Yatağımda oturmuş How I Meet Your Mother izlerken bir yandan kahvemi yudumluyor bir yandan arkadaşım Zoe ile mesajlaşıyordum. İçerden seslenen Lou tüm dikkatimi bozdu.
" Eve gelmişsin."
" Tanrım Amnesia sikeyim gelmeliydin. Mükemmel geçti. Gece mükemmeldi."
" Tüm gün becerdiğin kızları dinlemeyeceğim."
" Bugün Zimmer'e sende gel bak çok ciddiyim eğleneceksin. Diğer barlar gibi değil. Kurallar var. Kızlara sarkıntılık yapılamaz yapanlar ceza alır. Hem seni onlarla tanıştırmak istiyorum.
Ha evet bide bu var Lou ve anlata anlata bitiremediği arkadaşları. Lou hergün Zimmer denen bardaydı. Gece gider ertesi gün sabah evde olurdu. Geldiğinde ya becerdiği kızları anlatır ya da arkadaşlarını överdi.
Odadan çıktığında diziyi başlattım. Benim hayatım buydu asosyal ama güzeldi. Rahat ve aksiyonsuz bir hayat. Louis ile birlikte yaşamaya başladığımızdan beri o kadar rahat değil.
İçeriden mis gibi pankek kokuları geliyordu. Louis benden daha marifetli ve eli inanılmaz lezzetli. Yatağımdan kaltım ve mutfağa ilerledim.
" Tanrım Lou bunlar mükemmel gözüküyor."
" Eğer yemezsen açlıktan öleceksin."
" Abart."
Lou benim yemek yemediğimi ve yediğimde asla doymadığımı söyler ama gereğinden fazla doyuyorum ve onla yaşamaya başladığımdan beri 3 kilo aldım. Kendime tekrar bi akhve yapıp masaya oturdum.
" Sikeyim kendim yaptım diye demiyorum mükemmel olmuş."
" Cidden bunlar çok güzel Lou."
" Akşam beraber Zimmer'e gideceğiz. Seni onlarla tanıştıracağım."
" Sosyalleşmeye kapalıyım."
" Böyle hayat geçmez Amnesia geçmez. Yeni birileriyle takılman lazım."
" Ben 2 arkadaşımla mutluyum Lou."
" Saat 7de hazır ol."
Hormurdanıp odama gittim ve dizime devam ettim. İçerden bağırdı.
" Ölü gibi gelme çok eğleneceğiz Amy bana inan."
______________________________________________
"Amnesia saatin kaç olduğundan haberin var mı?"
" Geliyorum Lou geliyorum."
Lou, arkadaşlarının gruplarının burda oldukça popüler olduklarını söyledi.
Lou ölü gibi gelmemem için tembihlediği için üstüme dar geniş yakalı bir badi, altıma siyah kısa etek, çorap ve bot giydim.
"Arkadaşımı bekliyordum ama hanımefendi siz kimsiniz?"
"Abart."
"Neyse hadi çıkalım."
Ceketimi alıp evden çıktık. Hava esintili bi havaydı ama sonunda bara geldik. Loş ışıklar ve tahta dekorlar buranın havasını güzelleştirmiş. Bar kısmına gitriğimizde Louis heyecanla elini garson çocuğa salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Backstage // Tom Kaulitz // Tokio Hotel
FanfictionGözleri benim üzerimde miydi? Burdaki o güzel kızlardan birine bakıyor olmalı. Hayır onun eşsiz gözleri bendeydi ve o gözler sözlerle anlatılacak kadar normal değil...