Bölüm 1

61 20 116
                                    

Gecenin karanlığı saat onbir sularıydı. Hava aşırı bozuktu. Yağmur ve rüzgar karışımı bir havaydı. Bu ortama uygun bir ses vardı. Genç bir fıstığın sesiydi o kadar güzel bir ses çıkarıyordu ki. Bu bozuk havada çıkan bu ses adeta bir enstrümandan çıkan bir melodiyi andırıyordu. Kurbanlarımın ruhunu yemek gibi bir yemek yoktu. Adeta sarhoş oluyordum ve kurbanın genç olması ruhunun tadının daha çok güzel olmasıydı.

Ben bir demonum insanların ruhlarını yemeyi severim

Siz insanların bana bu adla seslendiğini biliyorum Şeytan.

Namı Değer Şeytan

Ta kendisi.

Kurbanlarımın ruhunu alınca anılarını da alıyordum. Annesi eve gelmesini istediği halde eve gitmemişti asiydi bu genç kız annesi evinde kızının gelmesini bekliyordu. Annesine acımıştım kızının başına neler geleceğinden haberi yoktu. Kızın isyankar olmasını çok sevmiştim ona teşekkür ediyor bana bu akşam böyle lezzetli bir yemek yedirdiğin için teşekkür ediyordum.

Annesi hala kızını bekliyordu ama bilmiyordu ki. Kızının benim yanımda olduğunu ve onun ruhunu yediğimi, annesine üzülmüştüm diyemiyorum bile, aksine çok gülüyorum böyle aileler ve böyle salak gençler olduğu için zevk alıyordum.

Zevk ve eğlence kaynağım bu insanlardı.

Bu asi kızla bir inşaat alanında karşılaşmıştım.

Bu aptal gençler hiçbir zaman etraflarına bakmıyorlar

Etraftaki tehlikenin farkında bile değiller

Halbuki demon burada ama hiçbiri bilmiyordu.

Hava kötü olduğu için pek insan yoktu etrafta sadece bu asi kız vardı. Oda buradan evine gitmek istersen karşısına benim çıkmam ile yolculuğu son bulmuştu.

Kızın ruhunun tadına baktıktan sonra onu bıraktım ve evime gitmek için yol alırken  bu havadan dolayı birden bir koku aldım tuhaf bir ruhun kokusuydu. Benim burnum ruhların kokusunu alırdı en güzel ruhu bulur erdim onu. Bu kızın ruhu asilikle dolu olduğu ve sevgilisi tarafından aldatıldığı için tadı çok güzeldi. Bu

Aldığım ruhun kokusu şimdiye kadar aldığım kokulardan farklıydı. Bu kokunun kaynağı nerden geliyordu bulmam lazımdı.

Kim bu kokunun kaynağı

Kimsin sen?

Gökyüzüne uçarak kokunun geldiği yeri arıyordum, sonunda yerini bulmuştum kokunun kaynağı bir McDonald’s restoranın bulunduğu konumdan geliyordu. Oraya doğru uçmaya karar verdim. Etrafa baktığımda tek bir insan vardı oda bir genç bir kadındı 

Lanet olsun bu koku nasıl bir insandan gelebilir di!

Kim bu insan?

Şimdiye kadar kimseden bu kokuyu almadım bu koku beni sarhoş ediyordu. Eğer bu ruhu yeseydim ölebilirdim. Tabi önceden ölmeseydim.

Bu ruhun kaynağı olan kadın da güzeldi.

Boyu benden kısaydı aramızda belki birkaç santim olabilirdi. Kilosu desem 55 kilo bir şeydi. Bu kilo benim için sorun bile değildi, tek parmağımla bile kaldırabilirdim onu. Cildi kar tanesi renginde bembeyazdı, saçları ise okyanustaki dalgalar gibi dalgalıydı, saçları toprak rengindeydi en güzel kahverengi saçlar ondaydı.

Vücudu o kadar güzeldi ki  insanlar onun için ölebilirdi. Ben bile ölebilirdim tabi dediğim gibi önceden ölmeseydim. Vücudu o kadar ince duruyordu ki ona dokunmaya kalksam cam gibi parçalanabilirdi. Bu erkekleri anlamıyorum ne buluyorlardı böyle zayıf kızlardan zevklerini hiç beğenmiyordum. Üstünde safir renginde kırmızı bir elbise vardı. Dizlerine kadar uzanan çok güzel bir elbise üstünde siyah bir kemer vardı. Vucut hatlarını çok belirgin gösteriyordu. Vucut hatları belirgin olan kadınları çok seviyorum. Dudakları kan kırmızı rengindeydi çok ateşli dudakları vardı. Adeta gidip öpmek istiyordum. Sağ gözünün üstünde bir ben vardı.

Kış Gecesi SerenadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin