• ateş •

6 2 3
                                    

~Taehyung

Tavanla bakışırken elimi mideme koydum. Midem çok ağrıyordu ve bulanıyordu. Kendimi çok rahatsız hissediyordum. Yavaşça yataktan destek alarak kalktım ve ayağıma terliklerimi giyinip aşağı indim.

Mutfağa gidince tezgâhtan tutundum. Ayakta duracak halim bile yoktu. Hasta mı oldum acaba? Nefret ediyorum bundan.

Kendime sıcak bir şeyler hazırlayarak içmeye başladım. Başım çok fena dönüyordu. Alnımı ovarak elimdekini tezgaha bıraktım. Aniden kapının çalınmasıyla irkildim. Tanrım! Kimdi şimdi bu sabah sabah?

Kapıya doğru ilerleyerek açtım. Zaten sinirliydim. Önümde yine o adamı görünce sinirden köpürmeye başladım. Yine mi bu? Konuşmasına izin vermeden konuşmaya başladım hızlıca.

"Ne istiyorsun sabah sabah?" Dediğimde şaşkınca yüzüme baktı.

Ne vardı yüzümde? Göz devirirken yüzümde hissetdiğim ellerle ona döndüm. Soğuk elleri sıcak tenimle birleşince titredim. Ne için yaptı bunu? Yanağımı dahada okşayarak elini yanağımdan alnıma götürdü ve konuşmaya başladı.

"Yanıyorsun." Ağzından çıkan ilk söz buydu.

~Jungkook

Elimi yavaşça yüzünden çektim. Yanıyordu nerdeyse ama bananeydi ki? Nedensizce hoşlanmamıştım bu durumdan. Yine kızarık bir yüzle konuşmaya başladı. Göz devirdim.

"Sanane be adam?"

Hmm? Galiba hastalanınca kendini kaybeden tiplerdendi. Hızlı davranarak içeri girdim ve kapıyı kapatıp onu kapıyla arama aldım.

Tek elim kapıdayken gözlerimi üzerine diktim ve baştan aşağı süzdüm.

"Benimle düzgün konuş minik."

Kolundan tutarak odasına götürdüm ve yatağına ittim.  Hala konuşmaya devam ediyordu, öylece orda bırakarak banyoya gittim ve ilaç dolu kutuyu bularak içinden ateşi düşsün diye ilaç aldım. Yeniden yavaş adımlarla odasına gittim. Beni görecek hemen ayağa kalktı, umursamadan komodinin üzerinde ki suyu aldım.

İlacı ağzına koyarak içirdim suyu zorla, çırpınarak geri çekildi. Bağırır bir sesle nefes nefese konuştu. Gözlerimi kısarak onu izledim.

"NAPTIĞINI SANIYORSUN?"

"İlla ağzını mı kapatmak gerek konuşmaman için?"

Yatağa oturarak onu baktım ve beklemeye başladım.

~
Aradan 20 dakika geçmişti. İkimizde sessizce oturuyorduk. O arada kısık kısık nefesler alıp veriyordu ve sürekli su içiyordu. Uyumasını beklerdim ama uyuyacak gibi değildi.

Dahada kötüye gidiyor gibiydi. Bu böyle olmayacak. Ayağa kalktım o da direkt bana döndü.

"Kalk." Dedim sert bir tonda o da hızla kalktı.

Elimi alnına koyarak ateşi düştü mü diye bakmak istedim ama yarı şaşkın bir ifadeyle ona baktım. Öncekinden daha beter yanıyordu. Hafif mırıldanarak elinden tutdum ve banyoya götürdüm.

Yüzüne döndüğümde gözleri dolmuştu. Galiba fazlasıyla yanıyordu. Hiç beklemeden suyu açtım soğuk tarafa ve düşünmeden soğuk suyun altına soktum.

Düşündüğüm gibi hemen çırpınarak titremeye başladı, çıkmak için kollarımdan tutmaya çalışıyordu. Tabi üzerim çokça ıslanmıştı. Kollarından tutarak suyun altında sabit bir şekilde tutdum.

"Bu çok soğuk!"

"Ateşin düşsün diye yapıyorum?"

"Neden?"

Neden mi?

"Nedenini bende bilmiyorum minik. Ama şuan sabit durman gerekli."

~Taehyung

Su o kadar soğuktu ki konuşmak için ağzımı bile açamıyordum. Tırnaklarımı kollarına batırmaya başladım.

"L-Lütfen çıkar"

Zorlukla yüzüne baktığımda başını usulca iki yana salladı. Ne istiyordu bu adam? Gerçekten ona güzel bir tokat geçireceğim.

Ani bir kararla hiç beklemeden onuda kendimle birlikte suyun altına soktum ve gitmemesi için beline sardım kollarımı, ama geri çekilmedi bile

Su dahada zorlarken gözlerimi kapatdım hemen ama çok geçmemiş yeniden sesini duydum.

"Beni çok zorluyorsun minik."

"Bir şey yaptığım yok Jeon."

Soy ismi gerçekten güzeldi ve görünüşüne yakışıyordu. Ancak söyledikten sonra nedensizce bir şey demedi. Buna biraz şaşırırken aniden kollarını belime doladı. Dahada şaşırırken yutkundum.

Sözler ağzımdan çıkmıyordu. İlk'i niye sarılıyordu belime? Ve neden bu pozisyondayız? Aklımda bin bir türlü soruyla öylece dona kalmıştım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Duymaması için derin derin nefes almaya çalışıyordum ama lanet su yüzüme doğru akıyordu. İlk defa kendimi böyle garip hissediyordum. Acaba sarıldığı için mi? Evet bence öyle çünkü böyle şeylere alışık değilim.

"Belin incecik."

Az önce duyduğum doğru mu yoksa hastalık fena halde kafama mı vurdu?
Kesinlikle bunlar gerçek, ama bir an önce burdan kurtulmak istiyorum. Kalbim şuan yerinden çıkacak gibi atıyor. Duymaması için dua etmeye başladım içimden.

"Ben iyiyim. Artık çekil"

Elini alnıma koyarak emin olmak istermiş gibi yokladı. Ve yavaşça geri çekildi. Sonunda!

Banyo askılığında duran havluyu alarak belime geçirdi ve yürümem için kapının önünden çekildi. Bunları niye yaptığını bilmiyorum ama soracağım bunları tek tek.

Odama doğru yürüdüm hızlı adımlarla o da arkamdan geliyordu. Ayak seslerinden duya biliyordum. Hızlı bir şekilde odama gelince yatağa oturdum ve ona döndüm. Cebindeki telefondan ses gelince çıkarıp baktı hemen ve kaşlarını çattı.

"Benim gitmem gerek minik. Ateşin de düştü. Uyusan hiç fena olmaz. Kendine iyi bak minik." Dedi kapıdan çıkıp giderken, sadece arkasından baka kalmıştım. Hafif sırıtarak önüme döndüm. Galiba bu adam neyin nesi ve kim öğrenmem gerekli :D

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Love of murder Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin