8

66 14 65
                                    

      

"Nereye Jungkook?"

Bu ses o'nundu. Anlamışmıydı kaçmak istediğimi? Nasıl anlayabilirdi?
Şuan sarayın dışındaydık, atıma binmeye çalışsam beni yakalarmıydı?

Heyecan ve korkunun verdiği hisle çok hızlı nefesler alıp veriyordum ve kalbim göğsümden fırlayacak gibi atıyordu.
Yüzümün boydan boya yandığını hissediyordum.
Yavaşça arkamı döndüm ve pekde uzağımda değil, biraz ileride duvara yaslanmış Taehyung'u gördüm.

"Cevap yok mu?"

Dilimi yutmuş gibiydim. Cevap veremedim. Arkadaşları ziyaret etmeye gidiyorum diyecek halim de yoktu.

Ne diyebilirim? Kaçıyordum işte.

Yerinden doğrulup bana doğru yaklaşmaya başlayınca bende onun adımlarına tezat bi şekilde geriye gitmeye başladım. Ne yapacağı belli olmazdı

Tanrım!

"Y-yaklaşma!"

"Demek Yoongiyle konuşacaktın?"

"B-ben..."

"Sen? Sen ne Jungkook? Babanın haberi var mı bu yaptığın planlardan?"

"Nasıl anladın..."

"Neyi? Kaçmaya çalıştığını mı?"

"Taehyung, yaklaşma diyorum!"

"Korkuyorsun..."

Tam dibime yaklaşınca kaçacak yerim kalmadığı için kenarından geçerek kaçacaktım ki kollarımdan tutarak beni durdurup kendine çevirmesi bir oldu. Çok hızlı davranmıştı!

"Bırak!"

"Sonuçlarını bildiğin halde kaçmaya nasıl çalışırsın!" Diye bana bağırdığında gözlerimi kapattım anın etkisiyle.

"Senden kurtulmak için!"  Aynı şekilde ben de bağırdığımda gözlerinde gördüğüm öfke bunu yapmamam gerektiğini bağırıyordu.

"Demek öyle ha?"

Ne olduğunu bile anlayamadan beni çevirerek aniden yüzümü duvara gelecek şekilde yasladığında ufak bir çığlık koptu ağzımdan. Hareket etmeme izin vermeden ellerimi arkamda sabitlediğinde kıpırdayamadım bile. Bedenini bana yaslayarak kulağıma yaklaştı.

"Hata yapıyorsun.

Bu kadar sakin davranmandan anlamıştım.

Kimseye yakalanmayacağını mı düşündün?

Ya ben değilde baban fark etseydi?

O zaman düğünü bile umursamaz, seni bana verirdi."

Söylediklerinin ağırlığıyla öfkeyle yerimde tepinip ondan kurtulmaya çalıştım.

Olmuyordu!

Başarabildiğim tek şey üzerime daha çok yaslanması olunca daha çok öfkelendim. Gözlerim dolmaya başlamıştı, engel olamıyordum.

"Ah Jeon... Sana her şans verdiğimde daha çok zorluyorsun."

"Şans isteyen oldu mu! Bırak diyorum sana!"

"Bırakmayacağım. Bu kadar kolay kurtulamazsın."

Cevap vermedim. Beni bu şekilde yüz üstü duvara sabitlediği için herhangi bir hamlede de bulunamıyordum. Nasıl kurtulacaktım bundan ben?
Cevap vermememden ötürü olacak ki beni aniden çevirip sırt üstü duvara yasladı bu sefer.
Oldukça yakınımdaydı. Burunlarımız temas ediyordu ve bu yakınlıktan dolayı da kalbim gümbür gümbür atıyordu. Çok sık soluklar alıyordum düzene girmesi için.

Planned LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin