62. Bölüm

68 4 6
                                    

Bellatrix Lestrange

Bu saçmalıktı. Değil mi? Bu mümkün değildi. Raven hain değildi. Olamazdı. Madem Lord bunu biliyordu neden şimdiye kadar planlarımızın sabote edilmesine, adamların öldürülmesine izin verdi? Yo yo, bu gerçekten mümkün değildi bir oyun dönüyordu... Değil mi..?

Damarlarımdaki kanın donduğunu hissettim Raven ateşe yürüdükçe. Hainse bile... Lordun son zamanlardaki takıntısı, bitmek bilmeyen -bitmeyecek- hırsını açıklamıyordu bu.

Belki de ona karşı sadakatımı sorguladığım bunca zaman bir nebze olsun doğruyu yapmıştım. Narcissa'nın bunca yıldır ikna etmeye çalıştığı şey buydu belki. O hiç sonuna kadar inanmamıştı bu davaya ama Draco doğduğunda 'bütün bu saçmalıktan' uzaklaşmak ve bir daha hiç yaklaşmamak istediğini söylemişti. Öyle de yapmıştı zaten. Oğluna zarar gelmemesi için elinden gelen her şeyi yapmıştı bir anne olarak. Beki de benim sorunum buydu. Bir anne değildim. Şimdiye kadar canımı verecek kadar çok sevdiğim kimse olmamıştı. Şimdiye kadar...

Ama bu kız... Şimdiye kadar gerçekten önem verdiğim tek varlıktı. Nasıl yapmıştı bilmiyordum ama bir şekilde kanıma girmişti. Öz kardeşimi, hatta yeğenimi bile böylesine önemsemezken neydi beni böylesine ona bağlayan? Çok güçlüydü. Sadece fiziksel değil, zihni çok güçlüydü. Sevdiğiinsanlar için her şeyi yapacağı açıktı. Hep bir şeyler sakladığını sezerdim ama bunun eski hayatıyla ilgili olduğunu düşünüp dururdum. Ama gerçeklere bakılırsa sakladığı her şeyi sevdiği insanları korumak, daha büyük kayıplar vermemek için yapıyormuş. Ki bir yere kadar haklıydı, ateşi biz başlatmıştık. Şimdi düşününce, biz kimdik ki..?

Ne kadar; büyük bir savaş, bulanıkların büyücü dünyasından silinmesi fikirleri cazip gelse de şu gerçek yüzüme vurmuştu: bunun bir sonu yoktu. Herkes birilerinden kurtulmak isterdi ve işin sonunda bir sebepten ben de kurtulmak istedikleri kesimde olurdum. Gençliğimden beri beni saran o acı verme hazzı artık yerini olgunluğa bırakıyordu belki de. Bunca yıldır göremediğim onca şeyi bana fark ettiren kız şuan ölümle yüz yüzeydi. Ve ben hiçbir şey yapmıyordum. Hayır. Böyle bitemez. Bana açıklamak zorunda her şeyi- tamamen.

Ona çok kızgındım ama böyle bitmeyecekti her şey. Bunca zaman söylediği yalanlara rağmen onun da beni sevdiğini hissediyordum. Gerçekten sevildiğimi hissediyordum. Bana çok şey katmıştı. Hayır. Böyle bitmeyecekti.

-Lordum!

-Uzaklaş Bellatrix. Bu seninle ilgili değil.

-Hayır ilgili! O- o benim-

-Kes sesini, birazdan haykırmaya başlayacaktır, duymak istiyorum.

Çaresizce etrafa bakındığımda Draco ve Narcissa'yı ağaçların arasında bir silüet şeklinde gördüm. Onlara baktığımı fark etmiş ama bakmaktan öte bir şey yapmamışlardı. Kardeşim benim de Isabell'i önemsediğimi biliyor olmalıydı. Narcissa ona haber vermiş olmalıydı. Şükür ki buradaydılar. Ama onlar harekete geçene kadar her şey için çok geç olabilirdi. Bu yüzden aklıma gelen ilk şeyi yaptım.

-O benim kızım!

Bana bakmasını sağladığım anda ateşin içinde yoğun ateş yanıklarıyla bilinci kapanmış Raven'a- hayır Isabell'e, bir koruma büyüsü yapmayı başarmıştım. Belki çoktan ölmüştü bile ama denemek zorundaydım. Dikkatini dağıtmam gerekiyordu onlara zaman kazandırmak için.

-Ne saçmalıyorsun Bellatrix? 

-Yeni evlendirildiğimde hala Rosier'le ilişkimiz devam ediyordu- ben de- hamile kaldığımı fark ettiğimde işini bitirmek için çok geçti, bu beni de öldürürdü. Doğduğunda ise- yapamadım, henüz yeni doğmuş bebeğimi öldüremedim... Rosier'e verdim onu- bakması için. Eşini bir şekilde ikna edip aldı benden. Sonra bana öldüğü söylendi- meğer bir tapınağa göndermişler. İnanın Lordum ben de yeni öğrendim, Raven'ın onların çocuğu olduğunu sanmıştım başta. Şimdi tüm taşlar yerine oturuyor- lütfen- onun- onun hafızasını sileriz. Bir şekilde ikna olur-

Kuzgun - Draco Malfoy ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin