Bu bölüm ve özellikle de 25'te, sizi delirtme taraftarıyım (kulaklarım bolca çınlayacak)
EVET... 25. BÖLÜME NEREDEYSE GELDİK 🤭 VE İLK KEZ BÖYLE BİR DUYURU YAPACAĞIM... ARTIK MALESEF OY VE YORUM GEREKEN NOKTAYA GELDİK, BIRAZ OLSUN DESTEK GÖRMEK YAZARINIZI BESLEYECEK. O YÜZDEN KARŞILIKLI BİRBİRİMİZİ MUTLU EDELİM LÜTFEN. OY VE YORUM SINIRI BÖLÜM SONUNDADIR. ⚠️
💜 Sonsuz sevgiler ve de
keyifli okumalar 💜***
Emeklediğim için hırpalanan dizlerimin acısı, beynimdeki yabancı hücrenin içimde yarattığı o derin tahribatın acısının yanında bir hiç kalırdı.
Kendimi zorlayarak yarı kapalı bilincimle eve doğru aldığım bitmek bilmeyen yolda, nefessiz kalma uğruna da olsa Joseph'in güvenliği için oradan sürünerek uzaklaşmıştım can havliyle.
Tırnaklarımla kazıya kazıya, ciğerime adeta bıçak saplayan havasızlık, solunum ve dolaşım sistemimle yaşadığım koordine sorunu, parazitin emirlerine karşı gelip kontrolü bırakmamakta inat ettiğim için, olan bana oluyordu.
Kapıya doğru sadece birkaç adım kaldığında Elly'nin duyması için son gücümle dizlerimin üzerine yükselip kapıya zorlukla kaldırmıştım ellerimi.
Soluk seslerim ormanda yankı yaparken, damarlarım patlarcasına yanıyordu sanki. Kapı saniyeler içinde açıldığında kurumaktan çatlayan dudaklarımdan kalan son enerjimle, "Şı-şırınga-" diyebilmiş, Elly'nin görüş açısına girdiğim o an endişe dolu çığlığını da hayal meyal duymuştum orada.
Sonrası?
Düştüğüm kuyu da bir kez daha kayıptım.
...
Alfa Shawn, yatırıldığı deney tüpü henüz kapatılmadan önce, bedeninin çeşitli yerlerine konumlandırılan parçaların deri altına işlemesi ve hissettiği yüksek acıyla, sinirsel bir tıslamayı bıraktı dudaklarından.
Onu korkutan üzerinde birazdan kullanılacak delici aletler değildi. Buradan sağlam çıkamamak veyahut çıksa bile ondan alınacak örneklerin kötü emeller ile efendisi Morr'a karşı kullanalabilme ihtimalinin olmasıydı asıl dert ettiği.
Adadaki yokluğunun garipliğini çoktan anlamışlardır diye düşündüğünde, ilerisi için ne olacağını kestiremez bir halde günlerdir orada tutulduğundan, artık bir atak gerçekleştirmek istiyordu.
Morr'u bu canilerin elinden attığı yalan ile bir kez kurtarmıştı lakin kendisinin de başının belada olduğu su götürmez bir gerçekti. Arkasını dönüp bir şeylerle meşgul olan ve koca laboratuvarda yalnız olduğu Jean'e karşı uslu durmamaya hazırdı şimdi,
"Seni duydum doktor." Dedi ansızın.
Jean, elinde uğraştığı ve birazdan kullanmak için hazırladığı şeyler ile ilgilenmeyi bir an için bırakarak bu sese kulak kesilmişti. Sakin kalmaya çalışarak kurt adama doğru dönüp kendi kollarını rahat tavırlarla göğsünde bağladığı gibi kalçasını da masaya yasladıktan sonra,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI'NIN ADASI: Mühür
Fantasía[+18] "Sen Valeria... Benim olansın!" Nefesimi kesen içimdeki varlığı, en ücra kıyılarıma vuruyorken, kulaklarımda çınlayan tek ses... Mührümün sahibine aitti. "Ve de sen, ait olduğum tek gerçeksin!" *** Yıkılan ve doğumların azalıp insan ırkının a...