3.Bölüm-"Altın Şamdan"

95 20 21
                                    

Elbisem yine her zaman ki gibi oldukça rahatsız ediciydi.
Giydiğim saten İç korse o kadar sıkı bağlanmıştı ki içinde nefes almak dahi güçleşiyordu ancak güzel görünebilmek için tüm bunlara mecburdum.
Elimdeki eldivenler ise görünümüme zerafet katıyor olsa da ben bir an önce çekip çıkartmak,rahat hareket edebilmek istiyordum.

Ve evet bir de boynumda ki yeşil zümrüt taşlı kolye krallığımıza yakışır bir şekilde,göz alıcı bir şenlik içinde ışıldıyordu.

Önden yavaş ve isteksiz adımlarla yemek salonuna uzanan ihtişamlı koridorlardan geçerken,hemen az arkamda Eric ve Biana attığım adımlarıma uyumlu olarak beni takip ediyorlardı.

Karşılaştığım konuklar ve saray çalışanlarının hayran bakışları arasında ilerliyordum.
Büyük salona geldiğimde ise içeride en az elli davetlinin bulunduğu iki büyük masanın büyük bir itina ile hazırlanmış olması kraliçemin bu akşama ne kadar önem verdiğini gözler önüne seriyordu.
Çünkü sarayda ki bu tür işleri o organize eder ve en küçük bir hataya karşı çalışanları tahammülsüzce cezalandırırdı.

Kenarları altın yaldız işlemeli masa örtüsü,üzerinde bulunan altın varaklı şamdanlarla muhteşem bir uyum içinde görünüyor,kadehler ve tabakların parıltısı göz alıcı duruyordu.

Dük ve ailesinin şerefine verilen bu özel akşam için yemek sonrası küçük bir balo verileceği de ayrıca duyurulmuştu.
Kralım ve kraliçem yani babam ve annem, düşmanlarına iletilecek özel mesajlar için hiçbir masraftan kaçınmamış olacaklardı.

O arada etrafı inceleyen bakışlarımı biraz sabitleyerek,yüzüme yerleştirdiğim sahte gülümsemem ile masamıza doğru yürümeye devam ettim.

-Ekselansları,majeretleri,
Sevgili dük ve ailesi...

Onları coşku ve abartı ile eğilerek selamladıktan sonra Biana'nın da yardımı ile özenli bir şekilde yerime oturdum.

Kral ve dük oldukça koyu bir sohbet içinde askeri konuları konuşuyorlar,hanımlar ise yine her zaman ki gibi zenginlik yarışı içinde birbirlerine mücevher hakkında fikir veriyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kral ve dük oldukça koyu bir sohbet içinde askeri konuları konuşuyorlar,hanımlar ise yine her zaman ki gibi zenginlik yarışı içinde birbirlerine mücevher hakkında fikir veriyorlardı.
Bu akşamın en kötü tarafı canımın oldukça sıkılacak olmasının yanında benim masaya oturuşumla birlikte gözlerini üzerimde gezdiren subayın rahatsız edici varlığını hissetmek olacaktı.

Salondaki uğultu ile yerine yerleşmeye çalışan konuklar geldikçe sayı daha da fazlalaşıyor ve büyük bir gürültüye dönüşüyordu.

Yirmi dakikanın sonunda kralın bardağa üç kez dokunuşunun ardından konuşmaya başlaması ile bir an da çıt çıkmayan salon büyük bir sessizliğe gömüldü.

-Onur misafirlerim olan çok sevgili dük ve ailesi,canım ailem ve kıymetli askerlerim...
-Bu akşam yemeğimiz için tüm zerafetinizle eşlik ettiğinizden dolayı kralınız olarak sizlere ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.
-Bu özel geceyi sizlere vereceğim güzel bir haber ile taçlandıracağım...

KAF DAĞININ PRENSESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin