Bölüm 15. : Yorgunum.
☆☆☆☆☆
Gölge öylece öz babası olan adama baka kalmıştı. Resmen adamın elini tutuşuna ve şefkatle bakışına kalbi hoş olmuştu, yine inanmak isteyen çocukluğu ona baş kaldırıyordu. Heyecanlanıyordu, kalbinin sesini başka birisi duyacak diye korkarken Botan Bey'in uyarılarına kulak asmıyordu. Merdan Bey ise daha fazla dayanamaz gibi oğlunu kendine çekip sıkıca sarıldı. Genç adamın insanı garip eden çikolata kokusuna hayran kalmıştı, onu çok özlemişti.
Merdan B : Sadece 1 kez,... Seni sadece 1 kez kucağıma aldım, özür dilerim oğlum seni koruyamadım.
Demesi Botan Kara dahil herkesin içini yakmıştı, onunkisi bir baba feryadıydı. Merdan Bey oğlunu terk etmemişti ki, aksine köşe bucak her yeri aramıştı. Oğlunu bulamadıkça kendinden vazgeçmiş, sonunda da kalp ve sinir hastası olmuştu. Delirmişti, oğlu yok diye bulundukları hastaneyi yıkmıştı. Bebek resmen hastane içinde doğum sonu kaybolmuştu, yoktu. Daha doğrusu kaçırılmıştı, ne yazık ki yapanda Merdan Barut'un babası Harun Bey'di. Son nefesini vermese bebeğin yerini demeyecek gibiydi.
Ölümü bu vesileyle iyi olmuştu çünkü o ölmese Gölge'nin yerini bulmaları biraz daha zor olacaktı. Adam ölürken yetimhanenin ismine kadar vermişti.
Merdan B : Özür dilerim kara gözlüm seni koruyamadım, seni benden aldılar.
Dedi ağlamaklı sesiyle, bu sözleri oldukça içtendi. Yalansız konuşuyor, sesine tüm duyguları yansıyordu. Ancak onun âni sarılması yüzünden Gölge taş kesilmişti, haraket edemez haldeydi. Adamı tanımıyordu ki, o öz babasına yabancıydı. Adamın saf kahve ve sigara kokusu çok garip hissettiriyordu. Bu kokuyu sanki Kunter Bey'den dolayı biliyordu, onun kokusu gibiydi yada ona öyle geliyordu. Botan Bey'se ne kokar bilmezdi, en son olan sarılmadaysa dikkat etmemişti. Saçını seven el, şefkatli ses ona aynı Kunter Bey'de ki hissiyatı verir gibiydi. Bu aynı hissiyattı.
Merdan B : Aslan oğlum benim, yaşamana o kadar çok sevindim ki bunu anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Diyerek ondan ayrılıp kendininkine benzeyen siyah gözlere baktı ve hafifçe yanağını okşadı. Eşinin erkek hâli gibi duran bu genç onun yeniden mutlu hissetme nedeniydi. Içinde oğlumu buldum diye bağırma istediği vardı ve o bunu zor bastırıyordu. Heyecandan gözlerine kadar parlıyordu, çok mutluydu.
Merdan B : Özür dilerim kara gözlüm seni koruyamadım.
Dedi yeniden, oğlunun kayboluşu içine oturmuş gibi devamlı özür diliyordu. Merdan Bey oğlunu kayıp diye bilirken babası olacak adamın kaçırdığını öğrenince şok geçirmişti. Bu kadarını beklemezdi ama olmuştu, Botan Bey durmadan Gölge'yi uyarsa da genç adam onu dinlemiyordu. Ama adam pes edemezdi, zaten onu yeniden ikna edebileceğinden yana emin değildi. Öz aile meselesi gencin zihnini bulandırmış gibiydi, onu aileye vermekte istemezdi.
Merdan B : Birşey demeyecek misin? Benimle konuşmayacak mısın?
Dedi mırıldanarak, Gölge ise yutkunarak öz babasından ayrılarak geri adım attı. Insancıl değildi, samimiyeti pek sevmezdi ve tanımadığı adam ona sarılmıştı. Öz babası olsa bile Gölge onu tanımazdı, huyu ne bilemezdi. Botan Bey'se omzuna dokunarak şefkatli sesiyle lafa girmişti ama bu ses tonu genç bedene geçmiyordu. Merdan Bey'in masum olduğuna bir an inansa bile bu herif asla ona saf gelmeyecekti.
Botan B : Gölge hadi gidelim.
Merdan B : Oğlumu öylece alıp gidemezsin.
Botan B : O asla sizin olmayacak, benim oğlum. O bir Kara ve hep öyle kalacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgenin Yankısı!
Подростковая литература"Gölgelerin rengi olmaz" dedi çocuk, derdi vardı bu sesinden bile belliydi. Yırpandığı gözlerinden bile belliydi. Sırf annesi onu sevmiyor diye ölmek istiyordu, yaşamaktan nefret ediyordu....