Arkadaşlar çok oldu o yüzden konu kopması olursa, affola.
*Jungkook'dan
Yaklaşık 45 dakika olmuşken, içeriden gelen bebek ağlama sesiyle hızla çöktüğüm duvar kenarından kalkmış ve göz yaşlarımı silerek ameliyathane kapısına bakmıştım. Bebeğimizin ağlama sesini büyük bir sevinçle dinlerken, doktorların çığırışları ve bir kaç metalin düşme sesi ile hızla ameliyathaneden içeriye dalmıştım.
Az önce kolunu tutup ne olduğunu sorduğum doktor, ince ve uzun krem kuyruğu ve minik kedi kulakları kulakları olan bebeği kendisinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Zarar vermeden yüzüne yapışıp kafasını dişleyen bebeği kollarının altından tutmuş, tırnaklarına dikkat ederek yüzünden ayırmaya çalışıyordu.
Bu görüntüden bağımsız, Taehyung ameliyat masasında yatıyor ve gülüyordu.
Bu görüntülere ve strese dayanamayarak, bir kaç hemşirenin bana doğru koşarken çığlık atmasını umursamadan yere düşerek bayılmıştım.
Hatırladığım en son şey ise, Taehyung'un bana endişe dolu bakışlarıydı.
Ne kadar olduğunu bilmesem de gözlerimi açtığımda acil bölümündeki hastalarla birlikte sedyelerden birisinde kolumdaki serumla iki seksen yatıyordum.
Hızla kolumdaki serumu çıkartmış, kanamasını umursamadan acilden koşarak yeni doğum yapan annelerin bulunduğu müşahedede tutuldukları bölüme doğru merdivenleri ikişer üçer atlayarak çıkmıştım. Zaten bir süre sonra hemşireler de beni koşturmayı bırakmıştı.
Bebeğim, tüm annelerin arasında bir erkek olarak parlasa da şu an bu duruma gülecek veya tatlı bulacak hâlim olmadığından direkt yanına koşmuştum.
Bugün bu hemşirelerden çektiğim çile sanırım bitmeyecekti.
2-3 hemşire kollarıma girip beni geriye çekmeye ve bebeğimi görmeme izin vermese de bir sekilde kendimi baygın yatan güzelliğimin yanına attığımda hızla başının ucuna çökmüş, açlarını narince okşamaya başlamıştım. Üzerinde serum geçili elini yavaşça tutmuş, baş parmağım ile elinin üzerini serumuna dikkat ederek okşamıştım.
Az sonra gözlerini açtığında söylediği ilk şey, "bebeğimi bana getirin." Olmuştu.
Fakat o şu an küvezdeydi ve etrafta pek de hemşire yoktu.
Zaten bu hemşireler anca ihtiyaç olmadığında ortalıktan kayboluyordu.
Sonunda bir hemşire gözüme iliştiğinde kucağında battaniyeye sarılı bir şey tutuyordu. Ve kenarından sarkan tüy, dikkatimi çeken tek noktaydı.
O an gözlerimden akan yaşlara engel olamadım. Oturduğum yerden kalkmış ve ilk önce Taehyung'un bebeğimizi kucağına almasına izin vermiştim.
Burnunu minik boynuna yaslamış ve tüm kokusunu içine çekmişti. Yanaklarını, alnını yavaşça öptüğünde ellerini yanaklarına koymuş ve bir nevi yanaklarını okşamıştı. Bu hareketiyle kocaman gülümseyen Taehyung sadece bana bakıyordu. Istemsizce ağladığımı görünce bebeğimizi bana uzatmış ve o da gözlerinden akan yaşları silmişti.
Miniğimi ellerim arasına aldığında kafasını koluma yaslamıştım. Onu her an kırılacak bir cammış gibi tutuyordum. Öpmeye bile kıyamazken öylece nefes alıyordu kollarım arasında. Burun şekli ve ağız yapısıyla Taehyung'un kopyası olsa da, yüz şekli ve gözleriyle benim aynımdı. Bunu fark ettiğimde gülümsediğimin farkında değildim.
Hemşire, bebeğimizi almaya geldiğinde ona defalarca dikkat etmesini söyleyerek bebeği kollarına vermiştim.
Neredeyse 2 gün sonra tüm eşyalarımızın olduğu çantaları koluma takmış ve Taehyung'un bebeğimizi getirmelerini beklerken ne kadar heyecanlı olduğunu görmemle sırıtmış, yanına ilerleyip, beline sarılmıştım.
"Güzelim, en zorunu atlattık bence, hm?"
"Öyle Kookie ama ona bakamamaktan endişeleniyorum. Ona yetememekten-"
"Şhh. Böyle düşünme bebeğim. Sen çok güzel, becerekli ve harikalar ötesi bir baba olacaksın. Bebeğimize çok güzel bakacaksın güzelim. Güzel düşünelim, olur mu?"
"Haklısın Kookie. Harika baba olacağız."
"Aynen öyle. Bak, getiriyorlar miniğimizi."
Taehyung, kendisine doğru getirilen bebeğimizle kocaman gülümsemiş ve onu kolları arasına alarak arabaya doğru benimle beraber adımlamıştı. Yürürken, parmağı ile çenesini, burnunu seviyor, komik sesler çıkartıyordu.
O çok güzel bir baba olacaktı. Ve ben de, aileme en güzel şekilde bakacak, bir dediklerini iki etmeyecektim.
Eman eman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANIME CATBOY (CHIBI) |+18|
FanficJeon Jungkook, her okuldan dönüşte evinin bulunduğu sokağın köşesindeki kedinin ayaklarına dolanmasına engel olamaz. Derin bir yalnız içinde bulunan Jungkook, sonunda o kediyi evine almaya karar verir. Fakat bilmediği diğer iki şeyse, o kedinin hem...