12. "BU ADAM BİZE FAZLA GELİR"

186 16 20
                                    

TUANA NAZ AK'tan

ÇAĞAN: Evet Doktor bekliyorum hadi söylesene! Neden gitmemi istemiyorsun?!

TUANA: Çünkü... Senin... Senin ailenin yanında durman gerekiyor anlıyor musun? Onlar bu haldeyken sen gidecek misin?! Hadi git kaybol yine karanlıkta git adam vur, o da seni vursun, öldürmeden de dönme! Ya da bu sefer iyi bir seçim yap Çağan! Çık yukarı ailenin yanında dur! Ya baban, annen kardeşin gibi bildiğin çocuk perişan halde onların yanında dur!-

ÇAĞAN: Melike benim "annem" falan değil doktor hiçbir şeyim değil bunu o kalın kafana sok!

TUANA: Yok ya sen cidden akıllanmazsın! Boşuna konuşuyorum ben sana! Git hadi kaybol karanlıkta ne duruyorsun?! Sinirlendiğin zaman etrafında ki kimseyi tanımıyorsun sen, işte bu kadar taş kalplisin!! Yıkıyorsun dağıtıyorsun ne varsa etrafında! Ya o kız kardeşin seni ne kadar çok seviyor, ama sen bunu bile göz ardı ediyorsun. Yazık değil mi o kıza ?! Şuan da yukarıda perişan durumda! Ama sen gidip o kızın saçlarını okşamak yerine adam vurmaya gidiyorsun!!

Söylediklerim karşısında canı çok yanmıştı belliydi, ama artık birinin bunu yapması gerekiyor kendine getirmesi gerekiyordu.

Peki ben neden onun canına bir zarar gelecek diye korkmuştum ki?

Neden kalbim benden bağımsız hızlı hızlı çarpıyordu?

Bir anda başım döndü ve düşecek gibi oldum ardından Çağan belimden tuttu, başım deli gibi dönüyordu

ÇAĞAN: İyi misin Doktor?

Kafamı yavaşça kaldırdım ve yüzlerimiz çok yakındı birbirine, nefeslerimiz karışıyordu, gözlerine baktım uzun uzun, onun da gözleri dudaklarıma inmişti orada oyalandı birkaç saniye sonra yutkundu, zorla da olsa tekrardan gözlerime baktı. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı.

Allah'ım ne oluyor bana? Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım neydi bu duygunun adı?

Yavaşça kendime geldim kafamı salladım "İyiyim" dercesine sonra ilk çekilen ben oldum.

TUANA: B-Ben bir Leya'ya bakayım nasıl olduğuna

Der demez hemen oradan ayrıldım, arkamdan gelecek mi gelmeyecek mi onu bilmiyordum. Hastaneye girdim ve direk odama geçtim kapıyı kapatıp arkasında durdum nefes alış-verişim hızlıydı elimi kalbime götürdüm sessizce konuştum kendi kendime.

TUANA: Şştt ne dedim ben sana?
            "Bu adam bize fazla gelir"
dedim o yüzden sakın Tuana! Sakın!

Biraz daha sakinleştikten sonra odadan çıktım ve direk Leya'nın yanına girdim durumu biraz daha iyiye gidiyordu neyse ki. Saçlarını okşadım.

TUANA: Hadi benim güzel kuzum dayan. Sen çok güçlü birisin atlatacaksın bunları inan bana.

Yoğun bakımdan dışarıya çıktım Melike Hanım ve İsmail Bey omuz omuza uyuyorlardı, Yağız desen kapının önünden ayrılmıyordu beni görünce hemen ayağa kalktı, ardından koridorun başında Çağan gözüktü.

Gitmemiş miydi?

Ne yani benim söylediklerimi mi dinlemişti?

Siyah Ve BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin