8:)

40 6 5
                                    

Uyanır uyanmaz bebeğime günaydın demiş ve aşağı inmiştim daha kimse uyanmadığı için kahvaltı hazırladım ve sofraya oturdum kafamı kaldırdım ve baktım ki bütün ev halkı garip garip bana bakıyor

"noldu lan"

"hao sen iyi misin"

"eywallah qardaşım sen nasılsın"

Mingyu bana garip bir şekilde baktı ve yanıma oturdu sıra seungkwan daydı

"sen bugün ters tarafından mı kalktın"

"hayır Kwan"

"tamam o zaman kesin kafan üşümüş"

Dedi ve diğer yanıma da o oturdu

"haocuğum bu nee sabah sabah kahvaltı hazırlamalar fln"

"sabahtan beri bunu mu anlatmaya çalışıyorsunuz"

Üçü de aynı anda başlarını aşağı yukarı salladılar

"aşk sana yaramış böyle devam"

Çatalımda ki salatalığı mingyu ya doğru attım

"kes"

"aaağa şiddet polisi arayın hakim bey avukat bey aaa yardım"

"ne yaşıyorsun mingyu"

"belki wenhui görür de senin ne kadar şiddet bağımlısı olduğunu anlar diye şey ettim"

"ne ettin"

"şeyyy adını unuttum"

"mall nasıl görsün seni beyinsiz"

"lütfen artık kahvaltı yapabilir miyiz"

Dedim ve herkesi susturup güzel bir kahvaltı yaptık daha sonra hep birlikte dışarı çıkıp dolaştık

"lan gereksizler"

Hepimiz durup haoya baktık

"ben bebişimi de çağırayım mı"

"Hee çağır biz de tanışmış oluruz"

"çağır bakim yengemiz kimmiş neciymiş"

"mingyu kes sesini ağzımı açtırma"

"öfff tam be"

"seungkwan?"

Sorarcasına seungkwana baktım ondan da onay aldıktan sonra bebeğimi aradım ve yanıma çağırdım

"gençler gelicekmiş ama kuzeni de yanındaymış"

"tamam yaa sorun yok"

"olm nasıl sorun yok yaa ben bebeğimle yalnız kalmak istiyorum"

"o iş bizde"

"sana hiç güvenmiyorum mingyu"

"bende kendime"

Mingyu bunu gururla söylerken bizde seungkwanla dondurma almaya gittik ve geri geldiğimizde haonun aşkıyla 'kuzenini' gördük ama ne görmek (kendisi cheol bey olur da)

Hao ve mingyu bize bakarken kaş göz işaretleriyle birşeyler anlatmaya çalışıyorlardı ama ikimizde o kadar malız ki hiçbirşey anlamadan aralarına daldık ve benim o an cheol la göz göze gelmem bir anda olmuştu

"Han,seungkwan bizde sizi bekliyorduk"

"gerçekten mi Hiç anlaşılmıyordu yaa"

Seungkwanın bu lafıyla hao göz devirmiş ve seninle sonra görüşcez gibi birşeyler yapmıştı ama ben hala o anda takılı kalmıştım cheol la göz göze geldiğimiz o ana

"sizi tanıştırmaya gerek duymuyorum çünkü aynı sınıftayız"
Hao cheole söylemişti bunu ve Jun A dönüp bize bakmıştı

"buda benim bebeğim hui"

Jun hepimizle el sıkışmış ve tanışmıştık

"mebhava"

Junun konuşması gerçekten de tatlıydı ama odaklanamıyordum ortama

"merhaba ben mingyu"

"bu elemandan olabildiğince uzak dur güzelim"

Hao Juna kısık olduğunu düşündüğü bir sesle söylemişti ama haoydu bu onda denge ne arardı ki

"bende seungkwan"

"jeonghan"

Junla tanışmıştık ama cheol

"buda bnim kuzemin cheol"

"selam"

Hayatımın anlamı Birtanem benim bize selam vermişti sanırım kalp krizi geçiriyordum

"ee ayakta kaldık oturmayalım mı"

"oturalım"

Jun ve hao el ele önden gidiyorlardı ve hao beni çok tehlikeli insanlarla bir arada bırakmıştı

Kedi köpek gibi yiyişen mingyu ve kwan şimdi bir olmuş bizi bir araya getirmeye çalışıyorlardı akıllarınca
Mingyu kaş göz hareketi yaptıktan sonra beni itmiş ve dengemin bozulmasına sebep olmuştu tabi bende yere düşmemek için cheolun kolundan tutmak zorunda kalmıştım

_______________________________________
Finish

Bu bölüm biraz daha uzun oldu ama olsun

Stay With Me/JeongCheolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin