KAF DAĞININ PRENSESİ

10.Bölüm-"Gizli İtiraf"

Dün gece Eric gittikten sonra ulaştığı bu güzel haberin heyecanı yüzünden gözümü uyku tutmamış bu sabah erken bir saatte uyanmıştım.
Ayağımın bu halde olması benim için çok kötüydü çünkü hala üzerine basamadığımdan öğrendiğim bu bilgiyi nasıl kullanacağımı özgürce düşünemiyordum.

Krala iletmek yanlış olabilirdi kaldı ki elbette bu bilginin kaynağını isteyecekti.
Ayrıca kendisi de bir erkek olduğu için bunu hoş görmemi bekar erkekler için bu durumun normal olduğunu falan söyleyebilirdi.
Belki de kraliçemden yardım istemeliydim bu konuda.
Çünkü kendisi bu konularda oldukça titiz davranır böyle şeylere göz yumanlara karşı öfkelenirdi.

Tabii Alex'in ailesinin buradayken bunu duyurmam yanlış olurdu.

Bu bilgiyi öğrendigimi kesinlikle o öğrenmemeliydi bu durumda konu Eric'e yansıyacağından tehlike yaratacaktı.

Bu sabah durumu Biana'ya anlattığımda beni ağzı bir karış açık şekilde dinlemiş Alex'e hakaretler yazdırmıştı.

Şimdi öncelikle olan öğrendiğim bu bilgi ile bir çıkış yolu aramak olacaktı.
Tüm bunları düşünürken onun tehlikeli oldugunu elbette biliyordum hatta
en son odama geldiğinde elime bıraktığı satranç piyonu hala baş ucumda duruyor adeta beni uyanık olmam konusunda uyarıyordu.

Gelen hizmetli Aundrey'den öğrendiğim kadarı ile kral,dük ve nişanlım olacak kazanova yapacakları ticari girişimler için şehre gitmek için yola çıkmışlardı ve bir hafta boyunca sarayda olamayacaklardı.
Bu süre zarfında ise onun ailesini konuk ediyor olacaktık.

-Biana???
-Bianaaa.

İki kez seslenmeme rağmen ya beni duymuyordu ya da burada değildi.
Halbuki annem ona sıkı sıkı beni yalnız birakmamasını tembihlemiş bileğimin bir an önce iyileşmesi için dikkatli olmasını söylemişti.

-Prensesim?

-Girebilirsin Eric.

-Biana size yemek almak için aşağıya indi efendim.
-Bir ricanız varsa ben yardımcı olabilirim.

Aslında onun gelmesine sevinmiştim çünkü yatmaktan ve yalnızlıktan canım aşırı sıkılıyordu.

-Eric,
dedim.

-Beni kucağına alarak bahçeye indirebilirmisin biraz hava almak istiyorum.

Sonuçta benim güvenliğimden sorumlu askerimdi.
Bileğimin bu durumu bilindiğinden sorun olacağını düşünüyordum kaldı ki Alex'de burada yoktu ve o olmadığı için bunu pekâla Eric'ten isteyebilirdim.

Ben bu düşüncelerle savaşırken o beni çoktan kucağına almış üzerime kapattığı battaniye ile birlikte koridora çıkarmıştı.

Biz aşağıya inerken bizi gören hizmetlilerin şaşırmış bakışlarını ve fısıldaşmalarını duyuyorduk ve dedikodunun hemem yapılacağından emindik.
Ancak hiçbiri umurumda değildi.

Şu an güzel havanın ve güneşin tadını çıkarıyor düşüncelerimle başbaşa kalmak istiyordum.

Alex'in gerçek yüzünü gösterebilmek için çok iyi bir plana ihtiyacım vardı ve tehlikeli olmasına rağmen bunu başarmalıydım.

Ben rahat bir konumda keyifle otururken,Eric üç dört metre uzağımda olan ağacın dibinde oturuyor eline aldığı otun kök kısmı ile oynuyordu.

Gözlerimi kapatarak güneşe yüzümü döndüm ve bir yandan da bu keyifli anın tadını da kaçırmamaya çalıştım.
Gelen ayakkabı sesi ile tekrar gözlerimi açtığımda hemen karşıdan bana doğru yürüyen Darcy'in yapmacık bakışları ile karşılaştım.