Bu bölüm, tıbbi ögeler kullanılan kanlı bir ameliyat sahnesini içerir. Hassasiyeti olanlara duyurulur.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar dilerim 🤗
***
"Kafatası testeresi."
Haiden, aldığı komutun hemen ardından istediği aleti Joseph'in avcuna bıraktığında, Elly de çoktan görevini bitirmiş ve verdiği anestezi sonucu dostunu uykuya daldırmıştı.
Joseph Morr, başlamak için her şeyin hazır olduğuna emin olduğu gibi son kez baktı kızıl tutamların döküldüğü yüze. Adımları onun başucunu bulurken yerdeki ayağı ile bastığı düğme yardımı ile yavaşça dikleşmeye başlayan masa, Valeria'nın ense kısmını açıkta bırakan bir boşluğa sahipti ve giriş sağlamak istediği bölge tamamen karşında kalmıştı şimdi siyahlının.
Böylesi daha iyi olacaktı, hareket sistemini kontrol eden bu böcek omuriliğine kadar uzanan bir sistemdi ve eski ameliyat izlerini kullanarak yenilerini önlemek istiyordu.
Thita melezi, sabitlediği diskler sayesinde birazdan kafatası testeresi ile oluşturacağı boşluktan, cihaza en yakın noktaya ulaşmayı hedefliyordu önce kestiği ufacık bir saçsız bölgeden. İki eliyle kavradığı kesici aletin düğmesine basıp çalıştırdığı an, odanın soğuk duvarlarında yankılanan cızırtılı sesle Elly, saniyelik olarak gözlerini kapamıştı, yatan kişi bir başkası olsaydı bu kadar etkilenmezdi lakin Valeria onun için çok değerli bir arkadaştı artık.
Keskin aleti kemiğe yaklaştırıp, bölgeye vereceği en az hasarla beraber şimdi kesmeye başlamıştı yavaşça. Bir yandan da maskesinin altından şu an ne yaptığını kendi kendine anlatıp, pür dikkat yaptığı işe odaklandığından, soldaki ekrana henüz yüzünü çeviremediği için diğerlerine yöneltmişti soruyu.
"Serebellum'un anterior kısmından giriş yaptık, monitörde ne görüyorsunuz?" Delta, ekrana dikkatle bakarak açtıkları kanalın durumunu izah etmek için araladı dudaklarını.
"Arterio venöz bölgesinde, atar damarın yumak şeklinde toplandığı noktada, ulaşmak istediğimiz sinir bölgesine yakın olan ve kanamaya eğilimli bir damar bulunmakta, dikkatli olmalıyız Efendim."
Odaklandığı için iyice çatılan kaşlarının altından önündeki noktaya kilitlenmiş görünüyordu Morr. Hemen ardından da kendisi devam etmişti durum kritiğiyle.
"Yani sadece 1.8 milim daha kesmeye devam edilebilir öyleyse..." istediği miktara ulaştığı an, "İşte tamam." Diyip durdurmuştu makineyi.
Omega, tam bu esnada efendisine mikroskobik gözlüğü giydirip tekrar masanın yanına dönerek ellerini karnında birleştirdiği gibi beklemeye koyulmuştu asistanlığını yaparken.
"Neşter."
Haiden, istenilen aleti yine avuç içine bıraktığında, diğer bir emre kadar gözlemlemeye devam ediyordu, Josephse gözüne yerleştirilen özel gözlük ile yüksek sandalyesinde otururken, neşter ile bazı parçaları kesmiş ve dakikalar sonra işi bittiğinde kan'a bulanan aleti geri verirken, "Delta, sağ taraftan aspire et kanı, görüş açımı temizlediğin yoldan lamine edip ilerleyeceğim." Dediği gibi eline bu sefer bistüriyi alarak devam etmişti hamlelerine. Gözlerini kısarak istediği noktayı seçme çabasının ardından, "Göremiyorum, 2 cm dairesel çevreyi daha tamamen aspire et ve boşluğu dolduran kanı çek." Bir elinde bistüriyi, diğerinde pens'i mükemmel bir açıyla tutup sonunda açığa çıkan hücrelerle beraber, "Evet, işte böyle... Yaramaz çocuğu bulduk..." demişti orada ustaca hareketler sergileyip et parçasını işleme maruz tutarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI'NIN ADASI: Mühür
Fantasy[+18] "Sen Valeria... Benim olansın!" Nefesimi kesen içimdeki varlığı, en ücra kıyılarıma vuruyorken, kulaklarımda çınlayan tek ses... Mührümün sahibine aitti. "Ve de sen, ait olduğum tek gerçeksin!" *** Yıkılan ve doğumların azalıp insan ırkının a...