Evveeeett ilk bölümle karşınızdayım. Umarım beğenerek okursunuz. İyi okumalar güçlü genç kadınlara 🥰🥰CEYLAN YAVUS'dan
_Her güne başlarken içimde olan çocukluğumun ölümüne sebep olan bu şaşalı ev bugün sadece benim için değil tüm ahali için ölüm yeriydi.
Bugün o çok sevdikleri, uğruna bir genç kızı mahvettilikleri adam demeye bin şahit isteyen Mert Sağzam yaptığı yasa dışı işler nedeniyle tutuklanmıştı.
Mert Sağzam benim kocamdı daha doğrusu benim bu dünyadaki azrailimdi. Bu dünyada bana yaptığı tek iyilik kızım Çilen'di.
Evdeki herkes telefon başında avukatlarla konuşurken ben kızımla bir köşede oturmuş onların bu telaşlı halinin keyfini çıkartıyordum. Aylin hanım yani kayınvalidem dernekten gelen telefonları açıyor ve çok sevdiği oğluna iftira attıklarını onun asla böyle şeylerle bir işi olmadığını söylüyordu. Kerim bey yani kayınpederim ise haber kanallarında dönen haberleri kaldırmaya çalışıyordu. Bir yandan ise bir oda dolusu olan avukatlar savcılıkla konuşuyordu. Herkes benim celladımı kurtarmak isterken ben dualar ediyordum Allah'ıma oradan çıkamasın diye.
Bu eve ilk adımımı attığımda 19 yaşında korkak bir kızdım. Annemin evinde yediğim dayaklardan kurtuldum diye seviniyordu bir tarafım kurtuldun diyordum o zamanlar ama yanıldığımı çok değil o günün akşamında sevmediğim adamın elleri bedenimde zorla dolaşınca anlamıştım.
Bu konak çok kez çığlıklarıma ev sahipliği yapmıştıda kimse dönüpte dememişti noldu, neyin var senin diye. Buradaki herkes üç maymunu oynamayı severdi. Çünkü hepsi aynı kandan gelen koca bir pislikten ibaretlerdi.
Kızım doğduktan sonra yemiştim kaynanamdan ilk dayağımı nasıl erkek torun değilde kız doğururmuşum diye . Allah verdi diyemedim, bunu ben belirliyorum da diyemedim ya da ben hamile kalmak istemiyorum da diyemedim sustum sadece bu evde en çok yaptığım şeyi yaparak sustum.
Herkesin ağzında aynı soru nasıl yakalamışlardı Mert'i? Çok zor değildi ona söylemiştim eğer kızıma dokunursa durmam demiştim o ise beni dinlememişti. Kızıma el kaldırmıştı. Benim sevmeye, dokunmaya kıyamadığım kızıma el kaldırmıştı. Onun en büyük hatasıda buydu zaten beni hep hafife almıştı. Yaptığı her şeye sustum diye hep daha da kötüsünü yapmıştı ve ben susmuştum. Şimdi ise yapmam gereken son bir şey kalmıştı o da ondan boşanmaktı ki bu en zoruydu ama onun içinde bir çözüm bulmuştum. Polisle iş birliği yaparsam bana yardım edeceklerini söylemişlerdi ve ben onlara yardım ederek Mert'i tutuklatmıştım onlarda benim için anlaşmalı boşanma kağıdını sanki normal bir prosedür gibi imzalatıcaktı ve ben böylece tüm bu iğrençlikten kurtulacaktım. Çok vaktimin olmadığını biliyordum çünkü para her şeyi satın alırdı adaleti bile.
"Annis" diye mırıldanan kızımla anında tüm bakışlar bize dönerken koruma iç güdüsüyle kızımı daha sıkı sarmıştım. Aylin hanımın bakışları bir kurşun olsaydı çoktan bizi öldürmüştü. Nefretle yüzümüze bakıp "Ne duruyorsunuz siz burada defolun odanıza" diye bağırırken elindeki telefonu koltuğa fırlatmıştı. Oturduğum yerden kalkarken o hala bağırmaya devam ediyordu.
Hızlı adımlarla kucağımdaki kızımla merdivenleri çıkarken kızımın sakinleşmesi için bir elimle sırtını okşuyorum.
Bu hayattan çok bir beklentim yoktu ama kızımın ahı bu evdekilerin üstünde kalmasın hepsi çeksin ahını istiyordum. Küçücük kızımı bile bu eve sığdıramayan bu insanların bir gün kızıma muhtaç olmalarını istiyordum.
"Annis acıktım" diyen kızımın sesiyle düşüncelerimden uzaklaşırken yukarıya çıkmış ve cehennemden farksız olan odaya girmiştik. "Doyuralım o zaman senin minik göbeğini hmm" derken yatağa oturtup yanaklarını öperken o mis kokusunu içime çekmeden edemiyordum. Kızım Çilen bu hayattaki yaşama sebebimdi. "doyuyalım Anniss. Bakk döbüşüm eyidi zatenn hemen yiyelim hemen hemen" derken bebeksi konuşmasıyla beni mest ediyordu.
Aşağı inemiceğim için herkesten gizlediğim giyinme odasındaki dolaba gidip mamasını hazırlamaya başladım. Bu ev bize bir lokma ekmeği bile çok gören insanlarla doluydu.
***
Güneş kendini ayın ışığına bırakırken aşağıdaki kalabalık hala aynıydı. Hala herkes bir koşuşturmanın içinde Mert'i kurtarmaya çalışıyorlardı. Bunun çok da geç olmayacağının farkındaydım. Mert ya yarın ya da ertesi gün çıkıcaktı benim tek hedefim ise anlaşmalı boşanma kağıdının polisler tarafından imzalatılmış olmasıydı. Şayet o kağıdı imzalarsa o gelmeden ben çoktan kızımla buradan kaçmış olacaktım bunun için tek gayem polisten gelecek olan o güzel haberdi. Ama saatler geçmesine rağmen ne bir arayan olmuştu ne de mesaj atan. Umutlarım yavaş yavaş tükenirken öylece yatakta uyuyan kızımın yanına kıvrılıp camdan gözüken denizi izlemeye başladım. Sanırım yine olmamıştı, yine başaramamıştım. Yine ve yine bu eve mahkumdum. Gözümden bir damla yaş akarken tekrar ve tekrar Allah'ıma sığındım beni bu zulümden kurtarsın diye.
Saatler ilerlemiş ben elimde telefon kalbimde duayla bu evden kurtulmam için gelecek o haberi bekliyordum.
Uykuyla uyanıklık arasında elimde titreşen telefonla kalbim hızlı hızlı atmaya başlarken uyku tamamen terk etmişti beni. Titreyen ellerimle telefonu açarken anında mesaj paneline girerken gördüğüm mesajla gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.
Evveet KADERİN ÇİZDİĞİ YOL 1.bölüm ile karşınızdaaa!
Beğenmeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL
RomansaGenç bir kadının yeniden varoluş hikayesine hazır mısınız? !! Yaş farkı içerir!!