~Taehyung~
Soyunma odasından çıktıktan sonra tekrar yukarı öğretmenler odasına çıktım. Teneffüsün bitmesine yaklaşık beş dakika vardı. Oturma alanına gitmeden önce elime bir bardak yeşil çay aldım. Dolaba yürüyerek kitaplarımı dolaptan aldım. Oturma alanında oturduğum anda yanımda bulunan öğretmenler sustular. Büyük ihtimalle benden çekiniyorlardı. Ben herkesle samimi olabilen bir insan hiç bir zaman olmamıştım, olamam da . İnsanlar bana her zaman itici geliyorlar. İnsanlar; cani,insanlar acımasız, kalpsiz onlarda iyi duyguları bulmak zor.
Teneffüsün bittiğini haber veren zil çaldığında çayımdan son iki yudumu içerek ayağa kalktım. Bardağı bir kaç adım ilerideki masaya bırakarak öğretmenler odasından çıktım. Dersim dördüncü kattaydı. Yangın merdivenlerini doğru gidip kapıyı açtım. İkişer adımlarla dördüncü kata çıktım.
Dersim'in olduğu sınıf hariç kattaki bütün sınıflar içeri girmişti benim.
"Niye sınıfta değilsiniz?" Diye sesimi yükselttim.
Bana en yakın duran öğrenci
"Jungkook ve bir arkadaşımız bizi içeri almıyorlar hocam." Dedi
"Tamam geri çekilin." Dedim ve kapıya yöneldim.
Kapının önüne gelince sinirli derin bir nefes alarak kapı kolunu tutup arkamdaki öğrencileri "kimse içeri girmesin." Diyerek uyardıktan sonra kapıyı hafif aralıyarak içeri süzülüp kapıyı arkamdan kapattım. İçeri girdiğimde hemen karşımdaki öğretmeler masasında oturan jungkook ve önünde ona oral yapan kızı izlediğim bir kaç saniye. Jungkook kollarını arka tarafa uzatarak elleriyle masanın iki tarafını tuttu ve bana bakarak sırıttı. Bir kaç saniye sırıttıktan sonra "hoşgeldiniz hocam." Dedi.
Kız hala kafasını kaldırmadan devam ediyordu.
"Kızım ayağa kalk." Dedim jungkooku görmezden gelerek sakin bir ses tonuyla. Kız o an kafasını kaldırarak bana döndü. Yüzü tükürük içerisindeydi.
Gözlerimin içine bakarken iki eliyle zaten kısa olan etiğini kıvırarak tangasını görmemi sağladı.
Sonra hadsiz bir sesle "siz de bize katılın hocam."dedi yüzümü buruşturarak "o boklu götünün güzel mi olduğunu düşünüyorsun? Hemen ayağa kalk." Dedim sesim ciddi ama sakindi.
Kız ayağa kalktı. Eteğini örtüp bana dogru gelerek arkasını dönüp bana sürtündü. "Din öğretmeni olmanız bir şeyi değiştirmez hocam. Biliyorum sizde istiyorsunuz." Dedi terbiyesiz yüz ifadesiyle.
Onu duvara iterek kalçasına sert bir şaplak atım. Önünü döndürerek elimi boynuna götürerek boynunu sıktım. "Sakın bana bir daha dokunayım deme." Diyerek boğazını bırakıp devam ettim"şimdi öğretmenler odasına in ve beni bekle." Kız dolmuş gözleriyle yüzüme bakıp, koşarak sınıftan çıktı.
Ben kızın çıkmasını beklemeden jungkooka dönüp
"Ne yaptığını sanıyorsun?" Diye sordum.
Önü hala açıktı. Bana bakıp sırıtıyordu. Yüzüne öylece bakmaya devam ettim. Sorumun cevabını bekliyordum. Jungkook kendini ittirerek masanın ucuna geldi ve önünü kapatıp masadan atladı.
"Sizi bekliyordum sonra sıkılınca biraz keyif yapayım dedim hocam." Dedi hocam kelimesinin üstüne basa basa.
Sinirlendim mi? Tamamen değil. Benim ki daha çok hırs gibi bir şeydi.
Ona doğru adımlayarak arkasındaki masaya yaslandım. Jungkook hareketimi görünce şaşırdı fakat belli etmemeye çalışarak kafasını bana döndü.
"Ne bekliyorsun jungkook? Yoksa öfkelenmemi mi bekliyordun?" Elimi uzatarak çenesine dokundum.
"Böyle şeyler ancak şu kapının dışında duran öğrencileri kandırır."dedim çenesinden elimi çekerken.
"İyi o zaman hocam. Dinlemem gereken bir din dersi var. Anlatırsanız." Güldü fakat moralinin bozulduğu belliydi.
"Benimde cezalandırmam gereken bir öğrenci var." Dedim.
