TERZİ

3.BÖLÜM:HAYATLARI DEĞİŞTİRECEK PLAN

Merhaba Dostum,
3.Bölüme Hazır Mısın?..
Buyrun,Keyifli Okumalar...

Biz de evlenelim o zaman!..

Garsonlar kadını zor da olsa çıkardılar restorandan. Çağan,kıyafetlerini düzelterek sandalyesine oturdu. Bardağını eline alıp söylenmeye başladı.

"Bıktım ya... Bıktım..."

Ben ise ayakta ceketimi giymiş diğer elimde de çantamla şok içinde olanları izliyorum. Bir açıklama bekliyorum. Pervin kim? Neden bıktın? Ne şakası? sorularıyla kendimi yiyordum.
Masaya oturup Çağan'a yöneldim.

"Bu kadını nereden tanıyorsun Çağan?"

Çağan,mahçup bir ifadeyle bana baktı.

"Yaz... O kadın... Arkadaşım... Pervin. Sana her şeyi anlatacağım ama lütfen önce bu restorandan çıkalım..."

Hızlıca ayağı kalkıp hesabı ödemeye gitti.
Ben de ayağa kalkarak yanına gittim.
Terliyordu... Peçete alıp alnını ve ensesini temizliyordu.
Restorandan çıktığımızda derin bir nefes aldı.

"Şimdi neler olduğunu anlatacak mısın?" diye sordum. Çünkü meraktan öleceğim. Bana bir açıklama yapmak zorunda mıydı?
Bana,"Seni seviyorum Yaz. Sevgilim olur musun?" diyen bir kişi bir kadın tarafından pataklanıyorsa bunun sebebini öğrenmeliydim. Bana bir açıklama yapma zorunluluğu vardı.

"Pervin... Benim İstanbul'dan arkadaşım. Daha önce de böyle yapmıştı... Yapmıştılar..."

Yapmıştılar mı? Çağan zorbalık mı görüyordu?

"Enes ile Pervin. Benim çocukluk arkadaşlarım. Küçüklüğümüzden bu yana her ikisini de hiç sevmemişimdir. Çünkü hiç büyümediler. Beni dışarıda gördüklerinde böyle saçma sapan hareket yapıyorlar işte."

Hani bazı arkadaşlarınız veya bir yakınınız olur ve sizle bir süre anlaştıktan sonra sizi zorbalamaya başlar ve artık ondan bunalırsınız ya Çağan da tam olarak bu durumu yaşıyordu. Bıkkınlığı buradan geliyordu.

"Ben Amerika'ya gelmek istediğimi onlara söylememiştim. Fakat Amerika'ya bilet aldığım gün bir şekilde öğrenmişler. Onların çocukça hareketlerini hala çekiyorum yani."

Amerika'nın büyülü sokaklarında yürürken bir yandan da Çağan'ın konuşmalarını dinliyordum. Pervin ve Enes'i karşımda görsem bir kaşık suda boğabilirim.
Birden Çağan'ın elini tutup ona bir teklifte bulundum.

"Çağan ben 6 gün sonra uçuyorum... Türkiye'ye..."

"Türkiye'ye mi dönüyorsun? Peki ama neden?"

Üzülmüştü. Belki de kırılmıştı. O da yalnızdı. Aslında arkadaşları vardı fakat yine de yalnızdı. Onun da bir aile sıcaklığına ihtiyacı vardı.

"Babam... Yani ailem... Artık dayanamıyorlar ben de dayanamıyorum. Burada çok güzel bir hayat kurdum fakat onları da özledim. Hayatımın geri kalanını Türkiye'de geçireceğim. Şimdi sana bir teklifte bulunacağım. Sen de gel benimle... Birlikte dönelim Türkiye'ye. Hem Enes ile Pervin'e haber bile vermeyiz. Kaçarız..." dediğim sırada karşılıklı güldük.

"Bu defa gerçekten kaçarsın."

"Yaz... Olmaz..."

"Peki ama niye? Türkiye'ye döner hayatımıza orada devam edebiliriz. Amerika'da old..."

"Dönemem,Yaz! Sana önceden de bahsettim. Benim babam normal babalar gibi biri değil. Ben ailemden kaçtım. Tekrar o eve dönemem..."

İşte o an aklıma ikimizin de hayatını değiştirecek bir plan geldi.