Emre birşeyler söyledi ben onu dinledim. Kafam da tek bir soru vardı. Neden ondan nefret ediyordum? Hiç düşünmemiştim. Ya da düşünmek istememiştim. Ama her türlü rakibimdi. Çocukluktan beri beni çıldırtmaya yemin etmişti sanki.
Küçükken annelerimiz görüştüğün de saçımı çekerdi. Naz'la oyunlarımızı bozardı. Emre olmasaydı her zaman kavga ederdik. Naz çok nazik bir kız olduğu için bizi ayıramıyordu çocukken. Şimdi de ağırdığı söylenemezdi.
Emre annesiyle geldiğin de o ayırırdı. Annelerimiz 'küçükler daha' der geçerlerdi. Fakat o küçük kavgalar nefrete dönüştü. Nefret kine dönüşüyordu. Sebebini bilmediğim bi şekilde ondan tiksiniyordum. Nefrette değildi bu.
Mesaj geldi. Telefonumu açıp baktım. Emre'ye dönüp "Okula çağırılıyoruz komutan tarafından" dedim gülerek. Anladı ve kalktı. Komutan dediğim kişi Alev'di. O bizi yöneten kişiydi. Bazen Naz da yönetmiyor değildi. Dörtlü grupta Emre tek erkekti.
Yazık diyordum bazen gülerek. Ayağa kalktım bende. Çantamı aldım ve parayı ödeyip çıktık. Okula vardığımız da tekrar arabayı park ettim. Alev'e 'Nerdesiniz?" mesajı atıp cevap gelmesini bekledik. "Kantin" diye yazdı.
"Go kantin" dedim elimle işaret ederek. Emre kahkaha atıp yürümeye başladı.
Kantine girdiğimiz de Alev ve Naz'ı gördüm. Masa da oturuyorlardı. Yanlarına gidip oturduk. Dersler bitmişti ama hâlâ okuldalardı. Alev "Eee iyi geçti mi buz pateniniz?" dedi imayla. Gözlerimi kaçırdım. Tabii ki herkes patene gitmediğimizi biliyordu. Pes ederek "Kafa dinledik" deyip masumca Alev'e baktım.
"Öyle olsun" dedi dişlerini sıkarak. Alev genel de sinirli biriydi. Okul da ki çoğu erkek ona aşık oluyordu. Alev ise kimseye yüz vermiyordu. Naz ve Alev aşka inanırlardı. Araların da aşka inanmayan sadece bendim.
Naz hiç bir erkekle çıkmamıştı. Alev'in say say bitmez. Düşüncelerimden beni ayıran masaya okul da ki futbol takımının kaptanının gelmesi oldu. "Evim de parti vereceğim. Sizleri davet ediyorum!" dedi çocuk. 'Sizi' demişti fakat sadece Alev'i istediğine şüphem yoktu.
Alev gözleri devirdi. Naz,"Olur!" dedi heyecanla. Dik dik ona bakmaya başladım. "Ben gelmem" deyip ellerimi havaya kaldırdım. "Hadi amaa" dedi Naz. "Lütfen benim için" dedi dudaklarını büzerek. "Iyi tamam" dedim oflayarak. Naz'a karşı gelemiyordum.
Onunla da çocukluk arkadaşıydık. Sadece Alev liseden beri arkadaşımızdı. Hepimiz kardeş gibiydik. Doruk hariç. Bana şuan bencil diyebilirsiniz. Ama olmuyordu. Sevemiyordum. Ondan nefret bile edemiyordum ki nasıl seveyim?
Alev ufak bir nefret besliyordu Doruk'a. O da benden dolayı olabilirdi. Emre'yle arkadaşlardı. Yakın olmasa da arada konuşuyorlardı. Naz'ın zaten abisiydi.
Çocuk "Parti yarın. Şık olun" dedi ve gitti. Gittiğin de gözlerimi devirdim. Alev'le aynı anda "Şok olon" dedik. Birbirimize bakıp gülmeye başladık ve "Cips,kola,kilit" dedim. Naz derin düşüncelere dalmıştı. Emre telefona bakıyordu. "Şşşt nolduu?" dedim Naz'ın omzunu dürtüp. "Yarın için kıyafet düşünüyorum. Ayrıca sizinkileri de ben ayarlayacağım" dedi kendinden emin bir sesle.
"Gerek yok" dedim ama dinlemeyeceğini biliyordum. "Ateşli bir şeyler olsun" dedi Alev. "Beraber seçelim mi?!" diye bağırdı Naz. Şakaklarımı ovuşturdum ve "Ayvayı yedik" dedim ağzımın içinde. Bana dönüp "Aşk olsun" dedi Naz. Emre telefondan başını kaldırıp "Olsun olsun" dedi gülerek.
"Sus" diye başına vurdum. "Şiddet görüyorum help" dedi Emre. Hâlâ gülüyordu. Hepimiz gülerken Doruk geldi. Başımı çevirdiğim de göz göze geldik. "Ya sabır" dedim dişlerimi sıkıp. Her zaman ki yüzünde olan sırıtışı vardı. "Selam" dedi. Bu selamı bana değildi. Bildiğim için başımı çevirdim ona bakmamak için.
"Kanka beni kurtar aşko olucam yakında" dedi Emre gülerken. Üçümüz de Emre'ye baktık. Aynı an da kafasına vurunca yüzünü buruşturdu. "Git be o zaman!" diye bağırdı Naz. "Sakin" dedi Doruk. "Ben gidiyorum" deyip kalktım. "Noldu kaçıyor musun gene?" dedi Doruk imayla. Doruk'a cevap vermeyip "Kendin gelirsin" dedim Emre'ye bakıp. "Ama yaa" dedi ve dudaklarını büzdü.
"Madem otobüse binmek istemiyorsun o zaman çok sevdiğin kankana koydur kendini" dedim. "Abartıyosun" dedi Emre sahte bir hüzünle.
"Abartmıyorum" dedim ellerimi önüm de bağlayıp. "Abartmıyor" dedi kızlar. Zafer kazanmış edasıyla "Sizi ben bırakırım aşklarım" dedim kızlara dönüp. "Olur hayatım" dedi Alev. Naz da kafa salladı. "Aşklarım ne ya?" dedi Doruk tiksinir gibi bakarak.
"Sen önce kendine bak gebeş kaplumbağası" dedim. Kol kola girip gittik. En son Emre'nin arkamızdan "Beni unuttular" dediğini duydum.
Arabaya bindik. "Nereye?" dedim kızlara bakarak. Naz yanıma Alev arkaya oturmuştu. "AVM'ye!" diye bağırdı Naz heyecanla. Onun bu haline gülüp arabayı çalıştırdım.
****
2.Bölümle karşınızdayım efeniimm. Sorularınız varsa sorabilirsiniz. İlk bölümler kısa olabilir daha hikaye kafam da oturmadı o yüzden zorlanıyorum. İyi okumalar!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşten Kaçmak
RomanceSelen Yıldırım ve Doruk Öztürk birbirinden ölesiye nefret ediyorlardır. Ama kader onları birleştirip durur. Peki ya birbirlerinden nefret etmeye devam mı edecekler yoksa kendilerini birleştirecekler mi?