İkinci Bölüm

7 3 1
                                    

Üç gün boyunca tırın arkasında yatıp kalktık, dördüncü gün ise bize derme çatma bir çadır verildi. İlk çadıra yerleştiğimiz gün derin bir uyku çektik tabi deprem nedeniyle hiçbirimizin doyumluk yemek yiyememiştik, çünkü yemek yoktu yardımdan gelen derme çakma tost ile yetinmeye çalıştık. Depremler gittikçe artmaya başladı, tamamen psikolojimiz bozulmuştu. Bir gün bir tır yardım gelmişti ayağımı nereye atsam her yer çadırdı. Yardımı aldım tam çadıra giderken bir tane çadırın ipine takıldım bir anda başım dönmeye başladı, çadıra yetiştiğimde Esmanur noldu yüzün bembeyaz olmuş dedi annem. Ayakta duracak halim yoktu hemen uzanıp uyudum, uyandığımda yeni yemekler getirmişlerdi bize tahmin edin ne yemeği; mercimek çorbası neredeyse bir ay boyunca sabah, öğle, akşam sürekli mercimek çorbası içtik, buna da çok şükür ettik, çünkü o zaman aç kalabilirdik. Depremin üzerinden tam 2 hafta geçmişti ve bize AFAD çadırlarından verilmişti, ve orada yeni arkadaşlar bulmuştum kendime. Birbirimize depremi nasıl yaşadığımızı anlatıyorduk. İlk bir ay boyunca sürekli yardım geldi evimiz sağlamdı ufacık çatlak bile yoktu ama işte kayalar düştüğü için eve çıkmaya korkuyorduk hepimiz normal olarak o soğuktan dolayı hasta olmuştuk.o haftanın içinde Almanya'dan bize doktorlar gelmişti.bizi muayene edip ilaç vermişlerdi. Neredeyse saat 11:30' dan saat 17:00' a kadar orada bizim yanımızda kalmışlardı. O sırada benim ortanca kardeşim doktorlara şarkı söylemişti. Doktor kardeşimin elinden tutmuş annemi arıyordu. Kardeşim Almanya 'lı doktora annemi göstermişti.
Doktor: Bu yetenekli ve küçük kızın annesi sizmisiniz diye sordu doktor anneme. annem de:
Annem: Evet benim. Dedi annem.
Sonra doktor annemin eline elli Euro vermişti annem ne kadar kabul etmesede senin kızın çok yetenekli bu çocuğun önünü aç diyerek anneme zorla parayı verdi...

Deprem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin