6. Bölüm

20 2 0
                                    

(UYGAR'IN AGZINDAN)

"Ne var Batu?" dedim sert bir sesle. "Abi büyük bir sorunumuz var," kaşlarımı çattım "Ne sorunu?" derin bir nefes verip anlatmaya başladı; "Koray Göktürk,"
"Ne olmus Koray'a?" derin bir nefes daha verdi "Kaçmış."
"Ne diyorsun sen Batu! Ne demek kaçmış!" diye kükremeye basladim. "Abi vallahi billahi ben görevdeyim-" daha çok bağırmaya başladım "Görevde olman bir şey değiştirmiyor! Koray'ı tutmak senin görevin!" arabayı kenera çektim ve düşünmeye başladım. Boku yemiştik bu göt herif gidip her şeyi anlatırsa gerçekten bitmiştik. "Sıçtık Batuhan, ciddi anlamda sıçtık" Batuhan sanki sustuğumuzdan beri nefesini tutmuş gibi bir anda bıraktı. Aceleyle "Abi bulucaz bir şey anlatmadan sen merak etme'' derin bir nefes verip sert bir şekilde "Bulmak zorundasın zaten Batuhan, bulamazsan boku yiyen ben değil sen olacaksın'' telefondan yutkunduğunu duydum. "Kapa şimdi şu telefonu. Daha çok sınırlarımı zorlama'' dediğim gibi hemen; "Abi Ceylin Hanım'a ne oldu? Anladı mı bir şey?" adını duyunca dikleşip cevap verdim "Anlamadı, anlayamaz, ben söylemeden bilemez. Zaten ailesiyle konuşmuyorlar. Biliyorsun Ceylin, annesi babasi yokmuş gibi, Anne babasi ise kızları yokmus gibi davranıyorlar.' iç çekti "Biliyorum abi biliyorum, değişik bir aileler." bir kaç saniye sessiz kaldık ardından ben; "İyi yeter kapa şu telefonu, yoksa hatırladıkça sana patlayacağım Batu.'' anında ciddiyetle "Tamam abi" ve telefon kapanma sesi, ve iç sesimi susturmanın bir yolunu aramaya tekrar başlamam. Bu aralar kafamdaki sesleri susturamıyorum. Arabayı tekrar çalıştırıp yoluma devam ettim. Evime gidip güzel bir uyku çekmek istiyordum fakat o telefon çalınca bundan sonra rahat uyuyamaz bir hale geleceğimi anladım. Çünkü arayan kişi bütün uykularımı kaçırabilecek ve istese hayatımı tek bir hamlede yıkabilecek biriydi.

(CEYLIN'IN AGZINDAN)

Telefon sesiyle uyandim ve gozlerimi acmadan yanimdaki komidinden telefonumu aldim. Tek gozumu acip baktim ariyan Enes'ti. Yerimden dogrulup aramayi actim. "Efendim Enes.'' Enes telasla "Aa sen uyuyor muydun? Cok pardon Ceylin ya, Sen uyaninca ararsin beni." aramayi kapatmasina firsat vermeden hemen atladim "Yok yok, iyi oldu uyandirman, Alarmim calmamis benimde. Sen anlat ben dinliyorum. Ne oldu?'' aslinda alarm kurmamistim, planim oglene hatta belkide aksama kadar uyamakti cunku son bir bucuk ay cok yogun ve yorucu gecmisti. Ayni zamanda tek izin gunum pazar gununde uyumayip ne yapicaktim. "Peki tamam, anlatiyorum iyi dinle. Belki haberlerde gormussundur ama bu aralar haber izledigini pek sanmiyorum zaten bu sabah haberlerde cikti ama biz bunu gecen haftadan beri inceliyorduk, sadece seni daha fazla yormak istemedik. Neyse konuya doneyim, Istanbul'da bir seri katil dolasiyormus, ve bu seri katilin Uygar Bey oldugu konusunda cok buyuk iftiralar var. Ama dedigim gibi bu sadece teori, butun katilleri sucluyorlar bu durumda. Suana kadar 49 kisinin ölü bedeni bulundu ve hepsinde ayni izler ve isaretler var,'' bir kac saniye durdum dediklerini sindirmeye calistim. 1 haftadir icimizde bir seri katil mi dolasiyordu? "49 olu beden mi?'' tedirgin bir sesle "Evet, sen biliyorsundur diye dusunmustum. Bunca zaman oldu butun turkiye bunu konusuyor, her yerde bu var. Gazetelerde, haberlerde, sosyal medya'da" harbiden ben nasil gormedim duymadim. Birde avukatim yani. Avukatligim batsin benim. "Bilmiyorum Enes, cidden bilmiyorum. Salagim ben sanirim.'' diyerek kendi kendime yukseldim "Salak falan degilsin. Sadece bu aralar fazla kafan daginikti, ben bile fark ettim bunu". Evet hakliydi, bu aralar kafam fazla dagilmisti. Bir sure ikimizde konusmadan telefonu kapatmadan oylece sessiz kaldik ardindan konusmanin sonunu ben getirdim "Tamam, tesekurler Enes. Bir sey olursa haber verirsin.''
"Veririm, Sende bir sey ogrenirsen soylersin. Gorusuruz.'' yatagimdan dogrulup "Gorusuruz.' diyerek aramayi kapattim, ardindan telefonu yataga attim ve yatakta bir sure oylece oturup dusundum. Bir sure sonra dayanamayip telefonu elime aldim ve oylece telefonun ana ekranina baktim. Uygar'a yazmam lazimdi ama ona kizgindim, gecen cok pislikce davranmisti. Dayanamadim ve Uygar'a mesaj atmaya basladim.
Ben: 'Yarin 2'de lotus kafede ol.'
'konusmamiz gerek'
Uygar Bey: 'Benden ayrilamiyorsunuz bakiyorumda'
kafami ya sabir anlaminda saga yatirdim
Ben: Ben sizin avukatinizim Uygar Bey, tabiiki bulusmamiz gerekicek. Aklina sacma salak seyler getirip benim ayarlarimi bozma'
Uygar Bey: 'Tabiiki Avukat Hanim nasil isterseniz'
'2'de gorusmek uzere'
Ben: 'Görüşürüz'
neden bu kadar resmi konustugumuzu bende anlamamistim, ama konusmustuk iste.

ÇarpışmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin