0.1

1.8K 198 103
                                    


oy ve yorum isriyormmm!!!

***

"bu ne lan?"

changbin kapıyı açtığı gibi beyaz tişört giyen jisungun kollarını boynunu hatta tişörtün açık bıraktığı omuzlarının dahi izlerle dolu olmasına şaşırsa da kendisine dikkatle bakan koyu gözler dikkatini dağıttığı için bakışlarını minho'ya çevirdi.

"izleri mi diyorsun?" dedi minho kesici tırnaklarından birini jisungun boynunda yavaşça gezdirirken."ben bıraktım hepsini."

eserinden gurur duyduğunu belli edercesine sırıtışı changbin'i ürkütürken jisung göz dağı vermeye çalışan kedisinin sırtına ellerini götürüp sıvazlarcasına okşadı.
"ben gelene kadar uslu dur tamam mı lino.."

"bakarız."

huysuz mırıldanışıyla birlikte kapasında kulaklarını gizleyen şapkasını çıkarırken tüylü kulaklarını jisungun yanağına sürttü.
"sen oraya varınca ara beni."

jisung arkadaşının önünde kedisinin ona karşı böylesine baskın olduğunu çekinmeden göstermesinden utanırken kızarmış yanaklarıyla başını salladı.

"hadi içeri geç bebeğim..."

minho kendisinden kısa olan sahibinin bu kızarık haline gülümsese de birkaç saniye içinde kaşlarını çattı."üzerindeki izlerimi saklamadan dolaş."

itiraz istemediğini gösterircesine konuşmasıyla changbin'in yanından içeri geçerken jisung arkadaşının kaşlarını kaldırarak ona baktığını gördü.

"böylesine huysuz olan kedini şu an bana bıraktığın için seni öldürmek istiyorum."

"bugünden sağ salim çıkabilirsen bir denersin kanka." jisung alaylı bir tonda konuştuğu gibi merdivenlerden hızla inmeye başladığında changbin gerginlikle kapıyı kapattı.

minho'nun felix'in yanına gideceğinin bilincinde salona girdiğimde gördüğü görüntüyle gülmemek adına dudaklarını birbirine bastırdı.

felix dikelttiği beyaz tüylü kulaklarıyla yere bağdaş kurmuş minho'ya sarılmış mırıltılar çıkararak huysuz kedinin siyah kulaklarını pütürlü diliyle yalıyordu.

"lixie... arkadaşın geldiği için çok mutlusun bakıyorum da."

kedisini ürkütmemek adına yumuşak bir tonda konuştuğunda felix kafasını sallayıp minho'yu kollarının arasında daha da sıkıştırıp kulaklarını uzun kahverengi tutamlara sürttü.

bununla birlikte ilk defa mutlu mrlamasını duyduğum minho ona sarılan kedimi kavrayıp daha demin lix'in ona yaptığı gibi dikelmiş kulakların beyaz tüylerini aynı şekilde yalamaya başladı.

ikisinin sevgi gösterisi felix'in mutlu mırıltılarıyla uyuyakalmasıyla biterken minho gözlerini jisungie'nin biricik arkadaşına sabitledi.

"sana bugün eskisi gibi davranmayacağım." dedi changbin'in duyduğu şeyin onu rahatlatmasına imkan tanımadan yüzüne eklediği tehlikeli ifadeyle sırıtırken."daha da kötü davranacağım."

"lino... bak benimle kavga ettiğinde lixie de üzülüyor."

changbin onu durdurmak için bulabileceği tek bahaneyi ortaya sunduğunda minho omzuna yaslanan lix'e bakıp yüzündeki ifadeyi yumuşattı.

"lix yerine jisungie üzülmeli..." dedi üzgün bir şekilde olduğunu gösterircesine kulaklarını düşürüp kuyruğunu parmaklarının arasında okşarken."beni bırakıp gideceğini çok sonra söyledi bana."

"üzülme diye geç demiştir..."

ilk defa normal(?) sohbet kurabildiklerine şaşırdığını saklamaya çalışarak normal bir tonda konuşan changbinle felix sahibinin sesini duyduğu için hafifçe gözlerini araladı.

ortamdaki gerginliği hissederek konuyu değiştirmek için ilk minhoya sonra sahinine bakıp elini açık kısa sarı saçlarına getirdi.
"ben de saçlarımı böyle uzatsam mı?"

"istiyorsan uzat güzelim."

felix changbinden aldığı onayın aynısını minho'dan da beklercesine onun gözlerinin içine baktığında minho gülümseyerek "bence çok güzel olur sana lixie." dedi. "hem iyice kardeş gibi oluruz."

"gerçekten mii?"

hülyalı sesiyle kıkırdayarak mırıldandığında kedisinin bu minho'ya olan hayranlığının giderek artması changbinin biraz içinin kıskançlıkla dolmasını sağlıyordu.

"binnie yemek falan ikram etmiyor musun benim gibi hassas bir kediye... açım ben baya."

kıstığı gözleriyle samimiyetsiz bir şekilde gülümseyerek konuştuğunda lix gözlerini büyülterek changbine baktı.
"benim yaptığım kurabiyelerden yedirelim mi minho'ya?"

"getiriyorum hemen."

changbin yerden kalkarak geride bıraktığı kedilerin birbiriyle konuşurkenki olan mutlu mırıltıları ile mutfağa gittiğinde minho'nun her zamanki gibi onu kölesi gibi kullanacağının tamamen bilincinde olarak kurabiyeleri tuttuğu fırından çıkardı.

ve bu arsız kediyle olan gecesinden sağ çıkabilmesi için tanrıdan büyükçe bir yardım diledi.

***

diğer bölüm çok şirin😭
texting bir kısmı 🥺

kitty / minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin