis davetiyemiz var mı?" "Hayır efendim, sistemlerimde iletilmiş bir davetiye gözükmüyor." "Nasıl yani Anthony, Stark bağış kurulu bir parti veriyor ve Tony Stark davetli değil mi?" "Görünüşe göre öyle Lisa. Ama sonuçta o parti Stark bağış kurulunun benim davetiyeye ihtiyacım yok, hadi hazırlan beraber gidelim." "Ne! Ben mi? Beraber gözükmemizi istediğine emin misin?" "Bence bir sorun yok, böylece herkez senin bana ait olduğunu bilir ve sana bakmaya yeltenmez." Tony konuşurken ellerini kadının beline doladı. Dudakları birleşince Jarvis hatırlatma da bulundu "Efendim sizi bölmek istemem ama partinin başlamasına az bir süre var. Eğer burda durursanız yetişemezsiniz." Tony ofladı "Vazgeçme şansım yok mu?" "Mmm, hayır. Gidelim ve herkese Tony Stark'ın delirmediğini gösterelim." Elisabeth Tony'in yanağından öpüp odaya çıktı.

"Hadi ama güzelim, bekleye bekleye kök saldım burada." Tony duyduğu topuklu sesi ile arkasını döndü. Elisabet merdivenlerden iniyordu ve muazzam gözüküyordu. "Gitmeyelim Lisa, insanları boşver evde daha çok eğlenebiliriz." Elisabeth güldü "Anthony Hayır." "I-ıı Anthony Evett!" "Bak eğer uslu durursan eve gelince bol bol eylenebiliriz." "Sabaha kadar." Elisabeth tekrar güldü. Tony bazen çocuk gibi olabiliyordu. "Ona bakarız sana bağlı." "O zaman hemen gidelim hemen de dönelim güzel bayan." Tony kolunu uzatınca Elisabeth koluna girdi. Beraber evden çıkıp arabaya bindiler. Arabada çalan şarkılara eşlik ederek yolu bitirdiler. Geldiklerinde vale onlara doğru gelmeye başladı. Elisabeth'in eli kapının koluna giderken "Bekle Lisa" dedi Tony. Elisabeth komuta uydu ve beklemeye başladı. Tony arabadan inince Elisabeth'in tek kaşı kalktı. Tony kapıya yaklaşınca düğmesini ilikledi ve kadının kapısını açtı. Elisabeth gülümseyerek Tony'in uzattığı eli tutarak arabadan indi. Etrafta flaşlar patlarken Tony kadına gülümsedi. Elini beline doladığında Elisabeth kendini güvende hissediyordu. Obadiah onları görünce gülümsemesi azaldı. Yanlarına gidince Tony ile sarıldılar "Ne işin var burda Tony, ben sana herşeyden uzak dur demedim mi?" Bunları gülümseyerek söylemişti etraftaki magazinciler anlamadın diye. Tony bozuntuya vermedi "Konuşmaya değil eylenmeye geldik. Sonuçta bu Stark partisi ve ben de bir Stark'ım Obadiah." Tony daha fazla orda durmayıp kadının belinden tutarak içeri yürüdü. Gördükleri bir kaç insan ile konulup bara ilerlediler. İkisi de içkilerini yudumlarken Coulson yanlarına geldi. Elisabeth gerilmişti. "Merhaba Bay Stark, ben ajan Coulson. Size kaçırılmanız hakkında bir kaç soru sorucaktım." "Ben gerekli açıklamaları FBI ve MIT'e verdim." "Biz onlardan ayrı bir kuruluşuz." "Pardon siz derken, siz kimsiniz ajan" "Biz Shield'iz, diğerlerinin aksine biz ordan nasıl çıktığınızı merak ediyoruz bunun için size soru sorucaktım." "Anlıyorum ama şuan partideyiz. Bunları sonra ofisimde konuşalım. Bakın şu turuncu saçlı kadın benim asistanım. Onla bir tarih ayaralayabilirsiniz." Coulson onaylayıp yanlarından ayrılınca Elisabeth derin bir nefes alıp içkisinden bir yudum daha aldı. Aradan geçen 10 dakikadan sonra yanlarına Sarışın bir kadın geldi.
"Beni hatırladın mı Tony?" Tony Elisabeth'e baktı. Kadın tek kaşını kaldırmış ona bakıyordu. Tony elini tuttu ve sarışın kadına döndü "Ben sabah yediğimi bile hatırlamıyorum bayan?" "Sabah çikolata parçacıklı mısır gevreği yedin Anthony" "Sağol bebeğim" diyip yanağından öptü. "Ben News gazetesinden, gazeteci Jennifer Fox, geçen gün ki basın toplantınız da bulunmuştum. Biliyormusunuz bir an size inanıyordum?" "Nasıl yani anlamadım" Jennefır çantasından bir kaç fotoğraf çıkartıp Tony'e verdi. "Bunlar sizin silahlarınız ve daha dün sevkiyatları yapıldı. Ya ikili oynuyorsunuz yada arkanızdan iş çevriliyor Bay Stark." "Anthony?" "Hayır güzelim benimle bir alakası yok." Bir kaç saniye düşündükten sonra aynı anda "Obidiah" dediler. Tony kadının elini tutup Obadiah'ın yanına ilerledi. "Ben silah satışı duracak diyorsam durmalıydı Obadiah, sen arkamdan iş mi çeviriyorsun?" "Seni kim deli gösterdi Tony, seni işlerden uzaklaştıran kim? Ben sadece seni korumaya çalışıyorum, onun işin bana ayak uydursan iyi edersin." Gazeteci "Bir kaç fotoğraf alabilirmiyiz baylar." Dediğinde Tony donmuş gibi karşıya bakıyordu. Elisabeth gülümseyip onu Obadşah'ın yanında durdurdu. "Obadiah haklı Tony, bunu evde konuşalım, şimdi gülümse ki kimse birşey anlamasın." Tony daha fazla şaşırmıştı. Onu uyaran Elisabeth'di ama şimdi Obadiah'a arka çıkıyordu. Fotoğraf işi bitince Elisabeth Obadiah'a gülümseyip Tony'i çekiştirerek gelen arabaya bindirdi. Kendi de direksiyona geçince beklemeden arabayı çalıştırdı eve sürmeye başladı. Eve gidene kadar ikisi de konuşmamıştı, Tony'in kafası çok karışıktı Elisabeth ise Tony'in durumu biraz hazmetmesini beklemişti. Eve girince Tony kendini koltuğa attı. Elisabeth iki bardağa içki koyup Tony'in kucağına oturdu. "Kafan karıştı biliyorum. Anthony ben laflarımın arkasındayım o adama güvenmiyorum ama düşmesin olduğunu belli edersen sana zarar verebilirdi." "Yani sen sadece durumu kontrol almak için mi öyle söyledin?" "Evet Anthony, orda bir kavga çıkması demek senin imajının daha da çok sarsılması demek olurdu." "Jarvis yeni oyuncağımı buraya getir Elisabeth'de görsün." Elisabeth merakla beklemeye başladığında zırh içeri geldi. Elisabeth'in gözleri büyürken "Vay anasını be" demekten kendini alıkoyamadı. Tony tepkisine güldü. "Nasıl, beğendin mi" "Bu harika gözüküyor Tony ne ara yaptın?" "Banyo yaptığın akşam uykum yoktu bende aşağıya inip bu bebeği yaptım." Elşabeth Tony'in kucağından kalkıp zırhı yakından inceledi. "Elisabeth senden birşey istemeliyim." "Ne istersen Anthony." "Şirkete gitmeni ve benim odama girmeni istiyorum. Sürücü de illa ki Obadiah'ın yaptığı işlerin kaydı vardır. Onları bulup bu flaşa yükemelisin." Elisabet kafasını salladı. "Bana beş dakika ver üstümü değiştireyim." "Şimdi değil Elisabeth, yarın gidiceksin bende şu silahlarla ilgilenecem." "Tekrar oraya dönmene izin veremem Anthony." "Merak etme bu sefer tek değilim birşey olmayacak." "Bayan Foster zırh tam kapasite çalışıyor ben de Bay Stark'ın yanında olucam endişelenmenize gerek yok. Sabaha kadar ekstra kontroller yapılacak." "Jarvis kontrollerden önce ufak bir tur attıralım mı Lisa'ya?" "Siz de daha kullanmadınız efendim. Kontrollerden önce ikinizin birden olması tehlike seviyesini arttırır." "Bana güveniyor musun Lisa." Elisabeth gülümseyerek gözlerine bakan adama baktı ve gülümsedi. "Bu dünyada ki herkezden çok sana güveniyorum ben." Tony Elisabeth in elinden tutarak kaldırdı. Kendi zırha girince Elisabeth i belinden tuttu. "Jarvis tavanı aç, sende sıkı tutun güzelim." Elisabeth hevesle başını sallarken tavan açılmıştı. Tony zırha güç verirken kollarında ki kadına baktı. Elisabeth uzanıp Tony'i öptü. Adam zaten ondan uzundu zırhın içindeyken daha da uzun olmuştu. Tony gülümsedi. "Jarvis havayı bizim için açık tut." "Yağmur beklentisi yok, rüzgar %10,7 seviyesinde FBI ve MIT sistemlerine sızma tamamlandı. İyi uçuşlar efendim." Zırhın başlığı kapandı ve ikili havalandılar.

 Stark'ın DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin