nasıl kalınır başbaşa izmarit kokan ellerim ve kendimle
kayıplar nasıl aşılır
nasıl asılır geçmişin ıslak çamaşırları bir uçtan öbür uca
öpülür mü her el uzatıldığında usulca
bir yolunu bulurum da anlatırım belki sana
öğretmencilik oynuyorum çocukluğumla
biri ikiyi değil nasıl intihar düğümü atılmaz onu öğretiyorum
prensesler her savaşı kazanmaz, bazı canavarlar düşman değil onlarla oyun olmaz diyorum
poligonda kaçırdığımı sandığım atışlarım
bütün alkışlar perde sonunda
çiçekli çilekli yolları da bilirdim
bütün mayınlı tarlaları da
yunus balıkları tiklilerle arkadaş olur mu diyorum kendime
ve bir fotoğrafa bakıyorum
çocukluğumla şimdiki halim el ele
gizlenen tüm silüetlerin içinde kırmızı ponpon tokam da saçımda
yanlışlar doğruları götürmez
ıslak çimlerin üzerinde edilen sohbetler veya soğuk betonun
mektuplarımın adresi hep kendi evim
ben hep böyle miydim?